The Walking Dead- Carl X Sarah

42.Bölüm- Aramızdaki Gerginlik

Medya: Carl

Sarah'dan

İki aylagin beni ağaca yapistirmasiyla kendime geldim.Onlari uzaklaştırmaya çalışırken bir yandan da Carl'a olan öfkemi kontrol etmeye çalışıyordum.Aylaklardan bir tanesi boynuma doğru bir hamle yaptı hızla boynumu sola egerken aylagin boynunu tuttum ve çürümüş derisini resmen yüzdüm.Yaptigim hareket ile igrenirken aylagin bacağına tekme attim amacım onu yere düşürüp diğerini indirmekti fakat aylak saçımı tuttuğu için onunla birlikte hızla yere düştüm.İcimden küfürler ederken üstüme düşen aylakla gözlerim büyüdü.Diger aylak da hemen onun üstüne düşünce kurtuluş şansımin ne kadar az olduğunu düşünmeden edemedim.Gücümün bittiğini hissetmem ve Carl'ın aylaklari omuzlarından tutup yere atması saliseler içinde olmuştu.Beni sertçe yerden kaldırdı.
"Sana eve git demiştim!"
Hafifçe üstümü silkelerken aynı zamanda onu dinliyordum.
"Ya ben gelmeseydim?!" Bağırıyordu ve birazdan ağzına yumruğu yiyecekti.Bana böyle bağırmaya hakkı yoktu.Yaptigi hareketler karşısında daha da çok sinirlenirken ona cevap vermeden  ormanda yürümeye başladım.O da arkamdan hızlı hızlı yürüyordu ama ben artık resmen koşuyordum.Carl ile aramızdaki bu soğuk savaş ürpermeme neden olurken aklıma tekrar söyledikleri ve bana olan  davranışları gelince aramızdaki bu soğuk savaşın ne kadar doğru olduğunu anladım.

                            **************

Hızla duvardan atladigimda Alexandria'da olduğum için derin bir nefes verdim.Carl hâlâ arkamdan geliyordu fakat onunla konuşacak birseyim yoktu.Bana seslenilmesiyle sağ tarafa döndüm ve sesin geldiği yöne baktım.Alice bana doğru geliyordu.Göz devirdim çünkü şuan kimse ile konuşmak istemiyordum.Yine de durdum ve bir kaç adım Alice'e dogru gittim.Gülümsemesi hafifçe düşerken beni baştan aşağı süzdü ve elini omzuma koydu.
"Sen iyi misin?" Başımı hafifçe salladım.
"Neden olmıyım ki?" Hafifçe güldü ve tekrar konuştu.
"Bilmem yüzün kıpkırmızı ve üstün başın kirlenmiş ayrıca tişörtün yırtılmış." 
"Birkaç aylak saldırdı hepsi bu" diyerek gecistirdim ve Alice'in omzuna hafifce dokunarak yürümeye başladım.Normalde eve gitmezdim fakat üstüm başım yüzünden birçok kişi bana bakmıştı bile.Carl ile karsilasmamak için dua ettim ve hızlıca odama çıkarak yeni kıyafetler giydim.Aynada kendime şöyle bir baktım ve kendimi hemen evden dışarı attım.
Daha önce Ron ile oturduğum gölün kıyısına oturdum.Burasi sessiz sakindi ve arada bir böyle oturmak iyi geliyordu.Gözlerim gölde takılı kalmışken yanımda bir hareket hissetmemle hemen o tarafa döndüm.Bu mikey'di.Bizi Ron tanistirmisti ama öyle çok bir konuşmamız yoktu.Bakislarimi tekrar gole indirdigimde konuştu.
"Naber?" Kafamı sağa sola salladım bu çocuk gerçekten olduğumuz dünyadan daha farklı davranıyordu.
"İdare eder sen nasılsın?" Gülümsedi.
"İyiyim" aramızda sessizlik olunca bu kez merak ettiğim için ben konuşmuştum.
"Ailen var mı?" Hafifçe öne doğru geldi ve çimenleri yolarken konuşmaya başladı.
"Babam var." Biraz duraksadik şuan ortam garip gelmişti.
"Carl ile yakinsiniz yani sanki abi kardeş gibi seni hep koruyor." Soyledigiyle şaşırdığımı belli etmemeye çalıştım ama yüzümde hafif bir gülümseme oluştu.
"Evet öyle gibiyiz"

                            ***************

Carl'dan

Sarah benimle hiç konuşmadan gittikten sonra takmadim ve odama gidip yatağıma uzandım gözlerimi kapatıp uyumaya calissam da bir işe yaramadı.Yaklasik yarım saat sonra tekrar kalktim ve duş aldım göz bandımı da yeniledikten sonra şapkamı da taktım ve dışarı çıkmak için merdivenleri yavaşça inmeye başladım.

                              *************
Hava güzeldi ve öylesine dolaşıyordum babam henüz gelmemişti bu yüzden onu da merak ediyordum.
Sağ tarafa doğru baktığımda gölün kıyısında Sarah ve mikey'i otururken gördüm.Yanlarina gitmeyi düşünsem de daha sonra Sarah ile aramızın bozuk olduğu aklıma gelince gitmemem gerektiğini düşündüm.Sarah'nin hafif gülümsemesi ve yandan mikey'e bakmasiyla kaşlarım çatıldı.Mikey de yere bakarak ona biseyler anlatıyor ve ağzını tekrar kapattığında tebessüm ederek Sarah'ya bakıyordu.Gözlerimi iyice kıstım ve duvara iyice yaslanıp onları izlemeye başladım.