21. Bölüm

1.2K 86 27
                                    

Ardımızda bir insan halkı, iki elf ve bir Daffodil bırakarak -o bambaşka bir varlık benim için- Erebor'a doğru yola çıktık Gandalf ile. Artık cüceleri görmek istiyordum. Yeterince yol kat etmiştik ve hala yolumuzun olması artık sonsuzluğa doğru sürüklendiğim hissi yaratıyordu. Baştaki enerjim git gide düşüyor, hava gittikçe kararıyordu.

"İyi bir haberim var." dedi Gandalf, küçük bir ağaç boşluğunu kontrol ederken. "Bu, yolda geçen son gecemiz olacak." Bu, sonunda Erebor'a vardığımız anlamına geliyordu. "Ah!" diye iç geçirdim. "Bu yollar için başka bir çözüm bulamaz mıyız?" Gandalf gülümsedi fakat ben gayet ciddiydim. "Ejderhalara binmeye ne dersin?" dedi dalga geçerek. Gülümsedim ve yanına oturdum. "Sence cüceler şimdi ne yapıyordur?"  Gandalf piposundan derin bir nefes çekti. Ciğerlerine dolan dumanı havaya geri verirken yüzünü kaygıyla bana çevirdi. "Bu gece." dedi gözlerini aya çevirirken. "Bu gece dağa giremezlerse bir yıl boyunca asla giremezler. Yani bu gece girerlerse şanslıyız. Aynı zamanda şanssız." Endişeyle Gandalf'ın yüzüne baktım. "Thorin hastalığa yakalanırsa bu, felaket olur." Gözlerimi kapattım. "Biliyorum..."

Gandalf, yanımıza yaklaşan Owein'den gözlerini ayırmadan konuştu: "Hayvanlarla iyi anlaşıyorsun." Gülümsedim. "O bir derideğiştiren. Yani tam olarak hayvan sayılmaz." Gandalf, kaşlarını gözlerine indirip düşünmeye başladı. "Beorn'u hatırlarsan, pek dost canlısı değildi." Haklısın... Onu hiç düşünmemiştim. "Evet ama... Her derideğiştiren aynı olacak diye bir şey yok." dedim kuşkuyla. "Bir aslan gördüğün zaman ondan kaçarsın." diye yanıtladı Gandalf. "Yoksa aslanın yemi olursun. Bu, evrenin bir kanunudur. Beorn ayı suretine bürünmüşken, gerçekten bir ayıdır." Kafamı salladım. Ne demek istediğinden emin olmak istiyordum. "Yani, ne demeye çalışıyorsun?" diye sordum. "Hiç." dedi Gandalf. "Bu olaydan kesin olan hiçbir şey çıkaramayız. Ama çıkaracak olursak da bu, hayvanlarla özel bir bağın olduğu anlamına gelir."

Başımı arkaya çevirip Owein'e baktım. Yanımıza oturmuş, bizi izliyordu. "Owein, beni ilk gördüğünde saldırmıştı." dedim, gözlerimi ondan ayırmadan. Gandalf başını salladı. "Bunu neden ona sormuyoruz?" Gandalf'a baktım. Piposunun ağzını dişlerken bir yandan da Owein'i inceliyordu. "Pekala..." dedim. "Owein, tekrar insan olabilir misin?" Kurt, bu sözlerimden sonra ayağa kalktı. Fakat bir şey istiyormuşçasına sadece gözlerime bakıyordu. "Sorun nedir?" diye sordum. "Sanırım bu, derideğiştirenlerin, deri değiştirdikten sonra çıplak olmasıyla ilgili." dedi Gandalf. Bu çok mantıklıydı. Ve biraz, komik... O gece, Owein ile tam olarak tanıştığım gece, bir an gözden kaybolup ortaya çıkmıştı. Belki de o sırada bir yerlerden bulduğu kıyafeti giyinmişti. Çünkü o gün, yarı çıplak olduğunu çok net hatırlayabiliyorum.

"Ha..." dedim, anladığımı belirterek. "Pekala, bu çantaların birinde kıyafet olmalı." Karıştırdığım ikinci çantada bir şalvar bulabilmiştim. "İşte burada!" dedim, siyah şalvarı kurda uzatırken. "Al bakalım." Owein, şalvarı dişlerine geçirdikten sonra yakındaki iki çalının arkasında gözden kaybolmuş, kısa sürede de geri dönmüştü. Ve işte, bembeyaz tenli, kırmızı gözlü kurt karşımızdaydı. Tepkisini görmek için Gandalf'a döndüğümde kaşlarını gözünden çok uzakta bir yerlere kaldırmış, hayretle Owein'e bakıyordu.

"Seni tekrar böyle görmek güzel, Owein." Owein gülümsedi. "Bana istediğinizi sorun." "Aslında o gün bana anlatmıştın." dedim Gandalf'a bakarak. "Ama daha ince ayrıntılarını öğrenmek istiyoruz." Owein'i Gandalf'ın yanındaki taşa oturtarak, diğer yanına geçtim. "Hmm..." dedi Gandalf, piposundan nefes çekmeden önce. "Bize, Beyza'yı gördüğünde tam olarak ne hissettiğini anlatmanı istiyoruz. Her ne hissettiysen. Hepsini." Owein başını salladı. "Emin değilim." diye yanıtladı kalın sesiyle. "Ama saldırmamam gerektiğini hissettiğim anı çok iyi hatırlıyorum." Aklıma, bacağımı yaralayıp, gözlerimin içine baktığı an gelmişti. "Bir daha da zarar vermek istemedim. Ve hatta dediğim gibi. Seni korumak istedim." Son cümlesini bana bakarak tamamlamıştı.

Elf KralHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin