15 | Kendim için doğru olan.

7.6K 738 835
                                    

Bölüm şarkısı: Selena Gomez-Back To You

Not: Bölümün tüm hakları bu şarkıda saklıdır. Keyifle okumalar dilerim 💕

Güncel Not: Bu şarkı benim ve babamın şarkısı. Lütfen babanıza benim için sımsıkı sarılın.



...

Jungkook, Jin'i göremeden önce onun sesini duydu. Geri zekalı herif, birilerini kendisini rahat bırakması için bir şeyler bağırıyordu. Bunu boğuşma sesleri ve acı bir haykırış takip etti. Jungkook uzun adımlarla Jin'in oturma odasına giderken sinirli görünen Yoongi'nin yanından geçti ve kırık bir burunla kapanmak üzere olan bir gözle, Jin'in körkütük sarhoş halde kanepede yayıldığını gördü.

"Tanrı aşkına." diye söylendi Jungkook.

"Jeon!" diye seslendi Jin, kocaman bir sarhoş gülümsemesiyle. "Şuna bir bak!" dedi gömleğini kaldırıp birkaç iri yarayı ve kaburgalarının üstündeki kesiği göstererek.

Jungkook kafasını sertçe odanın bir köşesinde Yoongi'nin yanında, elinde bir ot ve kucağında bir fahişeyle oturan Yugyeom'a çevirdi. "Bunların hepsi olurken sen hangi cehennemdeydin?"

Yoongi ellerini havaya kaldırdı ve başını iki yana salladı. "İli oraya getirme." diye uyardı. "Geri zekalı bizi bırakıp gitti ve olduğumuz yerde kalmamızı söyledi. Ben elimden geleni yaptım!"

"Eminim." diye kabul etti Jungkook. "Polis işe karıştı mı?"

Yoongi olumsuz anlamda başını salladı. "Pislikler polis gelmeden toz olmuşlar."

Jungkook bir sigara yaktı ve Jin'in yanına doğru yürüdü. "Kaç kişiydiler?"

"Bilmiyorum." diye cevap verdi. "Ben oraya gittiğimde iki kişi vardı ama daha fazla olabilirler."

Evet, öyle olmalıydı. Jin bir düzine adamdan dayak yemiş gibi görünüyordu.

Jin'in son oyuncağı Jisoo, üzerinde hala kulüpteki kıyafeti, elinde bir kase su ve bir havluyla mutfaktan geldi. Jungkook'a zorla gülümsedikten sonra Jin'in yanına diz çöküp onu temizlemeye başladı. Burada kullanılması gereken kelime "çalışmak"tı çünkü Jin mırıldanarak küfür ediyor ve onu başından savmaya çalışıyordu.

"Kes şunu Seokjin." dedi Jisoo sertçe. "Yoksa seni gerçekten kıçının üstüne oturturum!"

Jin sırıttı ve hala sağlam olan gözüyle ona göz kırptı. "Biliyorsun, böyle konuştuğun zaman sertleşiyorum."

Jisoo gözlerini devirdi ve Jin'in ezilmiş yüzünü temizlemeye devam etti.

"Hastaneye gitmemiz gerek." dedi Jungkook. Jisoo havluyu kaburgalarının üzerinden geçirirken Jin sıçrayınca Jungkook dişlerini sıktı.

"Ben iyiyim." diye cevap verdi Jin. "Ayrıca hastanede çok soru soruyorlar."

"Jin," diye itiraz etmeye çalıştı Jungkook. "Uzun etme de-"

"Gitmiyorum." dedi Jin kendisine boyun eğmelerini isteyen bir sesle. "Doktor aynasızları arayacak -onların peşimde olmalarını istemiyorum. Bir şey bulacaklarından da değil. Kokainimi aldılar zaten."

Jungkook eliyle çenesini ovuşturdu ve sinirle nefesini verdi. "Ne kadarını?"

"Yeterince." Jin kuşkuyla onu süzdü. "Senin barda olduğunu sanıyordum. Yoongi ortadan kaybolduğunu falan söyledi."

Jungkook, Jin'in bakışlarından kaçındı ve arka cebindeki sigara paketini çıkarıp bir dal daha aldı. "Evet. Yürüyüşe çıkmıştım."

Wanna Be Your Man • Jikook Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin