25

2.1K 182 79
                                    

Chanyeol gittikten sonra iki gün geçmişti.

Baekhyun ona mesaj atıp atmamakta kararsızdı. Ama hala kırgın ve kızgın hissettiği için mesaj atmamayı yeğliyordu. Şimdilik onu ne kadar çok özlediğini bir kenara bırakacaktı.

Otobüs okulun önünde ki durakta durduğunda nihayet daldığı düşüncelerden sıyrılıp, Chanyeol'süz çok çok daha sıkıcı olacağını bildiği okula doğru adım atmaya başladı.

Okulun bahçesine girmişti ki cebinde titreyen telefonu hissetti. Umuyordu ki mesaj atan Chanyeol olsun. Ama mesaj atan Kyungsoo idi.

Ky: Baekhyun geldin mi?

Bbh: bahçedeyim birazdan orada olurum niye ki?

Ky: Sakın içeri girme...

Bbh: anlamadım Kyungsoo neler oluyor?

Ky: beni dinle ve içeri girme. Ben dışarı geliyorum.

Bbh: ne olduğunu bilmeye ihtiyacım var şimdi geliyorum.

Baekhyun mesajlardan çıkıp telefonu kilitledikten sonra heyecanla okul kapısına doğru hızlı adımlar attı. Kapının önünde ve hemen girişte duran bir kaç öğrenci onu görünce birbirlerine fısıldayarak gülmeye başlamıştı.

Baekhyun'un sorunun ne olduğunu anlamak için daha seri adımlar atmaya ihtiyacı vardı. Bu sebeple okuldan içeri girip daha hızlı adımlarla yürümeye devam etti.

Sınıfının olduğu koridora girdiğinde ise duvarlara asılı olan afişler dikkatini çekti. Çünkü bunlar onun daha doğrusu Chanyeol ile onun konuşmalarıydı. Bütün konuşmaları afiş haline getirilip duvarlara asılmıştı.

Ağlamak üzereydi. Ama hayır daha çok güçlü durmaya ihtiyacı vardı. Ağlamamak için yumruklarını sıkıp dudaklarını dişledi. Şimdi ağlamaya başlarsa bir daha duramazdı biliyordu. Tek düşüncesi bunu yapanın Chanyeol olmaması idi.

En son sınıfının kapısının önüne geldiğinde ise çok daha büyük bir afiş karşılamıştı onu. Sınıfın kapısının yanında ki duvara boylu boyunca asılmıştı. Bu konuşma Baekhyun'un Chanyeol'e iddiayı kaybettiğini kabullendiğine dair attığı mesajın içeriğini kapsıyordu.

Hepsi bunun için miydi yani?

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Hepsi bunun için miydi yani?

Chanyeol ile bütün o yaşadıkları kimin daha güçlü olduğunu göstermek için miydi?

Şaşkınlık dolu bir inilti koptu dudaklarından. Ve gözyaşlarına daha fazla mani olamayacağını biliyordu.

"Sana söylemiştim" dedi. Arkasından bir ses. Ona ait olduğunu sandığı, onu sevdiğini söylediği adama ait olan ses.  "Sana gününü göstereceğimi söylemiştim."

Bütün okul çevrelerine toplamıştı. Ama Baekhyun'un tek gördüğü karşısında duran afiş ve ona dolu gözleriyle bakan Kyungsoo idi. 'Neden geldin, sana gelme dedim' dercesine bakıyordu Kyungsoo.

"Gördünüz ya Park Chanyeol hiçbir iddiayı kaybetmez. Hepiniz bundan sonra haddinizi bilecek ve benim kim olduğumu öğreneceksiniz. Hoş artık benim kim olduğumu bilmeyen de yok ya neyse?"

Chanyeol'un gülümseyerek söylediği şey Baekhyun'un yüreğinde daha, daha, daha derin yaralar açıyordu. Yumruk yaptığı ellerini geldiğinden beri açmamıştı. Şu an sahip olduğu tek cesareti ellerinden alıyordu zaten.

Yüzünden akan gözyaşlarını silmeden, spor ayakkabılarının tabanı üzerinde Chanyeol'e doğru döndü. Acı içinde ki gözleri onun güzel gözlerini bulduğunda yutkunup olanları hazmetmeye çalıştı bir süre.

Daha fazla ağlamadan ve aciz duruma düşmeden önce buradan gitmesi gerektiğini çok iyi biliyordu.

Bazen bir bakış her şeyi anlatmaya yeterdi.

Chanyeol, artık kelimelerini bile hak etmiyordu Baekhyun'un.

Bu sebeple sustu ve bir daha o kapıdan içeri girmemek üzere dışarı çıktı.

▪▪▪

Klasik bir fic olmasına gönlüm el vermedi.

Yahu final üstü yapılır mı bu😓😂

LOLLİPOP(ChanBaek) TextingWhere stories live. Discover now