S'onda kaldım.

70 8 10
                                    




28 Ocak 2018

Elimde bavulumla garın kapısına doğru yalpalayarak yürüyorum. Geride bıraktığım onca seneyi, derisi yırtılmış kahverengi bavuluma nasıl sığdırabildiğimi bilmiyorum. Buraya yürüyene kadar yüreğimden taşanları saymazsak yüküm o kadar da ağır değil. Sahi bir gözyaşı ne kadar ağır olabilir? Bak düşünecek ne çok şey var aslında hayatta. Ağlarken bile belki bilmeden kurtuluyoruzdur yüklerimizden. Saçlarımı dağıtan şu rüzgârın bu soğuk ocak gününde böyle kızgın eseceğini buralarda kimseler bilmezdi. Yağmur yağsa inanırım da, rüzgâr da neyin nesi? Çok uzak değilim terk ettiğim yıllarımdan birkaç sokak ötede sadece, oradan bir şeyler getirdiğine eminim. Kaçtıkça benimle gelecek besbelli. İnsan kendi anılarından ne kadar uzağa kaçabilir ki?

Aydın tren garının o yüksek merdivenlerini bilen bilir, onlarca merdivenin oradaki işi besbelli, gitmek istemeyip de yola çıkanları yolun yarısında kararından döndürmek. Peki, kesin gidecek olanlara birde bu zulüm neden çektirilir ki? Bavulu dizlerime çarpa çarpa indirmeye başladım merdivenlerden, her merdiven de son kez diye kendime söz vererek ama son olmadığını da bilerek arkama baktım. Neden kilometrelerce uzağa götürecek bir trene binerken, ardı sıra bakar ki insan. Tuhaf yaratıklarız doğrusu. Hep birilerinin dur demesini istiyoruz, demiyor işte gitsene, arkana bakmadan, gitsene oradan. Gözlerimi ardımdan önüme doğru çevirdiğim sırada anlıyorum, herkes gidiyor biraz, kimisi baba ocağına, kimisi de kendi yalnızlığına bir bilet kestiriyor.Üniversitelerin tatil dönemi ve günlerden cuma, gar tıklım tıklım. Herkesin ağırlığı kendine, bavullar kuş tüyü geliyor yürekte biriktirilip atılmamış yüklere göre..


İstasyonun duvarda asılı saatine gözlerimi kısıp uzunca baktıktan sonra saatin 15:00 olduğunu gördüm. Daha 10 dakika önce ona sarılıp omuzunda ağlamıştım. Ne büyük bir dünya ve ne kısa bir zaman. Dünyanın işlerine bir ben mi şaşıyorum böyle? Bir sigara içeyim de öyle bilet alırım diye kendime yine ne güzel yalan söylüyorum. Tren girdi girecek istasyona, böyle anlarda çok üzülüyorum kendime. İnsan umutlu olmalı da, fazlaca umut insanı kederden kedere sürüklüyor. ''Belki gelirim'' dedi diye beklenir mi insan? E gitmeseydi o zaman. Sen onun omuzunda hıçkıra hıçkıra ağlarken gitmeseydi. Ah deli kızım benim, çok seviyorsun onu değil mi?

Bavulumu görebileceğim bir yere yerleştirip, istasyonun dışına çıkıp bir sigara yaktım. Kulaklığımı ağzına kadar dolu çantamdan bulmak için epey uğraştım, keşke vazgeçseydim. İlk çalan şarkının Sezen Aksu'dan olması ve Sezen Aksu'nun feryat figan git demesine hangi kırık yürek dayanabilirdi ki?

Bende..

Dayanamadım, utanmadan, sıkılmadan orada onlarca kişinin ortasında dizlerimin üzerine çöküp hıçkıra hıçkıra ağladım. Zavallı yüreğim benim, ne çok inanmışlık var içinde. Ne çok kırık sağın solun öyle. Kırılmayan kalbe de rastlamak zor da, böyle de tuz buz edilmemeli kalpler. Sevelim, sevilelim. Aşk bu mutlu son olmasına gerek yok, ama neden hakkıyla bitmiyor aşklar?

Yaşlıca bir teyze gelip kaldırmasa beni onlarca sene öyle kalabilirdim galiba, o kadar beklesem gelir miydi? Bilseydim, beklerdim.Zamanın ne önemi var ki geldikten sonra. Yetişecek neyimiz var bu dünyada? Bir sevdayı layığıyla yaşayamadıktan sonra sevdim demenin, Sezen dinlemenin, pencere önlerine saksılar koyup çiçekler yetiştirmenin, birbirine yakışan kelimeleri yan yana dizip de şiirler yazmanın ne anlamı var ki?

Ah canım teyzem, ne güzel bakıyorsun bana öyle. Sana baktıkça bile doluyor gözlerim. Gençliğin de sende ne büyük sevdalar yaşadın kim bilir? Torunun mu o yanındaki, maşallah ne de güzelmiş. Sevdiğinle mi evlendin? Yoksa evlendiğini mi sevdin?
Biraz iyi olduğuma teyzeyi inandırdıktan sonra kalkıp tekrar sigara içmeye kalktım. 16:15 gelmedi hala. Ah şu gözlerim uzağı neden göremiyor ki? Belki yolun başındasındır, şimdi gitsem yetişemezsin bana diye diye kaçıncı sigarayı söndürdüm. Son tren kaçta diye bakmadan da geçemedim. Tabi ki son trene kadar beklemeyeceğim. -keşke sözümü tutabilseydim-

Yırtık MektupWhere stories live. Discover now