43.Bölüm- Topluluklar ve Anlaşmalar

372 35 5
                                    

Medya: Sarah

Genel

Masada oldukça gergin fakat bir o kadar da şaşkın olan insanlar dikkatlerini karşılarında kendini jesus olarak tanıtan adama vermiş ve her bir hareketini dikkatle izliyorlardı.Carl ve Sarah'nin kafası zaten karışıktı.Hem birbirlerine olan tavırlarindan hem de jesus denen adamın sözlerinden dolayı ikisi de rahatsızlık duruyordu
"Anne ve babanızın giyinmesini bekliyorum"
Demişti adam.Ardindan da Rick ve Michonne üstlerini giymeye çalışırken aynı odadan çıkmış ve karşılarında Sarah ve Carl i görünce öylece donup kalmışlardı.Bu konu daha sonra konuşulacakti elbet ama şuanda ilgilenmeleri gereken kişi karşılarında rahat bir tavırla oturmuş onlara bakan adamdı.Sarah ve Carl kafalarındaki düşünceleri bir kenara bırakarak kafalarını tekrar kaldırıp adama kulak verdiler.
"Dediğim gibi duvarlarımiz var aynı zamanda da tarım yapabildiğimiz topraklar daha da fazlası hayvancilikla da uğraşıyoruz kısacası açlık çekmiyoruz.Dogada hayatta kalmanın bir numaralı kuralı da bul değil mi zaten?"
Daryl sabırsız bir şekilde yaslandığı duvardan kıpırdandı.
"Yanii?"
Maggie'nin de verdiği tepkiyle adam siritti ve sinir bozucu gülümsemesiyle devam etti.
"Gördüğüm kadarıyla sizin de silah deponuz epey dolu.Bir anlaşma teklif ediyorum.Hilltop -kendi topluluklarının adı-
Ve Alexandria arasında alışveriş yapılabilir.Biz size yiyecek yardımı yaparız.Siz de bize silah konusunda yardım edersiniz."
Rick ve daryl uzun süre bakisti onlara Michonne eşlik etti ve aralarındaki 3 saniyelik bakismadan sonra Rick kendinden emin bir şekilde Adama döndü.
"Topluluğunuzu görmek istiyoruz"

                                  *******

Sarah'dan

Arabalarimizdan indik ve temkinli davranarak yürümeye başladık.Jesus denen adamın şuana kadar söyledikleri doğruydu.Önümüze koca duvarlar çıktı ve bu biraz da olsa içimizi rahatlattı.Daha sonra karsimda atlı adamları görünce ağzım bir iki karış kadar açıldı.Uzun zamandır bu kadar güzel bir hayvan görmemiştim.Bembeyazdi ve upuzun yeleleriyle rüzgara meydan okuyordu.Hayran hayran diktiğim gözlerimi attan almayı başardığımda sonunda üstünde duran adama bakabilmistim.Bizi görünce kaşları catildi ve hızlı bir hareketle atından indi.
"Hey neler oluyor jesus bunlar da kim?"
"Bunlar Alexandria adlı bir topluluktan bizimle anlaşmaları için getirdim."
Adam kısa bir bakış attı ve daha sonra hafif gülümsedi.
"Gregory bizi zor kabul etmişti yeni bir topluluğu kaldırabilir mi sence?"
Jesus da güldü ve daha sonra kafasını iki yana salladı daha sonra ciddilesti.
"Kurtarıcılara dayanabiliyorsa bu insanlara da dayanabilir"
İkisinin de gülümsemesi solarken biz ne diyo bunlar bakışımızı attık ve tekrar jesus'a döndük.koca kapı iki yana doğru açıldı ve açılırken yüksek bir ses çıkardı.Cikan sesle kalbim çok hızlı atmaya başlamıştı hiç tanimadigimiz bir adamın lafiyla koskoca bir duvarın ardindaydik.Silahimi sıkıca tuttum ve tedirgin bir şekilde beklemeye başladım.Jesus tekrar önden yürümeye başlayınca onu takip ettik.Bu sırada da etrafı inceliyordum.Herkes bı işle uğraşıyor gibiydi.Kimisi hayvanları besliyor kimisi çiçek suluyor kimisi de çocuklarıyla oyun oynuyordu.Bu görüntüler biraz da olsa rahatlamama sebep olurken onların da bize tedirgin bakışlar atıp geri çekildiğini gördüm.Neden bu kadar korktuklarini anlayamasam da daha fazla onları korkutmamak adına adimlarimi hizlandirdim ve onlara bakmayı kesip önüme döndüm.Koskoca bir binanın içine gitmiştik.Burasi evden çok daha öncesinde burada olan bir beyaz saray gibi bir yeri çağrıştırıyordu.Cerceveler altın sarisiydi kapı tokmaklari da öyle...
Bu haliyle gerçekten bir sarayda olduğumu düşündüm.
Kapının çarpma sesiyle sağ tarafıma döndüm ve bize şaşkınlıkla bakan yaşlıca adama döndüm.Çok yaşlı denilemezdi ama saç ve sakalları kirlasmis aynı zamanda gözlerinin kenarları kırışmıştı.üstünde bir gömlek vardı ve yanlarında da pantolonuna tutturulmus ve omuzlarından geçirilmiş iki askı duruyordu.Adami incelemeyi kesip Rick'e döndüm.
"Merhaba ben Rick ve bunlar da toplulugumdan birkaç kişi topluluğum-"
"İstersen bu konuşmayı siz temizlendikten sonra devam edelim malûm biz böyle şeylere burada pek alışkın değiliz" adamın soyledikleriyle kaşlarım yukarı kalkarken sinir bozucu ve alaycı gülüşüyle bize bakması bu sefer kaşlarimi çatmama neden olmuştu.Rick bozulmuştu fakat belli etmiyordu sinirlendiği de çenesini sağa sola kaydirmasindan belli oluyordu.
"Temizlenmeye ihtiyacımız yok buraya sizinle konuşmaya geldim çünkü lider olduğunuzu biliyorum bay-" Rick duraksadi sanırım adamın adını unutmuştu.Rick'e en yakın bendim ve kafamı diğer tarafa çevirerek kulağına fısıldadım.
"Gregory"
Rick hemen adama hitap etti ve gülümseyip hafif gözlerini kısarak bana baktı bende çaktırmadan ona gulumsemistim.Gregory küçümseyici ve tiksindigini belli eden bakışlar atarak tekrar Rick'e döndü ve odaya geçmek istercesine kafasını yana yatırdı.Rick de ardından içeri girerken hepimizi ardından şans diledik.Cunku adamın ikna edilmesi güç olduğu her halinden belliydi.Rick'in etkileyici konuşmalarından birini yapmasını dilerken bu anlaşmanın ne kadar önemli olduğunu düşündüm.Her gün mısır gevreği ya da konserve mısır yiyemezdik zaten onlar da gün geçtikçe azalıyor ve daryl için av bulmak gittikçe zorlasiyordu bu durum böyle devam ederse birkaç aya kalmaz açlıktan ölürdük.Rick'in anlaşmayı halletmesini umarak merdiven trabzanlarina yaslandım ve derin bir nefes vererek gözlerimi kapattım.

The Walking Dead- Carl X SarahWhere stories live. Discover now