[exposition]

2.1K 172 188
                                    

Etrafında aslında nelerin döndüğünü anlaması için gerçekten çok mu gençti? Yoksa aptallığına mı gelmişti?

Louis William Tomlinson, ailesinin nüfusu iyice artınca lisedeki en iyi arkadaşı Zayn'le ayrı bir eve çıkmıştı üstelik ikisi de liseye giderken. Bir şeylerin kötüye saracağı belliydi. İkili, bar çıkışlarında -içeri giremedikleri için- bekleyip insanlara uyuşturucu satıyordu. İlk başlamalarına sebep olan şey Zayn'in birkaç tanıdığı insanın, onu ikna etmesi olmuştu. Louis ve Zayn ikilisinin o sıralar da paraya ihtiyacı olduğu için, akıllarına çabucak yatmıştı uyuşturucu satıcılığı fikri. Zayn sadece satmakla kalmayıp tüketmeye başlasa da, Louis bunu yapmamakta direnç gösterdi. Ailesini seviyordu, her haftasonu kız kardeşlerini ve çok sevdiği annesini görmeye gidiyordu, sırf onlara evden ayrılırken söz verdiği için değildi. Onlara bağlıydı, farklı bir eve taşınmış olsa bile.

Ama ne yazık ki, genç adamın bazı psikolojik sorunlarla birlikte direnci o 17 yaşındayken tükendi. İlk kullanımında neyse ki, Zayn evdeydi ve onu sakinleştirmesi için ihtiyacı olduğunda yanında olmuştu.

5 Mart 2018

Louis, okuldan geldiğinde ilk işi hızla banyoya gitmek olmuştu. Zayn o gün okula gelmediğinden, zaten evdeydi ve Louis'in fevri hareketleri çoktan keyfini kaçırmıştı bile.

Lavabonun üstündeki aynaya yaklaşarak kaşında kuruyan kana ve yaraya baktı. Okuldaki çocuklardan dayak yediğine inanamıyordu. Saçma sapan ders konusu yüzünden kavga çıkması yetmezmiş gibi okuldan uzaklaştırma cezası almıştı. Üstündeki çamur olmuş süveterini diğerleriyle birlikte çıkartıp makineye tıkıştırdı. Zorla kapağı kapanan makine, şimdi ise asla çalışmıyordu. Louis ayağıyla sertçe vurdu sanki bu tekme makineyi çalıştıracakmış gibi.

"Louis ne yapıyorsun sen orada?"

Kapının arkasından gelen sesi duyduğunda, daha da sinirlendi. "Benimle konuşma! Ne diye gelmedin bugün okula?! Sen olmadığın için dayak yedim."

"O adamın dersine girmekten nefret ettiğimi kaç kez söyleyeceğim daha?!"

Aniden kapı açıldığında, Zayn beklemediği için şaşkınlıkla ev arkadaşının yüzüne baktı. "Siktir. Çok acıyor mu?"

"Alt tarafı bir sıyrık." Louis merdiven basamaklarını ikişer ikişer inerken konuştu. "Uzaklaştırma aldım. Sinir olduğum tek şey Jason aptalının beni yumruklaması. Kendini ne sanıyor?"

Zayn peşinden gitti. Louis kendine yiyecek bir şeyler hazırlerken söylenmeye devam ediyordu. Cebinden çıkarttığı minik ot pakedini Louis'in gözü önünde sallayınca, ikili birden gülümsemişti. "Malları aldım. İkimize de biraz ayırdım. İşte burada."

Louis'in suratı tekrar düştüğünde, Zayn onu dirseğiyle dürttü. "Hadi ama! Neyin var?"

"Bunu yapmamalıyım Zayn. Aileme söz verdim. Kaşımı gördüklerinde yeterince üzülecekler."

Zayn malı masaya koyup omuz silkerek odasına çıktığında, Louis'in gözleri ikisi arasında bir süre gidip geldi. Sonrasındaysa sessizce pakedi pantolonun arka cebine attı.

Gece olduğunda, henüz kalabalıklaşmamış bar sokağında farklı yerlere gitmek üzere ayrıldılar. Yağmur yağdığı için, eğlenmeye gelen tüm insanlar hemen içeri kaçıyordu. Louis huysuzlanmadan önce üstüne giydiği ince hırkanın kapşonunu başına geçirdi. Yarın akşam ailesinin yanına gideceği için, bu akşamdan malların hepsini satması gerekiyordu.
Aslında alıcıları belliydi. En çok parayı veren adamı gözlüyordu. Çünkü o ne zaman gelse özellikle istediği ekstaziye fazla fazla para verirdi ve Louis, bazen Zayn'e bile söylemeden elde ettiği kârı sessizce cebe atardı.

Saat ilerliyordu. Müşterilerden kimse yoktu. Louis bir saçak altı bulup, duvara yaslandı ve Zayn'den çarptığı sigaralardan birini tüttürmek üzere yaktı. Acaba Zayn elindekileri bitirebildi mi diye düşünürken, yanına gelen kişi tüm dikkatini ve düşüncelerini dağıtmıştı.

"Sen, Louis olmalısın."

"Evet. Ya sen kimsin?" Louis'in, bu çocuğu tanımadığı kesindi. Üstelik onun da kafasında bir şapka ve yüzünde burnuna kadar örten bir bere vardı.

"Harold." dedi boğuk bir şekilde beresi yüzünden.  "Ben Ekstazi haplarını almaya geldim." Söylerken korkak bir şekilde kulağına yaklaşması, Louis'in dikkatini çekmişti. "Her zaman başka bir adam-"

"Bu sefer ekstazi gelmedi."

Çocuğun, kaşları hayal kırıklığıyla yukarı doğru kıvrıldı. "Hadi ya? Ne zaman gelir peki? Bana tarih verirsen o gün alırım. Ödemeyi şimdiden yapabilirim."

"Peki. Pazartesiden sonra gelebilirsin."

Karşısındaki genç, cebinden kalın banknotları çıkartıp uzattığında Louis keyifle sırıtıyordu. "Ben salı günü bu saatlerde burada olacağım."

Louis kafasıyla onayladıktan sonra, çocuk ellerini cebine sokarak oradan uzaklaşıyordu ki, kendini bu masum ve korkak adama karşı daha fazla tutamadı. "Hey, Harold!" Genç adamı kendine döndürmeyi başardığında, ona doğru adımladı. "Kokain kullanıyor musun? Biliyorum ekstazi gibi fazla etkili
değil ama kafası güzel."

"Sanmıyorum."

Louis sabah arka cebine koyduğu pakedi çıkartıp genç adama uzattı. "Seni sevdim. Ama bunun bana verdiğin parayla mı ilgisi var bilemiyorum."

"Teşekkürler, Louis." Harold, yavaşça yüzündeki bereyi indirerek gülümsemesini karşısındaki çocuğa belli etmişti pakedi aldıktan sonra.

"Ha bu arada, o adam neyin oluyordu? Eğer özel değilse." Louis sorarken aynı zamanda bu çocuğun ona neden bu kadar tanıdık geldiğini düşündü.

"Özel korumam."

Louis şaşırdığını belli etmemeye çalışarak, duvar dibine tekrar sinerken Harold karanlıkta kaybolmuştu çoktan.

y/n: 5 bölümlük bir hikayenin ilk bölümünden herkese selamlar!!
kurgu örneğini hikayesinde paylaşan loveubluelou 'ya koca koca öpücükler ❤️❤️
Kurgu ise şöyleydi:
Collagestudent!lou , prince!harry

Fakat ben ne yaptım?? Eskilerin underage kraliçesi olduğumdan Louis'i hemen liseli yapıverdim bdkfkskk

Hikayede neler mi var?
-Uyuşturucu kullanımı
-Argo, küfür
-Smut
-Angst (çok az miktarda)
-Aralık ayında doğduğu için underage Louis
-19!Harry
-İngiltere'nin biricik genç prensi Harry
-Harry'e göre biraz fakir, birazsa pasif bir Louis

Ek paket
-Zouis (çok az miktarda)

the less i know the better Where stories live. Discover now