×9×

361 30 3
                                    

Bölüm Şarkısı;Sarah Cothran - Love Story

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bölüm Şarkısı;
Sarah Cothran - Love Story

×

Aradan geçen iki hafta, bütün sıradanlığı ile devam ediyordu Mary için.

Buraya geri taşınmadan önce planladığı tatil bu değildi. Aklındaki tatil planı her günü Bill ile geçirmek, sabırsızlıkla beklediği o film için sinemaya gitmek, alışveriş yapmak ve bunun gibi şeyleri içeriyordu. Ama o kadar çok şey değişmişti ki. İki haftalık tatilini her gün erken kalkarak, büyükbabası ile ilgilenerek, kitaplar okuyarak ve evde boş boş dolanarak geçirmişti. Büyükbabasını çok seviyor ve onu sonsuza dek kaybetmeden önce onunla bol bol vakit geçirmek istiyordu. Yine de, planladığı tüm o eğlenceli şeyleri yapmayı da özlüyordu. Daha on altı yaşında genç bir kız olmasına rağmen sanki son bir ayda onlarca yaş almış ve yaşlı bir kadına dönüşmüştü. Buradaki hayatına farklılık katan tek şey ise Victor'dan başkası değildi.

Anne ve babasını evde eğitim ve Victor konusunda ikna etmek kolay olmamış, hatta günlerini almıştı ama en sonunda ikisi de pes etmiş ve kabul etmişlerdi. Geçen hafta yapılması gereken bütün işlemler yapılmış ve gelecek hafta derslerine başlaması planlanmıştı. Günde birkaç saat olmak üzere, yaşıtlarının aldığı bütün dersleri görecekti. Bu karardan sonra Victor ile daha çok görüşmeye başlamıştı. Tabii anne ve babası da öyle. Sonuçta kızlarının yeni öğretmenini tanımak istiyorlardı. İçinde Victor'un da olduğu aile yemekleri yapılmaya başlanmıştı. Haftada birkaç kez akşam yemeği için Victor da onlara katılıyor, gezdiği yerleri anlatıyor ve yıllar içinde öğrendiği ilginç şeyleri söylüyordu.

İngiltere'de yaşadığı zamanlarda tesadüf sonucu Prenses Diana ile nasıl tanıştığını, Amerika'da bulunduğu zamanlarda kendilerine Çiçek Çocuklar diyen bir topluma nasıl katıldığını ve arkadaş edindiğini, Afrika'da yaptığı yardımları ve Çin Seddi'nin o harika manzarasını... Victor hayatını nasıl dolu dolu yaşadığını anlatıyor ve Mary de bunları hayranlıkla dinliyordu. İleride yapmak istediği her şeyi Victor çoktan yapmıştı. Neredeyse kırk yıllık hayatına bin ömürlük hayat sığdırmıştı. Bütün bunlara rağmen hala doyamıyor ve daha çok şey yapmak, yaşamak istiyordu. Kırk üç yaşındaydı ama hâlâ hayalleri vardı. Ve bu Mary'nin ona daha çok bağlanmasına, hayran kalmasına ve daha çok merak etmesine neden oluyordu.

"Gezdiğin onca yer arasında en sevdiğin hangisiydi?" dedi Mary, montunun önünü kapatırken.

Victor da ellerini uzun kabanının ceplerine koymuş, onun tam yanında yürüyordu. Bir süre düşündü. "Sanırım burası." dedi kısa bir sürenin ardından.

"Bu çok saçma bir cevap ve kesinlikle doğru değil." dedi bu sefer Mary gülerek.

"Neden öyle düşünüyorsun peki?" Victor da gülümsüyordu.

"Burası çok sıkıcı ve boş. Dünyayı gezdiğin hâlde neden en çok burayı sevesin ki?"

"İşte tam bu yüzden. Çünkü burası sıkıcı ve boş."

Şeytanın BahçesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin