Chapter: 9

1.8K 100 58
                                    



HARRY;

Arabamın sesi ıssız sokakta yankılanırken bana söylediği adrese varmış ve arabayı evlerinin önünde durdurmuştum. Tüm o anlardan sonra yeniden onunla eskiye dönmek kalbimin derinliklerinde bir yerlerin acımasına neden olmuştu, onunla yakınlaşmak istiyordum. Daha fazla yakınlaşmak, ona sahip olmak. Fakat iç sesim o an yüzüme gerçeği bir tokat gibi sertçe çarptı. O başka bir adamla evliydi, ben başka bir kadınla evliydim.

İkimizin birlikte olmasının ne kadar imkansız olduğunu biliyordum, değil mi?

Onunla orada yaklaşık bir saat boyunca zaman geçirmiştik, o gökyüzünü izlerken ben onun güzelliğini izlemiştim. Hatta onun muazzam güzelliğini izlerken kaç tane sigara yaktığımı hatırlamıyordum bile, o büyüleyiciydi. Onun serin sularına kapılmıştım bir kez ve biliyordum ki beni kimse kurtaramazdı.

Bir kaç dakikanın ardından başını bana çevirdi ve beni izlemeye başladı, ela gözleri gecenin karanlığına parlıyorlardı. " Herşey için, teşekkürler bay Styles. "
Tatlı tınıdaki sesi beni mayıştırırken bir hamlede bulundum ve ona biraz yaklaştım ve onu izlemeye devam ettim, çok tehlikeli şeyler yapıyordum belki hemde olmayacak bir yerde fakat kendimi dizginleyemeyecek kadar mahvolmuş bir haldeydim.

" Görüyor musun? " diye konuştum gözlerine bakarak, ilk önce kaşlarını çattı sonra ise düşünceli ifadesi bürüdü yüzünü. " Neyi, görüyor muyum? " dedi, derin iç çekişim arabanın içini doldurdu ve başımı eğdim. Ona olan bakışlarımı, görmüyor muydu? " Dayanamıyorum. " diye fısıldadım, sesim acıdan farksız çıkmıştı, acı çekiyordum. O başka bir adamın karısıydı ve ben bana yasak olan bir şeyi istiyordum.

" Bana bak. " diye konuştuğumda eğdiğim başımı kaldırdım ve aniden iki elimle yanaklarını tutup yüzünü yüzüme yaklaştırdım, ani hareketim karşısında sadece onun kalbi değil benim kalbimde bu yakınlıkla beraber yerinden çıkacakmışcasına atmaya başlamıştı. O sırada alnımı alnına yasladım güçsüzlükle, eğer görürse bu daha da kolay olabilirdi benim için.

" B-bay Styles, lütfen. " Kekeleyerek fısıldayışı yutkunmama sebeb oldu, benden korkmuyordu değil mi? Benden korktuğunu düşünmüyordum, eğer öyle olsa anlardım. " Sadece çok az kaldı Eva, biliyorum dayanamayacağım. " Fısıldadığım anda nefesim onun yüzüne çarptı, sersemleşti ve hızla benden uzaklaşıp arabadan bir hışım inerek eve doğru ilerlemeye başladı.

Ne kadar benden uzaklaşıp gitmesi canımı sıksada dudaklarımda ki ufak gülümsemeyle arkasından onu izlemeye başladım, onun bana çekildiğini görebiliyordum. Sadece çok fazla zor olacaktı, ona kavuşacak olmam.

***

EVA;

Güneşin ışığı perdenin arasından odaya yayılırken aynı anda sessiz odayı banyodan duyulan suyun sesi dolduruyordu. Öyle yorgun hissediyordum ki, tek istediğim tüm gün yatağın içimden çıkmamaktı.

Sabaha kadar onu düşünmüş ve gözüme tek bir uyku bile girmemişti, dün gece bana arabada söylemeye çalıştığı şeyde neydi? Bana yakınlaştığı her an dahada fazla tehlikede olduğumu biliyordum, üstelik sadece kendimi değil onuda bu tehlikenin içine sokuyordum. O anda iç sesim konuştu, o zaten bu tehlikenin içerisine çoktan girmişti.

Ben yutkunurken o sırada Steve banyodan çıktı, elindeki havluyla saçlarını kuruluyorken bana bakan gözlerinin ardında ki bir şeyler beni rahatsız etmişti. Dün gece eve geldiğimde karanlıkta öylece otururken bulmuştum onu, benimle tek kelime konuşmamıştı. Bu sessizliği beni korkutuyordu, çünkü onun sessizliğinin ardında çok büyük patlamalar olduğunu biliyordum eskiden beri.

Eva || harrystyles. Where stories live. Discover now