꧁8꧂

100K 6.1K 652
                                    

Bu tarz postlar için yeni instagram sayfamızı takip etmeyi unutmayın

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bu tarz postlar için yeni instagram sayfamızı takip etmeyi unutmayın. @mihristories

💫Refize💫

Rojbin, duyduğu cevapla ses tonuna hakim olamazken etrafında ki insanların kendisine ayıplar gözle bakmasını umursamadı ama bir şey dikkatinden kaçmamıştı o da Alparslan'ın yüzünü olabildiğince buruşturması ve tek elini kulağına doğru götürüp sesinden rahatsız olduğunu açık bir şekilde belli etmesi.

Beter ol demek istedi Rojbin. Yüzbaşının böyle bir sorumsuzluk yapacağına hala inanmak istemiyordu. Elleri hesap sormak istercesine masayı bulurken yüzbaşıyı ti'ye almadı.

"Yavaş gel, kulak bu da kızım."

"Ne demek kaybettim?"

"Kaybettim demek genelde kayıp etmek anlımına geliyor."

"S-se-sen"

Hem şuçlu hem de yüzsüzdü. Rojbin, sinirden konuşamazken yüzbaşı ileriye doğru atılıp masanın üzerinde kendisine yaklaştı. Eğer biraz daha kendisine yaklaşacak olursa, Rojbin masada ne var ne yok hepsini kafasına fırlatacaktı.

"Bak bu isteğim dışında-"

"Sen ne diyorsun ya! İsteğin dışında gerçekleşti öyle mi? S-sen var ya sorumsuzsun. Kaybetmek nedir ya!"

"Sözlerine dikkat et."

"Hadi ya etmezsem ne olur."

"Rojbin!"

Yüzbaşının dişlerinin arasından tıslar gibi çıkan ismi Rojbin'i sakinleştirmek yerine daha da öfkelendiriyordu. Adama bak ya demek istedi, hem kaybediyor hemde kendisini tehtid ediyordu ama Rojbin bu tehtidlere asla boyun eğmezdi. Karşısında o iki lafına ağına düşecek kızlardan veya iki tıslamasından korkacak askerleri yoktu.

"Nerede?"

"Kaybettim dedim ya kızım, neyini anlamıyorsun!"

"Nerede kaybettin KASLI REFİZE!!"

Rojbin, yüzbaşının burnundan soluduğu acı nefesi buradan görüyordu. Askeri terimlere çocukluğundan aşina olduğu için, kullandığı refize kelimesinin nereye değindiğini de biliyordu. Öyle kaslarını şişirmekle olmuyordu bu işler. Yüzbaşının gözlerinin içine baka baka sorunlu biri olduğunu dile getirmişti.

Aralarında duran masa sallanırken korkuyla Alparslan'a döndü, Rojbin.
Manyak ayağıyla masayı sallıyordu. Her an masayı tutup firlatacak gibi görünen yüzbaşı bir kaç kez derin nefes alıp salladığı ayağını masanın altından çekti ve beklenilmedik şekilde sakince olanları anlatmaya koyuldu.

Tuhaf adamdı vesselam!

"Akşam eve geldiğimde belleği bilgisayara takılı halde gördüm. Sabah da sana geri vermek için yanıma aldım ama erken saatlerde acil bir telefon alınca çıkmak zorunda kaldım ve karargahta dolaba bıraktım sonrası da bildiğin gibi işte ortadan kayboldu."

DENİZ SUBAYIM Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin