~0.5~

3.2K 143 144
                                    

Geçip yerime geldiğimde Enes bana baktı.

"Sanırım yeni bir liderle tanıştın patron"

Başımı salladığım anda kapıda Nisa, Martinus,Burak ve diğer çete deki birakaç kişi belirdi.

Martinus'un gözleri direk Marcus'a baktı sinirle birbirlerine bakıp nefes verdiklerinde Marcus ve arkasında iki kişi yanımıza gelirken Martinus'un gözleri benimkini buldu.

Marcus mahçup bir bakış attıktan sonra söze girdi.

"Bak iyi bir başlangıç yapmamış olabiliriz ama bu aramızın kötü olucağı anlamına gelmez güzel kız"

Bu arada eliyle kolumu tutup kulağıma eğildi.

"Bence çok iyi anlaşabiliriz. "

Martinus burnundan soluyarak yanımuza hızla gelirken peşindekilerde onu izliyordu.

Neşeli görünmeye çalışarak bağırdı.

"İyi akşamlar gençler ve gereksiz-ler!"

Gereksizleri vurgu yaparak Marcus'a baktı.

"Arkandaki itlere söyledin sanırım!" dedi Marcus'un yanındaki sarı saçlı kız.

"Sen sus Aslı! "

Diye bağırdı Nisa aralarının iyi olmadığı belliydi.

"Susmassa ne olur peki? "

Dedi Aslı'nın yanındaki kızıl saçlı.

"Sana şöyle söyliyim Ece pişman olur hemde çok! "

Dedi Burak.

"Yeter Artık! "

Diye bağırdığımda tüm gözler beni buldu.

Yutkundum ve

"Herkes masasına gitsin!"

Diye ekledim.

"Seninle tanışmak harika güzel kız"

Deyip peşindekileride alıp masasına döndü Marcus.

Martinus ise gözlerindeki keskin bakışlarını bana yolladı ve "yürüyün"

Emrini verip masasına geçti.

Herkes geldikten sonra sıra seçime geldiğinde dikkatle beklerken herkes çok merkalıydı.

Sonuçta seçilen kişi tüm çetelerin üstü olucaktı.

Sonunda ismi söylediklerinde kendi ismimi duymayı beklemiyordum.

"Hızlıca aramıza katılan Kurt Çetesi son bir hafta içinde gayet büyüdü ve gözlerde korku ifadesini bıraktı bu yüzden İrem Uygar ile Kurt Çetesi bu yılki üst çeteye girdi. "

Derken bizim çoçuklarda bir alkış koptu ben ise elimle işaret ettim.

"Tamam gerek yok çoçuklar sakin"

"İrem başkan oley İrem başkan oley! "

"Yeter dedim!"

"Ya bir sevindirtmiyorsun başkan ya"

Diye lafa girdi Deniz.

"Bırakta keyfimize bakalım."

*****

Çıkış saati geldiğinde gece yarılarına gelen saate aldırmadık fazla alkol almıştım.

"Çoçuklar iyi akşamlar "

Dedim sendeleyerek.

"Patron sen nereye siteye gelmiyor musun? "

"Hayır siz gidin! "

Onlar arabaya binerken ben ise oradaki banka oturdum başım feci halde ağrıyordu.

Martinus Gunnarsen

Çoçukları yollarken ilerideki bankta oturan İrem'i görünce;

"Siz gidin ben geleceğim! "

Diye emir verdim.

"Aaa nereye Martinus gidelim işte"

Diye kolumdan tuttu Nisa.

"Siz gidin dedim! "

Gitmeyeceğimi anlayınca gözlerini devirip arabaya ilerlerken İrem'e baktı ve bana döndü.

"Seviyorsun onu değil mi? "

"Arabaya bin Nisa iyi değilsin sen! "

"Yunus alın Nisa'yı siteye bırakın"

"Tamam abi"

Ben banka ilerleyip İrem'in yanına oturdum.

Beni görünce şaşırdı.

"Aaa Gunnarsssen sen mii geldin seni görmek ne hoş! "

"İrem sen sarhoş olmuşsun"

Sendeleyerek ve kekeleyerek bozuk konuşuyordu.

" Ya ne sarhoşuuu "

"Gel seni evine bırakıyım hadi gel"

"Offf bırak kolumu "

"Gel buraya hemen! "

Sesim yüksek çıkmıştı ama bana aldırmamıştı.

Sonra şarkı mırıldanmaya başladı.

(Çok sevdiğim bir şarkıdır nxnxn)

"Gönlüm gözüm kapalı
  Bilerek sana yazılıyorum
  A penceresi aralı
  Heryerine bayılıyorum

Yavrum baban nereli?
Nerden bu kaşın gözün temeli?
Sana neler demeli?
Ay, Seni çıtır çıtır yemeli"

(Şarkı multimedya da mutlaka dinleyin Marcus'u görünce bağıra bağıra bu şarkıyı söylemek istiyorum jdjdjd)

"Kızım ne diyorsun rezil olucaz"

Beni dinlemeden yüzüme bağıra bağıra söylemeye devam etti.

"Yavrum baban nereli? Nereden bu kaşının gözünün temeli? Sana neler demeli? AY, SENİ ÇITIR ÇITIR YEMELİ.

Deyip yüzüme doğru eğildi dudaklarımızın arasında bir mesafe varken.

Bir anda üstüme kustu.

" Ah İrem! "

"Sen iyimisin? "

Hemen kaldırıp ilerdeki çeşmeye götürdüm yüzünü yıkadıktan sonrada kendinden biraz geçtiği için kucaklayıp arabaya götürdüm.

****

Yol boyunca uyumuştu geldiğimizde uyumak iyi geldiği için uyandığında ayılmıştı.

Arabadan inip siteye geçerken

"Herşey için sağol bıraktığın için de! "

De diyip bahçeye girdi.

"Hey bekle bunu unuttun"

Deyip çantasını salladım.

İrem Uygar

Başım feci haldeydi dalgındım iyi değildim.

Martinusla ne yaşadığımı hatırlamıyorum neler söylediğimide.

Çantamı almak için yanına giderken çantama uzanmamla çantayı kendisine çekti ve bir anda göğsüne hızla çarptım.

Tek eliyle belimden tutup dudaklarıma yapıştı.

Hala biraz kafam iyi değilken ne yapmaya çalıştığını idrak edemedim...

Tek hatırladığım dakikalarca dudaklarının dudakalrımın üstünde olmasıydı.

Devam edecek...





ÇETE [M&M] TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin