ÇETE [M&M] TAMAMLANDI

~0.6~

Aşk neydi? Bir oyunmuydu? Labirent gibiydi sanki... Birini seçmiştik sonra kaybettik ve o labirentte onu aramak için yola mı çıktık acaba?

Söylediklerim saçmamı geliyor size?

Bence iyi okursanız anlasınız...

Nerede kalmıştım...

O yolda yürürken onun var olduğunu bilmek ve karşılıksız sevmek mi aşk?

Yoksa aşk karşılıklı sevmek mi?

Size kalmış birşey bu seçim hayatta kimi sevmeyi seçerseniz onu seversiniz diye birşey yok...

Hayat karşınıza yakışıklı çıkarır...

Hayat karşınıza çirkin çıkarır...

Hayat karşınıza normal birini de çıkarır ama....

Hayat benim karşıma bir çete lideri çıkardı...

Soğuk geceye aldırmadan öpüşünü hatırlıyorum dışarısı soğuk ve dışardayız biliyorum ama onun nefesi onun teni beni alev alev yakıyor.

Bunları söylediğimi şuan biliyorum...

Sarhoş olduğumun da farkındayım...

Hani ayıkken söyleyemediklerimizi sarhoşken söylermişiz ya...

Bunu sabah ve ya başka bir sabah veya bir akşam söyleyemeyeceğim için sarhoşken söylemek istedim...

Sanırım ben Martinus Gunnar sen dan hoşlanıyorum...

****3gün sonra***

Sabah lanet alarmla kalktım. Gunnarsen üç gündür gelmiyordu okula...

Neden bilinmez sitede karşılaşsak yüzüme bile bakmıyordu...

Aman kimin umraydıki sanki...

Çok ta tın yanı şuan...

Yataktan doğrulup sabaha ağzımda bir küfür ederek kalktım.

Ne yani sanki normal insanlar yapmıyorlar...

Dolabın karşısında giyicek birşeyler ararken.

Sportif giyinmeye karar verdim.

Şaçımı tarayıp evden çıktım daha dersin başlamasına 2 saat vardı ve ilk ders boştu çünkü Fizikçi hastaymış.

Bu toplam 3 saatim olduğunu belli eder...

O sırada yoladayken telefonum titredi.

Gönderen: Yakışıklı Çete Lideri

Mesaj: Muhteşem görünüyorsun.

Bu numara kimindi ve ne ara telefonuma kayıt edilmişti?

Hemen Martinus'a mesaj attım.

Gönderilen: Bay Ukala Peribacası

Mesaj: Sen ne yapmaya çalışıyorsun?

Anında mesaj geldi.

Gönderen: Bay Ukala Peribacası

Mesaj: Ne yapmaya çalışıyor muşum?

Gönderilen mesajın esesini attım ve birkaç dakika sonra bildirim geldi.

Gönderen: Bay Ukala Peribacası

Mesaj:Hasss* Hemen site bahçesine in beni bekle sakın seninle konuşan birisi olursa cevap verme!

Aslında bu mesajdan sonra meraklanmıştım.

Site bahçesine doğru yürüken önüme bir minibüs kırdı.

"Ehliyeti kasaptan mı aldın kardeşim?"

"Oooo İrem Hanım sizi burada görmek ne büyük şeref"

"Sen kimsin lan? "

"Hmm bir düşüneyim gelecekteki kocan mı desek şuna? "

"Si*tir git uğraşamam seninle"

O sırada minübüsten siyah uzun saçlı kaşında piercing olan çoçuk indi ve önümde durdu.

"Yakından daha güzelmişsin"

Tam kolumu tutacağı sırada tek hamleyle kolunu tersçevirdim.

"Aklından bile geçirme dokunmayı bana"

"Geçirdim bile "

Deyip beni sırtaladığı sırada boynundaki Timsah dövmesi bununda bir çete lideri olduğunu ortaya koydu.

O sırada arkadan gelen ıslık sesi ile bir sürü kişi minibüse doğru koştu ve ıslık sesinin sahibi ise uzaktan tanıdık geliyordu.

Martinus?

Evet bu o. Kızgın bakışları arasında beni sırtlayan çoçuğa büyük bir tekme atıp yere atladım.

"Seni pislik yazdım seni kenara"

Diye bağırdıp Martinus'a doğru ilerledim.

"Sen iyimisin? "

"Evet"

"O yüzden mi sesin böyle"

"O sana birşey yaptı mı? "

"Hayır"

"Bana doğruyu söyle! "

"Doğruyu söylüyorum yapmadı diyorum ama sen bana inanmayıp bana işkence yapmaya da kalkarsın şimdi!"

"İremmm"

Sesi üzgün çıkmıştı...

Ama çok sinirlenmiş tim.

Gözüyle beni baştan aşağı süzdü ve yüzümdeki yaraya elini sürdü.

"Özür dilerim herşey için sana zarar verdiğim için sana inanmadığım için. Hayatına girdiğim için... Canını yaktığım için... "

"Bir özürle kurtulamazsın! "

O sırada tayfaya doğru ıslık çaldım.

İlk önce gelen Boğaç ve Işıl olmuştu.

Onlara sert bir şekilde emir verdim.

"Martinus Gunnarsen'i alın oyun oynayacağız! "

Devam edecek...