Limit Aşımı 26

18.7K 1.3K 107
                                    

Ezginin GünlüğüSayfa 50, Başka Biri✂------------------------------------------------------

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Ezginin Günlüğü
Sayfa 50, Başka Biri
✂------------------------------------------------------

Karşımda oturan kız sürekli soru sormamdan sıkılmış olacak ki, "Peki," dedi birdenbire. Tüm gözler ona döndü, benim gözlerim gibi. "Kurtarmamız gereken kişiyi kurtardık diyelim. Ama bunun sonucunda aslında ölmeyecek olan başka biri öldü. O zaman bize ne olur?"

Bu soru gerçekten ilgimi çekmişti. Benim sorularıma benziyordu ve az da olsa gülmemi sağladı. Demek ki herkes bir şeyleri sorguluyordu. Bu konuda yalnız değildim. "Tehlikeli Limit'in bu konuyla ilgili bir yaptırımı yok diye biliyorum," dedi kırmızı saçlı bir erkek. "Olacağını da sanmıyorum. Sonuçta kurtarmaktan sorumlu olduğumuz hayatı kurtarıyoruz. Gerisi bizi ilgilendirmez."

Peki ya aslında ölmeyecek bir kişinin ölmüş olması... Can korurken başka bir canı feda etmemiz ve bunun bizi ilgilendirmemesi... Bu hayatın limitlerini zorlamaktan başka bir şey değildi.
✂------------------------------------------------------

Mahmut, Murat'ı ve beni karşısına almış bir şekilde oturup gözlerini ikimiz arasında gezdirirken, ben söze nasıl girmem gerektiğini düşünüyordum. Her şeyi en baştan, kısaca anlatsam iyi olacaktı. Yani babamın başına gelen kazadan itibaren olan her şeyi...

Kısa bir nefes aldım ve gözlerimi Mahmut'a kilitledim. "Ben on yaşındayken bir kaza geçirdik Mahmut. Bunu sen de biliyorsun, babamı tekerlekli sandalyeye mahkum eden kaza." Mahmut başıyla onay verince dudağımı ıslattım. O anları yeniden ve yeniden hatırlamak beni yıpratıyordu. Murat da can kulağıyla beni dinliyordu. "O kaza anında bir ses bana babamı kurtarmak isteyip istemediğimi sordu. Ben de istediğimi söyledim, bunun bir bedelinin olduğunu düşünmemiştim. Gerçi bir bedelinin olduğunu bilsem de bu teklifi kabul ederdim. Babamın hayatı söz konusuydu, onun için her şeyi yapardım. Hala da yaparım... Neyse onun hayatına karşılık bana özel bir yetenek ve görev verildi. İnsanların öleceği anı kulağımda duyduğum bir çınlama ile hissedebiliyorum."

Mahmut şok olmuş bir haldeydi. Gözleri şaşkınlıktan irileşmiş, bir bana bir Murat'a bakıyor ve birinin 'şaka' demesini bekliyor gibiydi. Ama bunlar şaka olamayacak kadar gerçekti. "Ezgi sen... ciddi misin? Bu ne demek?"

"Ben insan değilim Mahmut. Özel türlerden biri olan Duyanlardanım. Her gün ölmesi gereken insanları duyuyorum ve onların hayatını kurtarıyorum."

Mahmut arkasına yaslandı ve, "Vaov!" diyerek ellerini kafasına götürdü. "Bana birkaç dakika ver." Gözlerini tavana dikip bir süre sessizce oturdu. Daha sonra aklındaki düşüncelere dayanamamış olacak ki ayağa kalktı ve odada sessizce volta atmaya başladı. Ben de dikkatle onu izledim. Murat ise sakince kahvesini içiyordu. Ben endişe duyarken onun böylesine rahat olması sinir bozucuydu. Mahmut birden durdu ve aydınlanmış siması ile işaret parmağını bana çevirdi.

Tehlikeli LimitWhere stories live. Discover now