9.BÖLÜM - AŞK ENGEL TANIMAZ

9.3K 1K 160
                                    

Çoook sürprizli bölümle yeniden geldiim =)

Yaran olsam da devan bende...
Kaçma sevgili, gözlerini gizleme.
Kaç yaram var benim de yüreğimde,
Aç, bak paramparça her yer içimde.

“Düşmanın kızıyla mı evleneceksin Baran? Aklını mı yedin? Abin de anan da ona bu konağı dar eder.”
Baran da delirdiğini düşünmüştü ama yapacak başka bir şey gelmiyordu aklına. “Annem kafasına koymuş aga, kaçıracak kızı, öldürtecek. En azından benim yanımda koruyabilirim onu.”

“Sen delirdin mi? O kızın abisi senin kardeşini öldürdü. Sen o kıza dokunabilir misin? Kardeşinin katilinin ailesinden sana gelin çıkmaz aga. Saçmalama. O kıza her baktığında kardeşinin katilini göreceksin. Ben de istemem böyle bir intikam. Ama ailesine söyle, onlar korusunlar kızlarını. Sen değil!”

“Söyleyemem. Onu benden başkası da koruyamaz!” diye bağırdı. Kimselere veremezdi o kızı, kimseye güvenemezdi.
“Sen bu kıza aşık mısın?”

Baran duyduğu soru ile sinirlendi. Siniri cevabının olumlu olmasındandı.
“Ben çıkıyorum. İster yanımda ol, ister karşımda! Sen bilirsin. Ben bu akşam annenle ve babanla kızı istemeye gideceğim.”
“Peki anneni, abini sormayacaklar mı?”

“Abim yurt dışında zaten. Annem de hasta diyeceğim. Amcam ve yengem kafi olacaktır. Zaten her ikisi de bana destekler. Onlar da o kızı benim koruyacağımı biliyorlar.”
“Peki ya koruyamazsan aga?”
Baran ellerini yumruk yaptı, “O zaman ölmüşüm demektir,” deyip, çıktı odadan.

***

Günler geçip gidiyordu. Heja ile Baran nişanlanmış, düğün hazırlıklarına başlamışlardı. Baran fazla uzatmadan evlenmek istiyordu. Annesi duymuş, ama Baran’a saygı duyduğunu belirtmiş ve ilginç bir şekilde ona destek oluyordu. Bu Baran’ı mutlu etse de, azıcık tedirgin de ediyordu.

Ferzan delirmek üzereydi. Fırat her hamlesini durduruyordu. Sürekli beklemesini, kendisinin geleceğini söylüyordu. Ama Ferzan beklemek istemiyordu artık.

O akşamdan sonra ne Fırat Yaren’i rahatsız etmişti ne de Yaren onu görmek için bir çaba harcamıştı. Abisi Berk gitmiş, ama İpek yanında kalmıştı. İpek kuzeninin acı çektiğini görüyor, ama müdahale edemiyordu. Bu da ikisinin de tadını kaçırıyordu.

Yaren gizlice birkaç sabah o kapıya gitmiş, geri dönmüştü. Annesini merak ediyordu. Nehir’i görmek istiyordu, abisini de tanımak istiyordu.
İpek kuzenine moral olsun diye yolda olanları anlatmıştı. İkisi de saatlerce gülmüştü olanlara. Yaren Ferzan’ın durumunu düşündükçe daha da gülüyordu, anlaşılan adamı delirtmişti kuzeni.

Ferzan hakkında çıkan dedikodular az da olsa durulmuştu artık. Taa ki o güne kadar...

*

İpek günler sonra Yaren’i dışarı çıkmaya ikna etmişti. Biraz dolaşıp, hava almak ikisine de iyi gelecekti.
Yaren çantasını alıp, odasından çıkar çıkmaz kızla karşı karşıya geldi.
“Bu kılıkta mı sokağa çıkacaksın?”
“Ne var?”

“Bir şey yok üstünde onu diyorum. Lütfen düzgün giyinir misin İpek? Biraz olduğun yere saygı duy ve ayak uydur.”
“Puşi takıyorum işte,” dedi kafasındakini göstererek.
“İpek! Saçmalama. Başka bir şey giyin. Havalar o kadar ısınmadı.”

“Ben iyiyim öyle,” deyip kapıyı açıp çıktı. Yaren de peşinden gidince kapıdaki sürprizle kala kaldılar.
“Ferzan...” diye mırıldandı Yaren.
Ferzan Yaren’e bakıp, “Merhaba,” dedi gülümseyerek. Sonra İpek’i görünce suratı asıldı. “Sana da merhaba,” diye homurdandı.

KALBİM DÖKÜLÜYOR SANA - Doğu Serisi II -FİNALHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin