Bölüm 11 Part 2

2.8K 142 58
                                    

Yeni bölüm geldi olay bölüm  hem de dikkat sonda oha diyebilirsiniz...

Lütfen okuyunnnn!!! 👇👇👇👇

Not: Arkadaşlar Bölüm 10 Part 3 te Zijan ve Roninin bahçede ki sahnesi kesilmiş ve eksik paylaşılmış isterseniz o sahneyi tekrar okuyun fark edince hemen düzelttim.

İyi okumalar . Desteğe devam ....

.........................................................

Kendini sevmeyeni sevildiğine inandırmak çok zordur...

Zijan mutfağa gitmişti. Ailesi gelecek diye çok heyecanlıydı. Bu heyecanına anlam veremiyordum. Oysa bir kaç gün önce görmüşlerdi birbirlerini. Aşağı inerken mutfaktan sesi gelmişti. Sinirli sesi konağı çınlatırken. Mutfağa doğru ilerledim. Kapı da durmuş içeri bakarken. İçeride ki yeni kızı fark etmiştim. Sarı saçlarını iki yanından örmüş üstüne yazmasını bağlamıştı. Başı yerde Zijanın karşısın da duruyordu.

"Bana cevap ver Derya . Bunu sen mi yaptın.?". Başını hafifçe sallayıp Zijanı onaylanmıştı. Gözlerim hemen arkasında olan kadına kaymıştı. Onun gibi sarı saçları vardı. Evin emektarı Ceylan Hanım dı ,  Zijana mahcup gözlerini dikmiş arkadan önünde ki kızın etini sıkıştırıp canını yakıyordu. Kızın gözlerinden yaşlar akmaya başlarken ,  Zijanın telaşını görmüştüm.

" Ağlatacak ne dedim Allah aşkına.?" Ceylan hanım elini çekerken Zijan kızı kollarının arasına almıştı. "Tamam sakin ol. Acele edersek yeni bir tane yaparız.". Kadınlar onun dediğiyle işlerine dönerken . O kızla birlikte çıkmıştı mutfaktan. Beni görünce omuzlarını kaldırıp indirmişti. Çardağa ilerleyip oturdular.  Ah şu kadının kalbini öpmek neden mümkün değil? Arkalarından gidip köşeye oturdum.

" İyi misin Derya?". Kız başını sallayıp gülümsedi. Tabi iyi olurdu,  etini sıkıştırıp canını yakan biri yoktu. Ceylan hanımla bu kızın arasında ki bağı anlamamıştım.

"İyi o vakit. Sen git Beroyla ilgilen.". Başını sallayıp koşarak merdivenlere gitmişti. Aramızda bir kişilik yer bırakarak Zijana yakın oturdum. Alnını ovalayıp bana döndü. Ona gülümserken dudaklarını kıvırmıştı.

" Kim bu kız , Zijan Hanım.?". Omuzlarını kaldırıp indirdi. Canını sıkan bir konu vardı belli ki...

"Bilsem ağam,  keşke bilsem.". Kaşlarım çatılırken merdivenlerden inen deryayı görmüştüm. Kucağında Beritan alt kattaki salona girmişti. Başımı tekrar Zijana çevirince onun da aynı yere baktığını görmüştüm. Salonun kapısı kapanırken başını bana çevirmişti.

" Bir kaç gün önce bir adam getirdi kızı. Ceylan hanımın torunuymuş. Babası iyi bir başlık parasına evlendirmek istemiş. Anası da kızı kaçırtıp buraya kendi anasının yanına yollamış. Daha 17 yaşında zavallı kız.". Gözlerim öfkeyle kapanırken ,  bin bir küfür etmiştim bu cahillere. Küçücük kızları evlendirince ne geçiyordu ellerine. Bir boğazdan kurtulduk derken,  ne kadar büyük bir günaha bulandıklarını anlamazlardı.  Bu dünya da rahat etmek için insan bir cana,  evladına bu zulmü eder mi?

"Babası kızı arıyormuş. Sahip çıktım Roni. Onun da kurban edilmesine izin veremezdim. Hele yardım edecek halim olduğu halde ona sırtımı dönseydim,  ne farkım kalırdı onlardan..". Elimi arkasına atıp omzunu okşarken rahatlamıştı.. Sarılmak istedim ,  o güzel kalbinden öpmek istedim. Ama burada olmazdı.

Konağın kapısı açılınca benden biraz daha uzaklaşmıştı. İçeri Bilal girince bana dönmüştü.  " Dostum,  Bilal.". Başını sallayıp mutfağa gitti. Ayağa kalkıp Bilali karşıladım. Beraber çardağa otururken Diyarla ,  Welatta gelmişti. Birbirlerini önceden gördükleri için selamlaşıp oturdular. Biz koyu bir sohbete dalmadan Şirzadi aşiretide gelmişti. Zijan mutfaktan koşarak çıkmış kapıya varmıştı. Bu heyecanına gülümsemiştim. Katillerini çok seviyordu..




"Hoş geldiniz babo." Babasıyla sarıldıktan sonra anasının yanına gitmişti. Gözlerim abisi Bahoz da kalırken. İçimi kemiren kurt doğru bilmişti. Ne olmuşsa bu evlilikle ilgili ,  en büyük pay Bahoza aitti. Gözlerim hepsinin üzerinde gezerken ,  Fırazla karşılaştım oda bana bakıyordu. Sanki sırlarını öğrenmek istediğimi anlamış gibi bana öfkeyle bakıyordu. Zijan ona sarılınca gözlerini benden çekmişti. Fıraz saf bir çocuktu ,  onu çok kez Welatla birlikte görmüştüm. O böyle bir günahla anılacak insan değildi. Başı önüne eğik ,  yeşil yazmasının işlemelerinin arkasına saklanmış biri vardı. Bahozun yanında ,  Zijana gizliden bakıyor ,  sonra hemen gözlerini yere çeviriyordu. Sonra elini tuttuğu çocuğu zor zapteden bir kadın vardı. Zijanı almaya gittiğim akşam görmüştüm. Bahozun karısıydı.

Adamlar yanımıza çardağa gelirken. Kadınlar hep beraber arka bahçeye gitmişti. Çaylar gelmiş içiliyordu. Ama kimse hâl hatır dışında konuşmamıştı. Bilal yerinde kıpırdanırken,  bana doğru eğildi. Herkesin duyacağı şekilde bana konuştu.

" Ağam,  bir elimi yüzümü yıkamam lazım.". Başımı sallayıp ayağa kalktım. Buradan kurtulmak için uydurduğu bir yalan olduğunu ilk andan anlamıştım. Haksız da sayılmazdı. Beni de kurtarmıştı.

"Gel ,  göstereyim.". Hemen ayağa kalkmış ardımdan gelmeye başlamıştı. Kendi odama geçip yatağa oturdum. Pencerenin oraya gidip bir sigara yaktı.

" Gel oradan ,  görebilirler.". Duvar dibinde ki sandalyeyi karşıma koyup oturdu. Banada bir sigara uzatınca itiraz etmeden almış,  yakmıştım..

"Çok kasvetli bir ortamdı komutanım,  dayanamadım.". Tek başımıza olduğumuz zamanlarda hep komutanım derdi. Ve bu beni mutlu ederdi. Dağları özlemiştim. Kaç yıl olmuştu?  Oysa ki çokta olmuştu. Özlememe neden olacak kadar çok olmuştu. Sigara dumanını odanın içine bırakırken. Rahatlamıştım. Aşağıda ki ortam bu duman dolu odadan daha berbattı.

" E anlatın bakalım komutanım. ". Başımı ona çevirdim. Kaşımın biri havalanırken gülmüştüm. Cesaretinden hiç bir şey kaybetmemişti .

" Neyi anlatayım.? ". Sigarayı camın kenarında söndürüp ,  çöpünü dışarı atmıştı. Tek çekişlik sigaramın dumanını almadan ona vermiştim. Dumanı ziyan etmeden içine çekmiş sonrada söndürüp atmıştı.

" Neyi olacak ,  neden geri döndüğünü.". Yatağın üzerine koyduğum paketten bir sigara daha alıp yaktım. Bunları şuan konuşacak vaktimiz yoktu. Başımı sallayıp bir bulutu daha odama bıraktım. " Anlatın komutanım.". Bir duman daha duvarlara sinerken ,  elimde ki sigarayı almış içine çekmişti.  Sigaramı geri alıp içine çektim.

"Neyi anlatayım lan. Şu kısacık zamanda ,  o kadar basit mi sanıyorsun?". Başını sallayıp elimde ki sigaraya uzandı. Bu kez izin vermedim elimi geri çekip sigarayı ondan uzaklaştırdım. Son iki dumanını da içime çekip ayağa kalktım. Camın kenarında söndürüp dışarı attım çöpünü.

" Davutla konuştum 1 hafta önce. Bir kadın için döndüğünü söyledi. ". Allah'ın belası Davut ,  o kadar gelme dediğim halde peşime takılmış ,  her dakika peşimde kuyruğum gibi dolanmıştı. Herşeyimi biliyordu. An Zijanın anam olduğunu bilmiyordu.

" He doğru demiş." Ayağa kalkıp yanıma geldi. Şimdi kim diye soracaktır kesin.

" Hele hele ,  benden mi saklıyorsun? Kimdir o kadın ?". Kaşlarımı kaldırıp ona baktım. Kapıya ilerledim kapıyı açmadan koluma dolamıştı kollarını.

" Ölümü gör. Şimdi demezsen." Ensesine bir tane vururken kapıya dayandım . Rabbim bir tane zorlamasan beni.

"Doğru konuş lan. ". Omuzlarını silkip lafından dönmedi. Gözlerimi devirirken,  o koluma daha sıkı tutunmuştu.

" Zijan dı oldu mu?". Kollarını geri çekerken gözlerini kısmış bana bakıyordu.

"Ne diyorsun sen ,  komutanım ?". Elimi kapı koluna atarken sabır çektim.

" Sevdalandığım kişi Zijandı. Onun için geri döndüm.". Kapı kolunu indirip açtım kapıyı. Açık pencere yetmemişti sanki. Temiz havayı içime çekerken başımı kaldırdım. Bana öfkeyle bakan Fıraz vardı. Onunda hemen arkasında gözleri dolmuş Zijan. Başımı arkaya çevirirken Bilal'in aradan geçip aşağıya indiğini gördüm. Puşt herif ...

........................................

Bir bölüm daha bitti. İyi haftalar....

Zijan Hanım (Güçlü Kadınlar S. 1) ..TAMAMLANDI..Where stories live. Discover now