Limit 5

39.7K 2.3K 574
                                    

Ezginin Günlüğü Sayfa 28, O Yol

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Ezginin Günlüğü
Sayfa 28, O Yol

✂------------------------------------------------------

Gözlerimi Seçil'e diktim yavaşça. Çok merak ettiğim o soruyu sormak istiyor ama kendimi tutuyordum. Onca bilgi yerine bu sorunun cevabını verse yeterdi bana. "Ne oldu?" dedi Seçil ona baktığımı fark ederek.

Hemen kendimi toparladım ve, "Merak ettiğim bir şey var," dedim. Etrafa kısa bir bakış attıktan sonra devam ettim. "Bu güçlerden hemen kurtulmak için yapabileceğimiz bir şey yok mu? Günde bir değil de daha fazla hayat kurtarmak mesela?"

Seçil'in gözlerinde ani bir bulutlanma olduğunu gördüm. Bu nasıl oluyor bilmiyorum ama onun gözleri... bulutlandı. "Bunun tek bir yolu var Ezgi," dediğinde heyecanlandım. Demek böyle olacağım zamanı azaltabilirdim. Böyle olmayı kabullenmek bile zordu. Kurtulmak için gereken neyse yapacaktım.

"O yol ne peki?"

Seçil iç çektikten sonra dudağını ısırdı. "Bu durumda olmana neden olan şeyi ortadan kaldırmak," dediğinde kaşlarımı çattım. Bu durumda olmama neden olan şey... Ortadan kaldırmak mı?

"Yani-"

"Evet. Eğer kurtardığın kişi ölürse, sen artık bir Çınlayan olmayacaksın."

Sanki alev alev yanan ve etrafındaki her şeyi yakan bir ateşe dokunmuşum gibi geri çektim kendimi. Bu nasıl bir şeydi böyle? Çıkışı da gelişi de kapalı bir yoldu sanki. Asla kurtulamayacağım bir savaştı.
✂------------------------------------------------------

Masamda bulduğum alkol etkisi geçirici ilacı görünce gülümsedim. Yavaşça Mahmut'a bakıp, "Sen bir kahramansın," dedim. Mahmut anlamsız bakışlar attıktan sonra masaya baktı ve ilacı gördü. Hemen bana döndü. "İyi de bunu buraya ben koymadım ki. Başka biri daha durumunu fark etti demek ki!" dediğinde az önceki iyimser halim uçtu gitti. Bir iş yerinde Sherlockculuk oynamadığımız kalmıştı, o da olacaktı anlaşılan.

Oflayarak sandalyeme oturdum ve ilaçtan içtim hemen. Gerçekten işe yarayan bir ilaçtı. Arkama yaslanıp ilacı kimin bırakmış olabileceğini düşündüm. O sırada Mahmut odadan çıktı ve beni yalnız bıraktı. Odamın kapı kolunun altından olduğunu söylemiş miydim? İnsanlar delirmiş olmalı. Çalan kapım ile doğruldum. "Girebilirsiniz," derken çok daha iyi bir haldeydim. İçeri giren adam daha önce hiç görmediğim biriydi. Bizim bölümde çalıştığını düşünmüyordum. Başka bölümden biri neden odama gelmişti ki?

"İyi misiniz?" diyen adama dik dik bakmaya devam ettim. Adam hafifçe gülümsedi, ardından boğazını temizledi. Ancak o zaman çok sevimli bir yüzü olduğunu fark ettim. Kumraldı ve açıkçası yakışıklıydı. Parmağında çeşitli mücevherlerden yapılmış yüzükler vardı. "Sizi az önce tuvalete giderken gördüm. İlaç işe yaradı mı?" Tuvalete giderken çarptığım adam olabilir miydi? Adamın hala oturmadığını fark edince hemen ayağa kalktım.

Tehlikeli LimitHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin