17. Bölüm🕯(düzenledi)

5.2K 182 60
                                    

"Abla bir gelsene bir şey konuşucam dünden beri aklımdan çıkmıyor."

"Peki." deyip odaya geri döndük.

"Konu ne?"

"Konu sen ve Barkın."

Dilim düğümlenmiş kalbim atmayı bırakmıştı, titrek ellerimi nereye bırakacağımı bilemiyordum. Donmuş gibi ona bakmak dışında elimden gelen hiç bir şey yok gibiydi.

"Yok abla öyle bakma senden şüphelendiğimden değil, sen kim Barkın olacak o.. Herneyse ağzımı bozmayacağım o kim. Sana bakışları sinirimi bozuyor bu adam kadın düşmanı dedi diye Nil ben orada çalışmana müsaade ettim ama bakışları hiç öyle değil. Senden rica ediyorum lütfen uzak dur. Nil'in abisi diye bir şey yapamıyorum ama lütfen uzak dur."

Gözlerim doluyor engelleyemiyordum, kalbimin acısı tüm bedenime dağılmış, var gücüyle ruhumu delik deşik ediyordu, aldığım her nefes boğazımda bir yaraya sebebiyet veriyordu.

Başımı salladım sonra, onu bile nasıl yapabilmiştim bilmiyorum. Bana gülümsedi ve odadan çıktı, beni nasıl darmadağın ettiğini bilmeden nasıl içimi bir boşluğa çevirdiğini bilmeden öylesine çekip gitti.

Kendime, 'kendine gelmesini' söylüyordum şuan böyle durursam şüpheleneceklerdi.

Yüzlerine bakmaya yüzüm kalmamıştı sabah Nil şimdi Bora.

Kendimi 'bitik' hissediyordum.

Evden çıkmalıydım yüzlerine baktığım an vicdanım beni yok edecekti.

İlk odama gidip çantamı ve üstüme bir kot ceket aldım sıra geldi mutfağa gidip kısa bir an göz teması kurup dışarı çıkacağımı söylemekti. Hepsi buydu, hepsi buydu Şura sakin ol. Titreyen ellerimi yumruk yaparak mutfağın kapısında asılı kaldım.

Mutluydular.

Benim de istediğim buydu, daha fazlası olmazdı, daha fazlası olamazdık. Bizim mutluluğumuz kardeşlerimizdi daha fazlasını istemek olmazdı.

Her şeyi geçmiş kendi kardeşimi göz ardı etmiştim gidip Barkın ile öpüşecek, uyuyacak kadar onunla hayallere dalacak kadar ileri gitmiştim.

O an vicdanım hiç bir rahatsızlık duymazken şimdi yangın yeriydi.

Bunları düşünmek beni yerin dibine sokuyordu.

Yüzlerine bakamayacağımı anladığım an sessizce evden çıktım. Bora'ya Asya'ya kahvaltı sözüm olduğunu yazan bir mesaj attım sadece.

Yalanımı doğrulamak adına Asya'ya gitmek için yola koyuldum. Ondan öncesinde bir sahile gidip kafa dinlemiştim kendime gelmem bir kaç saatimi alsada, şuan bir tık daha iyiydim.

Üç defa Barkın aramıştı daha sonrasında Bora bir defa aramıştı böyle başa çıkamayacağımı anlayıp telefonu tamamen kapatmıştım.

Taksi sokağın başında dururken ağır bir şekilde vücudumu dışarı attım.

Yoldan geçerken komşuların bana garip bakışlar atması gerginliğime gerginlik ekledi, takmamaya çalışıp yürüyecekken arkamdan gelen cümleyle bedenim buz kesti.

"Bizde bunları iyi bilirdik. Gördün mü komşum gitmiş kardeşi zengin kız bulmuş şimdi ikiside orda kalıyorlarmış."

"Valla hiç tanıyamamışız."

Şiddetle arkamı döndüm.

"S-siz neyden bahsediyorsunuz?"

"Bize palavra çekme hiç gördük gazetelerde magazinlerde her bir şeyi."

Buyur Buradan Yak!! (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin