+
"İlaçlarını alıyorsun, doğru muyum? Koruyucu ailen öyle söyledi," Dr. Hughes çocuğa sordu. Terapist çocuğun ne kadar gergin göründüğünü fark etti, bu yüzden sesini alçalttı ve mesafasini korudu.
Çocuk Dr. Hughes'a kısa bir bakış atarken sadece başıyla onayladı ve duvarlara dik dik bakmaya geri döndü.
Dr. Hughes Luke'un olduğu halden bıkmıştı. İlaçlarını almaya başladığı zaman herkes onun hayatının tekrar rayına oturacağını düşünmüştü fakat tam tersi geçekleşmiş gibi duruyordu.
Şizofrenik genç Dr. Hughes'ın etrafta olmasından dolayı rahatsız hissederek baş parmaklarıyla ve dudağındaki halka piercing ile oynadı.
Zihinsel hastalığının hayatını da etkilediğini fark ettiği andan itibaren aslında yıllardır alması gereken ilaçları almaya başladı. Ancak ilaçları almaya başladığında herşey çok gerçekçi göründü. Hiçbirşey kafasında olduğu gibi değildi.
Zihnindeki fantaziyi ve aklını sevdi çünkü onu kendi kontrol ediyordu. Olayların ve insanların eylemlerinin hepsi onun tarafından kontrol ediliyordu.
Şizofrenik yolculuğu boyunca, zihni basit bir şekilde, neredeyse zihinsel olarak bağlı olduğu bir kız yarattı.
Luke her zaman, tüm hayatı boyunca, düşündü ki; zihinsel hastalığı olan biri olarak etiketlendiğin zaman, farklısındır. Ve bu kötü bir farklılıktı.
Zihinsel rahatsızlığı arkadaş edinme şansına sahip olmasını engelledi ve hatta eğitim almasını bile engelledi.
Bu onu birçok şeyi yapmaktan alıkoydu, fakat biri ona yardım etti. Genç kız çoğu zaman onunlaydı. İlaçlarının yoksunluğundan dolayı zihninin ona oyunlar oynamasına rağmen.
Zihnindeki her şey gerçeklikten çok farklıydı ve tüm bu olanları gerçek hayatından çok daha fazla sevdi.
Ancak ilaçlarını almaya başladığında, Carmen kayboldu. Zihninde kendini öldürdü. Fakat gerçekte, ilaçların etkisini göstermesinin yarattığı bir reaksiyondu.
Daha sonra kızın sadece hayal gücünün yarattığı bir uydurma olduğunun farkına vardı, daha fazlası ya da azı değil. O hiçbir zaman orada değildi.
En sonunda herşey ona anlam ifade etmeye başladı.
Dr. Hughes'dan nefret etti ve muhtemelen gerçek anlamda onu öldürebilecek noktaya gelebilecek kadar ona tenezzül edemiyordu.
Aklında, bunu yaptı.
Biyolojik ailesinden nefret etti, berbattılar.
Aklında, onları öldürdü.
Çok sayıda nedenden dolayı üç kardeşinden nefret etti. Ve tekrar, Onun şizofrenik akıl hastası zihninde, onları öldürdü.
Liste sadece böyle uzayıp gidiyor, bir sonu yok.
Hiçbir zaman aklında suçlu durumuna düşmek istemedi, bu yüzden hepsini Carmen'in yapmasını sağladı, basit bir şekilde.
Her şeye karşın, Carmen'i sevdi, her parçasına kadar.
Onun ani yok oluşundan beri alt üst olmak dışında birşey değildi.
Konuşmuyor, uyumuyor, yemek yemiyor. Carmen'in hiç yoktan var olmasını beklemekten başka birşey yapmıyor.
Ama bu asla olmayacak.
Bu gerçek olmayan bir dünyada yaşamak ya da asıl gerçeklik olan bir kabusu yaşamanın korkularıyla yüzleşmekten biriydi.
Maalesef, başka bir seçeneği yoktu.
İkinciyi seçti.
+
tAMAM BU FİNAL BÖLÜMÜYDÜ HADİ HEP BERABER KALP KRİZİ GEÇİRELİM
umarız ki şuana kadar okumaktan zevk aldığınız bir hikaye olmuştur. biz çevirirken zevk aldık çünkü.
okuduğunuz ve final bölümüne kadar bizimle kaldığınız ve bazen yaşanan ufak aksamalarda gösterdiğiniz anlayışınız için hepinize çok teşekkür ederiz mükemmel okurlarsınız
umarım sevmişsinizdir sizi çok ama çoooook seviyoruz
Ceren&Ezgi / Ezgi&Ceren
xx
YOU ARE READING
schizophrenia | luke hemmings | türkçe çeviri
Fanfiction"luke, gerçekten buradasın, değil mi?" "elbette buradayım, neden olmayayım?" ©parahmore
