37

1.7K 144 28
                                    

Chanyeol arabasını park edip kendini Baekhyun'un apartmanına attı. İçinde tarif edebileceğinden çok daha büyük bir heyecan vardı. Kendine hakim olamadığı için sürekli dudaklarını ısırıyor, hiç durmadan aptal aptal sırıtıyordu. Baekhyun'la eskisi gibi olabilmenin ihtimal bile o kadar güzeldi ki.

Bütün yaptıkları için ölümüne bir pişmanlık yaşıyordu. Ta o zaman Baekhyun'dan hoşlandığını biliyordu fakat bir ergen olmasının getirdiği aptalca bir gururla egosu aşkının önüne geçmişti.

Baekhyun gittikten sonra Chanyeol ne kadar aptalca bir şey yaptığını fark etmiş ve onu kaybetmiş olmanın bedelini ağır bir şekilde yine onun yokluğu ile ödemişti.

Fakat bu kez kararlıydı Baekhyun'u saracak saracak ve asla bırakmayacaktı. Baekhyun'un aşkları için yaptığı fedakarlığı her gün onu daha çok severek hak edecekti.

Küçük olanın, apartman dairesinin önüne geldiğinde elinde duran gül demetine parlayan gözleri ile bakıp eşsiz kokularını içine çekti. Baekhyun için en tazelerini bulmaya uğraşmış bu sebeple biraz geç kalmış olabilirdi.

Elini yavaşça kapı tokmağına yaklaştırıp iki kez kapıyı çaldı. Küçük olan çok geçmeden kapıyı açmıştı. Karşılıklı birbirlerine gülümserken Baekhyun, Chanyeol'ün gözlerinin içinde ki parlaklığa dikkat kesilmişti. Asla istemediği bir yola girmiş ve ne olursa olsun başlamıştı bir kere.

"İçeri gir istersen." Kenara çekilip uzun boylu olanın geçmesi için ona fırsat tanıdı lakin Chanyeol beklenmedik bir şey yaparak Baekhyun'u kucağına alıp onu da yanında götürmüştü. Baekhyun, Chanyeol'u kendine inandırdığı için mutlu olsa bile içten içe bir hüzün sarmalamıştı içini. Yol yakınken vaz mı geçsem diye düşünürken koridorda duran aynadan yansıyan görüntüsü çarptı bir an gözüne. Gözlerinde ki bu hüzün Chanyeol'un ona yıllar önce bıraktığı bir eserdi.

"Ellerimi yıkayabilir miyim?" Chanyeol onu oturma odasında bulunan koltuklardan birinin üzerine bıraktığı sırada sorduğunda Baekhyun gülümseyerek başını aşağı yukarı salladı. "Banyo koridorun sonunda" Chanyeol her zaman ki parlak gülümsemesini alıp banyoya doğru ilerlerken Baekhyun telefonunu çıkarıp ses kaydediciyi açtı.

Biraz sonra Chanyeol odaya girdiğinde hafif yana kayıp telefonu arkasına koydu. "Halen daha inanamıyorum. Gerçekten affettin mi beni?"

"Affettim evet. Ama keşke en başta arkadaşlarının aklına uyup böyle bir hata yapmasaydın."

"Üzgünüm" Chanyeol, küçük olanın yanına oturup yüzünü avuçları arasına aldığında gerçekten üzgün görünüyordu. "Gerçekten sevdiğim halde seni terk etmek zorunda kaldım. Hayır hayır zorunda değildim aslında bilmiyorum o an seni terk edersem var olan namım daha çok yürür arkadaşlarımın gözünde ki ulaşılmazlığım biraz daha artar sandım. Tamamen çocukça ergence hislerle haraket ettim. Çok özür dilerim. Üzerimde ki baskı da beni tetikledi belkide bilmiyorum bilmiyorum sadece hata yaptım çok özür dilerim. Ve beni atfettiğin için teşekkür ederim." Baekhyun onu şaşkınlık içinde dinlerken Chanyeol cümlesini bitirip derin bir nefes aldı. Gözleri yer çekiminin gücüne daha fazla dayanamayıp kapandı. Bir kaç saniye öylece bekledi.

Daha sonra gözlerini tekrar açıp Baekhyun'un gözlerinin tam içine baktı. Gözleri dolmuştu. "Seni tekrar görmeyi o kadar çok istedim ki" bir damla sıyrıldı gözlerinden aşağı. "Cesaret edemedim. Beni görmek istemezsin diye çok korktum. Ama bir gün sen çıkageldin işte."

Baekhyun onun yüzünden aşağı düşen bir damla yaşı silip gülümsemeye çalıştı.

"Hafta sonu, hayatımızda eski yeni kim varsa toplayalım. Onlara tekrardan birlikte olduğumuzu söyleyelim ve birlikte ne kadar mutlu olduğumuzu gösterelim olur mu?"

Baekhyun'un sorusuna karşılık Chanyeol mutlulukla gülümseyip başını aşağı yukarı salladı. Eli Baekhyun'un yumuşacık saçlarında gezinirken uzanıp küçüğün boynuna küçücük bir öpücük kondurdu.

"Sen yeterki yanımda ol. Ben ne istersen onu yapmaya hazırım."

✴✴

Çok mu sıktı :((

2,3 bölüme final gelecek büyük bir ihtimalle♥♥

LOLLİPOP(ChanBaek) TextingWhere stories live. Discover now