HASTANE 🏩🏨🏩

66 11 5
                                    

YOKLAMA!

Münker-Nekir
Burdaaa...

Azrail
Burdaaa...

Kiramen Katibin
Burdaaa...

Gözlerimi biraz araladığımda bana bön bön bakan üç çift göz gördüm.Hayııır...

Olamaz biri eksik.
İsrafil yok ortalıkta.

Nerdeydim ben, ve ne saçmalıyordum.
Yalço birden aklımı okumuşçasına "Hastanedesin Açesu.Üzerinden silindir geçti ve..." demesine kalmadan kendime geldim ve "Bi dakika bi dakika.Ben boksör Dilo'nun deneme tahtası olarak size.emrediyorum.Beni gerçekten bu hale...bu hödük mü getirdi?!" dememle kahkahalarımızı bölen doktor oldu.Sormamıza kalmadan
"Hastanın durumu iyi.Yalnız bu darbeyi ona her kim indirmişse ,boks alanında Avrupa birinciliği kazanacağından şüphem yok." dedi ve gözler Dilo'ya döndü.Dilo ise masum kedi bakışlarını bize doğru yolluyordu.Bense gözlerimi devirip doktora döndüm "Peki Doktor Bey,ne zaman çıkabilirim." Doktor bana dönüp "İsterseniz hemen çıkabilirsiniz." dedi ve odadan çıktı.Ben yataktan doğruldum ve ayakkabılarımı giymeye çabaladım.O sırada Dilo koştu ve "Kendini yorma.Ben sana yardım ederim." diyerekten beni kavradı ve oturttu.Ayakkabılarımı ve ceketimi giydirdikten sonra jetonu yeni düşmüş olacak ki "Yaa çok özür..." demesine kalmadan onu susturdum ve "Hadi bir kafeye gidiyoruz ve bana olanları anlatıyosunuz.Nasıl bu hale geldiğimi merak ediyorum."
Odadan çıkıyorduk ki Yalço'nun yüzündeki kızgın bakış beni çok şaşırttı -sarışın olunca sinirli hali iki katına çıkıyormuş gibi geliyo insana- .
Odadan çıktık ve hastane koridorlarında ilerlerken bir şey dikkatimi çekti.Bu insanlar neden bize aval aval bakıyo?
Yalçolar önden tövbe çeke çeke ilerlerken ben bağcıklarımı bağlıyormuş gibi yaparak yere çömeldim.Aralarında konuşan iki teyzeye kulak misafiri -tamam tamam bildiğiniz dinledim- oldum: "Amaaan...Gız.Bu cani agideşine dalaşıvemiş.Gızı hastanelik etmiş."

Teyze fazla oluyorsun.Burnunu koparıp gerdanlık,gözlerinden bileklik,kırmızı eşarbını da don yapasım var ama neyse.

Sus içses.Bunlar da geçer.Neler geçmedi ki !..

Diğer karı konuştu ve ağzım ikki metre açık kaldı!!!!!!!!!

"Görmüyon mu gı?Kızın sevgilisi nassı sinirli.Belli ki cok seviyo."

"Ne diyonuz gı siz???" Hayır içses değil.Gerçekten dışımdan söylemiştim.Hem de bağırarak.Yalço koştu ve sanki düşmana karşı beni korurmuş gibi önümde 16m2(metrekare) alanlık gölge oluşturdu.Kollarımdan tuttu.Bi iki saniye dudaklarımızı birbirine bastırıp sonunda dayanamadık ve gülmeye başladık.Ben olduğumuz durum itibariyle gülerken o gerçekten güzel gözlerinin en derinlerinde gülüyordu. Sonra sustuk.Tıpkı hep yaptığım gibi koluna girdim ve bizimkilere doğru ilerledik.

Yok bi de yaşlı yaşlı teyzeleri mi dövecektim???

Beraber hastaneden çıktık.Yakınlarda olan bir pastaneye girdik.Aslında biraz uzakta bir cafe vardı ama ben yorulmayayım diye burayı seçmişlerdi.Canım öküzlerim.Bunlar da olmasa ben nasıl hastane yüzü görecektim.

Pastaneye girdik ve boş bir masaya oturduk.Sino'lar siparişi verdiler ve konuya ilk girişi ben yaptım:" Eee...Beni bu hastane yollarına düşüren dingil Dilo.Umarım vardır mantıklı bir açıklaman!.." Dilo başta gözlerini devirdi ama sonra toparlanmış olacak ki boğazını temizkedikten sonra sözlerine başladı:"Yaa,olay sandığın gibi değil kanka..."dedi ve Yalço sözlerini kesti."Ne demek lan sandığın gibi değil.Kızı bi fizik tedavilik etmediğin kalmıştı." Ellerini masaya vurmasıyla ve ayağa kalkmasıyla böğürmesi sonlandı.Etrafında ona bakan insanlara endişe etmeyin,sorun yok anlamında elini kaldırdı ve yerine oturdu.Bizden özür diledi ve araya Sino girdi.Biraz daha sakin bir tavırla konuşmaya başladı.
Onun da her halinden sinirli olduğu anlaşılıyordu.Ama köşesine sinmiş tir tir titreyen -abartmıyorum gerçekten titriyordu- Dilo'yu görmüş olacak ki "Oğlum gitme kızın üstüne.Ne de olsa o da bilmiyordu Allah tarafından kendisine böyle böyle bir gücün ihsan edildiğini." dedi.Biraz gülsem de kendimi toparladım ve " Keşke o elbisemsi şeyi çöpe atmasaydım.Ne de olsa sengece kendini çok güzel savunurdun." Dilo biraz mahcup " Gerçekten özür dilerim.Ne biliyim...O elbiseyi çöpe postalanırken gördüğümde çok sinirlendim.
Tabi bunu yapan da sen olunca normal olarak yeri öpen sen oldun."
"Bu kendini övdü mü,yoksa bana mı öyle geldi?" diyen Sino'ya evet anlamında başımı salladım.Yüzümdeki sırıtış kaybolurken yeni aklıma gelmiş gibi "Dilo,o elbiseyi çöpten aldın mı?" diye sordum.
Yüzünü buruşturup bana baktığında cevabımı aldım.Çok zekiyim!!!

"Neyse onu bunu boşverin de şu gece kulübüne gidiyo muyuz?" -evet canlarım bunu diyen de 'Sayın BEN'- gözümü kırptım ve bizimkiler bana öyle bi baktı ki ben de kendime baktım bi yerim açılmış mı diye.Ohhh! Hiçbiyerim açık değil.

Herkesçe problem olmayınca hep beraber okeyledik bu fikri ve toparlandık.Hazırlanmak için sadece iki saatimiz vardı.

Herkes evlerine dağıldı.Ben de hazırlanmaya koştum.Akşam bizi Sino'lar alacaktı.
------------

Eve geldiğimde ve tezgahı gördüğümde kafama vurdum.Yine döktürmüştüm ama bulaşıklar olmayaydı eyidi.Onları boşverip odama koştum.Önce bi duş alacaktım.
------------

Duşumu alıp geldiğimde ise kafama dank etti.Gerçekten ben ne giyecektim?! .Öylece kalakaldım.Ben dolaba,dolap bana bakarken
kapı çalındı.Koşup bakmaya gittiğimde ise şok oldum.
Dilo hazırlnmış ve bana kapıda öylece bakıyo."Sana yardıma geldim bebişim!" dedi ve içeri girdi.Bense arkasından kapıyı kapadım ve beraber odama gittik.Acaba beni neler bekliyordu.

Allah'ım lütfen acı bu aciz kuluna!!!

BİRAZ DA YALNIZ (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin