3♆

1.5K 170 41
                                    

Medyada bulunan şarkı ile birlikte yazılmıştır.

━━━━━━━━━━━━━

I fall in love
with you
more times in a day
than my heart beats.

━━━━━━━━━━━━━
Bilirsiniz, bazı insanlar soğuktur ancak ilgiyi severler. Kimseye sokulmazlar ama onlar yine diğer insanların gözünde parlarlar. Nedensizce havalı ve ulaşılmaz görülür. Tanışmak, kaynaşmak için yanına yaklaşırken korkarsınız ancak tanıştığınızda ona karşı olan tüm tabularınız yıkılır ve soğuk, ulaşılmaz görüntünün arkasında ne kadar güzel kalpli bir insan olduğunu görürsünüz.

Aslında bu ulaşılmaz görünüm onu korur. Merhametli kalbe sahiptir böyle insanlar. Düşündüğümüzden daha güçlü duyguları vardır. Üzülürler, hiç kimsenin bulunmadığı bir yerde sarsılarak ağlarlar. Ancak hemen arkasından o suratsız görüntülerine dönmeyi başarırlar.

Onlar, nasıl güçlü duracaklarını öğrenmişlerdir. Fikirlerini nasıl özgür ifade edeceklerini çok iyi biliyorlardır. Aslında onlar, düşündüğümüzden çok farklı insanlardır.

En büyük örneklerinden biri Kim Jongin'dir. Kim Jongin, Oh Sehun'a geldiğinden beri yüz vermemekte. Sehun buna üzülüyor, gerçekten üzülüyor. Ancak bilmiyor ki, Kim Jongin onu tanımaya çalışıyor sessiz durarak, onu ve hareketlerini izleyerek.

Ve Kim Jongin için bir tehdit olduğunun farkında değil. Geldiğinden beri Jongin sahip olduğu tüm ilgiyi onunla paylaşıyor. Peki Jongin'in en korktuğu ve en nefret ettiği şey ne? İlgisiz kalmak.

Kim Jongin bir yandan korkuyor. Oh Sehun'un tüm ilgisini alıp götüreceğini düşünüyor. Böylece insanların hayranlıkla baktığı biri olmayacak. Bundan korkuyor.

——

Birinci ve ikinci kaptanın ortak belirlediği kara antremanları günlerinden biriydi bugün. Yüzücüler bugün havuz antremanı yapmayacaktı. Kondisyon güçlendirmek için basketbol oynayacak, koşacak ve fitness yapacaklardı.

Kara antremanının kontrolü tamamen Oh Sehun'daydı. Oh Sehun, Amerikan alt yapısından dolayı bu konuda daha tecrübeliydi. Jongin bu konuda kaybedeceği yarışa hiç girmemiş ve liderlik bandını ona vermişti. Eh, en azından bir şeyler öğrenir, diğer antremanlarda liderliğini geri alabilirdi.

Kore milli takımı yüzücüleri, spor üniversitesi kampüsünde bulunan spor salonuna gelmişlerdi. Sehun ve Jongin bir plan çıkarmıştı, sporcuların güçlerine göre bu antremanlarda yöneleceklerdi.

"Saha etrafında 20 tur koşu yapıyoruz ilk önce. 400 metrelik sahadan 8 kilometrelik bir koşu yapar bu." Sehun'un dediği rakamla yüzücülerin hepsi sızlanmaya başlamış ve Sehun keyifle gülümseyerek başını sağa sola sallamıştı.

"Hızlı koşun demiyorum." dedi hepsiyle teker teker göz teması kurarken. "Tempolu koşun. İsterseniz yarım saatte bitirin seti, isterseniz iki saat. Sadece temponuzu bozmayın."

Daha sonrasında sporcuları sahaya yönlendirmiş, arkalarından Jongin ile beraber çıkmıştı. Jongin her ne kadar samimi olmamak için çabalasa da, Sehun Jongin'in yanında olmaktan hoşlanıyordu.

Duvarlarını kırabileceğine, bir şekilde samimi olacaklarına inanıyordu Sehun.

Sporcular istedikleri tempoda koşmaya başlamışlardı. Kim Jongin bileğindeki akıllı saatini koşu moduna almış ve esneme hareketleri yapıyordu. Sehun ise onu süzmekten kendini alamıyordu.

𝘁𝗿𝗮𝗶𝗻𝗶𝗻𝗴 𝗳𝗿𝗶𝗲𝗻𝗱𝘀|sekaiحيث تعيش القصص. اكتشف الآن