💫Yeni Yatırımcı💫
Rojbin, Amasra'ya geldiği günden beri geceleri hiç dışarıya çıkmamıştı. Bu ilk oluyordu, sahil kenarındaki ufak kafenin camından geceleri daha güzel olan adayı izleyen Rojbin, hayallere dalmamak için kendini zor tutuyordu. Aslında bunda ki en büyük etken karşısında oturmuş gözlerini üzerine diken adamdı.
Sonunda artçı bakışları galip gelmiş, Rojbin'de ona dönmek zorunda kalmıştı. Kafe saatin geç olması ile oldukça sakinken onların soluk sesleri bile kulaklağına gürültü gibi geliyordu.
"Babaannemle ne konuştunuz?"
Tek eli önünde ki kahveye giderken kaşını alayla yukarıya kaldırdı.
"Neden soruyorsun?"
"Ne demek neden soruyorum, merak ettiğimden tabi ki."
Kahvesini masaya geri bırakıp sandalyesinde erkeksi bir tavırla geriye yaslandı. Bu hareketi koca cüssesini daha bir gözler önüne serdi.
"Günün sonunda güzel bir kahve içmek nasip oldu."
Atıfta bulunduğu tuzlu kahvesiyle gülümsemeden edemedemeyen Rojbin, sözlüsünün kendisini ekarte etmesine izin vermeyip babaannesi ile ne konuştuğunu öğrenmekte ısrarcı oldu.
"Ne konuştunuz dedim yüzbaşı?"
"Yine yüzbaşı mı olduk avukat hanım."
Onun yaptığı gibi tek kaşını havaya kaldırmaya çalışan Rojbin, bunda oldukça beceriksiz olduğunu biliyordu. Emindi ki şuan da çölde yağmur bekleyen arizona kertenkelelerine benziyordu.
"Beni tanımak istediğini söyledi, ben de kendimi anlattım."
"Bu kadar mı?"
"Kendi isteklerimi de söyledim."
"Neymiş senin şu isteklerin?"
"Yazın düğün yapmak mesela!"
YAZIN! Biz zaten Nisan ayındaydık, yaza ne kalmıştı ki?
"S-sen, bu acelen neye Alparslan!"
"Babaannen seni benden kaçırmaya çalışıyor."
"Biz az önce Rabbimin huzurunda evlendik, ne kaçırmasından bahsediyorsun be adam!"
"İstanbul'a gitmen gerekiyormuş, işler sarpa sarmış ve onların sana ihtiyacı var ama ben seni kendimden uzakta başka bir şehirde istemiyorum."
"Babaannemle iş mi konuştunuz?"
"Evet iş konuştuk, yeni bir ortakla anlaşmanız var ve sen gidiyorsun."
"Buna kim karar verdi peki!"
"Artık birbirimize aitiz Rojbin. Hayatımız üzerine kurulan planlara karar verme yetkiside sadece bize ait ve sen gitmek istersen gidebilirsin ama bana kalsa seni göndermem."
"Eğer işler anlattığın kadar kötüyse gitsem iyi olacak. Orası benim oyun parkım, ordakiler de arkadaşlarım.
Babaannemden geçtim oradan ekmek yiyen tonlarca insan var, onları yüz üstü bırakamam."Alparslan anlayışla kafasını sallayıp soğumuş kahvesini dudaklarına götürdü. Bir şeyler düşündüğü belliydi ama bunu kendisine söylemeyecekti. Rojbin, çayımdan bir yudum alırken gözlerini sevdiği adamın üzerinden çekmedi. Alparslan artık kendisine haram değildi ve Rojbin gözlerini ondan uzak tutmak zorunda da değildi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DENİZ SUBAYIM
SpiritualKız kardeşinin hatası yüzüden ceza alan ve ailesinden veto yiyen Rojbin, parasız pulsuz bilmediği bir şehre sürgün edilir. Tabi bu sürgüne ek deli dolu sınırsız kardeşi Fidan'a da katlanmak zorunda kalır. Mega şehirden, Karadenizin ufak bir kasabası...