Bir gün sonrası.

12 1 0
                                    

31 Ocak 2019
Elimdeki kaleme bakıyorum da, kaç kalem daha tüketmeliyim bilmiyorum bu ağır kelimeleri dökmek için.
Dün ne olduğunu merak ediyorsun biliyorum, karalayıp gitmişsin Ekim diyeceksin, biliyorum. Karalayıp gitmedim, karalandım.
Yokluğunun her saniyesi zulüm olurken bu taze bedenime, anılarınla savaşarak kendi intiharımı hazırlıyorum küf kokulu bu evde.
Dün senden kalan çok yıllar önceden beri dünyanın seyrini değiştirecek yegane bir emanet gibi sakladığım vesikalık fotoğrafın hiç beklenmedik bir anda çıktı karşıma..
Oysaki ben onu kaldırıp saklamıştım, kendi hatıralarımın içerisinde boğulurken elimin fotoğrafta dahi olsa suretine dokunmasından korkmuştum.
Bir inçe rüzgarın işi miydi? Yoksa ben o dolabı seni bulmak için mi açmıştım bilmiyorum. Tek bildiğim dizlerimin önüne çöküp yere düşen fotoğrafına gözyaşları damlatmak oldu..
Yeşil gözlerini gözyaşları ile sulamak mıydı payıma düşen?
Gönlümün en kıymetli hazinesi, kendime geleceğim ilk önce söz, sen gelmeden ben toparlayacağım kendimi..
Darmadağınık bıraksanda bu puslu gecelerimi, ben sana hayatın en güzel renklerini sunmak için, en güzel yeşili gözlerinde görmek için toparlanacağım..

Yırtık MektupWhere stories live. Discover now