Bölüm 9 "TECAVÜZ EDİYORLAAAR!"

12.7K 975 268
                                    

Önümdeki çeviriyi zor bela bitirdikten sonra gözümün çişini bir peçete yardımıyla temizledim. Derin nefes alıp çeviri dosyalarını patrona götürmek için ayaklandım.  Kapıyı çaldım.

Öyle menteşelerinden sökmedim tabiki de hafifçe elimi vurdurdum.

"Gel!" komutuyla kapıyı açıp içeri girdim.
"Buyurun efendim." elimdeki rengarenk dosyaları masasına koyarken kafasını kaldırma zahmetinde bulunmuştu nihayet.
"Oh! Sağol! " başımla selamlayıp çıkacakken ayağa kalkmış kolumdan tutup beni durdurmuştu.

Düşündüğünüz gibi patronum erkek değildi! Tanrı aşkına neden hep erkeklerin bana zarar vereceğini düşünüyorsunuz ki! Dediğim gibi sandığınız  herkes eş cinsel değildi! Argh!!

Kolumu geri çekip dikkatle yüzüne baktım. Güzeldi gerçekten çok güzeldi. Yani eğer düz olsaydım ondan hoşlanabilirdim. Uzun bacaklı, dolgun göğüslü , koyu saçlı ve büyük gözlü bir kadındı.
Tüm bunlar yerine kahverengi saçlı, uzun boylu, keskin çeneli, ince dudaklı, düz göğüslü Sehun'u  tercih ederim elbette.

"Şey...Luhan..."
"Buyrun efendim."
"Mmm... Sence de burası sıcak olmadı mı?"

Ha?!?

Kadın gömleğinin düğmelerini ağır ağır açarken ben başka yerlere bakıyordum. Etkileneceğimden değil sadece bu... İğrenç!
Patronum beni rafa doğru iteklerken neye uğradığını şaşırdım.
Onun kadın olduğundan emin miyiz? Yine arada kaynamak istemiyorum!

Tanrım tamam teşekkür ederim beni harika yaratmışsın da niye her önüne gelen bana dayıyor!

Üzerime abanıp dolgun göğüslerini gözler önüne sererken ben başka yer bakıp onu itmeye çalışıyordum. Merak etmeyin güçsüz olduğumdan değil o bir bayandı -her ne kadar sapık olsa da - ve zarar veremezdim.

"Efendim. Ne yapmaya çalışıyorsunuz?" kadın ellerini üzerinde gezdirmeye başlayınca vücudum tekrar kontrolünü kaybediyordu.
"Hadi Luhan. Beni istediğini biliyorum. Sen bana istediğimi ver ben sana istediğini!"

Argh iğrenç! Hızla onu üstünden ittiğimde midemin bulantısı artmıştı. Kadın düştüğü yerden kalkmadan bağırmaya başladı.

"İMDAAT! KURTARIIIN BEEENİİİİİ! TECAVÜZ EDİYORLAAAR!"

Ney? Ne tecavüzü be!

"Ne diyorsunuz siz! Asıl siz bana-" dememe kalmadan iki tane izbandut gibi herif üzerime çöktüler. O heriflerin bana dokunacak olma fikri şuurumu kaybetmeme neden olurken hızla aralarından kaçtım. Ve arkadan duyduğum cümle ile ancak durabildim.

"KOVULDUN LUHAN! YARIN MUHASEBEDEN TAZMİNATINI ALIRSIN!"

HARİKA! Hem az daha tecavüze uğruyordum bir de suçlu benmişim gibi kovuluyordum. Süper on numara oldu şuan! 

Yürüyerek Han nehrine geldim. Ne yapalım burada öyle sahil yok ki oraya gidelim.
Kıyıda yürürken ne yapacağım konusunda fikirler yürütüyordum. Abimin üzerine yük olmak isteyeceğim en son şeydi. Boş banklardan birine oturdum ve akan nehri izlemeye başladım.

Sustum.

Düşünmedim.

Sadece izledim.

Ve devam ettim.

Yabancı dil biliyor olma işe yarasa da burada çalışmak kolay değildi. Öğrenciler bile en iyisi olmak için yaz mevsimin de o hapishaneye -okul oluyor bu-  giderken sizce normal bir üniversiteden mezun olmuş birinin kolaylıkla iş bulabilmesi yüzde kaç?

Saate baktığımda 19.17'di . Abimin eve gelmesine 43 dakika vardı. Yapıştığım banktan kalkıp eve doğru yürümeye başladım. Sinirle yerdeki taşlara tekme atarken birine gelmiş olmalı ki bana  seslendi.

"Hey dikkatli olsana be!"

Arkamı dönüp kısaca selamladığımda karışımdaki adam öylece duruyordu. Yüzüne bakmaya tenezzül bile etmeden hızla uzaklaştım oradan.

Eve vardığımda saat 19.45ti. Birşeyler hazırlayacak durumda değildim. O yüzden odama gidip hemen kendimi yatağa bıraktım. Ağlamak istiyordum ancak kotamı bugün için  doldurduğumu düşünüyorum.

Aşağıdan gelen borazan sesle abimin evde olduğunu anlamıştım.

"Seni küçük boklu bambi ayakkabılarını düzgün çıkarsana Piç!"  Göremeyeceğini bilsemde umursamazca kıçımı salladım.

Hızla kapı açıldığında abimi ayakkabılarını kıçıma fırlattı.

"Ah! Ne yapıyorsun be!"

Elim kıçımda ona döndüğünde abimi bana yaklaşmaya başladı. Vücudum hala o kadının dokunuşlarını taşırken başka biri daha dokunursa muhtemelen kendimi kaynar suda haşlardım. O yaklaştıkça ben yataktan çıkmaya başladım. Sonunda o yatağın en uç köşesine oturduğunda ben ayakta dikiliyordum.

"Luhan. Sen-"
"Aptalım değil mi?"
"Ne? Ne alakası var?"
"İğrenç ucubenin tekiyim değil mi?"
"Luhan neler oluyor?"
"Ben... Sadece sevmek istemiştim. Sadece hazır oldu-" eski anılar ve bugün olanlar patlak vermeye başlamıştı. Gözüm yine işerken tuzlu su yanaklarımdan teker teker düşüyordu.

Yere çöküp kendime sarıldığımda abimi bana yaklaşmış vaziyette görmüştüm.

"Lulu-yah~ neler oluyor? Sakin ol ve anlat tamam mı?"  abimin borazan sesi kuş tüyü kadar yumuşakken hıçkırmaya devam ediyordum.
Hıçkırıklar boğazımda takılı kalırken adrenalin ve sinir hormonları vücudumu ele geçirmişti. Ayağa kalkıp etrafta ne var ne yoksa dağıtırken abimi beni durdurmak için elinden geleni yapıyordu.

Ancak durmayacaktım.

"Luhan! Dur! Ne yapıyorsun! Dur! Bir yerine birşey olacak! Canını yakacaksın!"

Canını yakmak?
Acımak?
Fiziksel acı?

Abimin dediklerinden sonra duraksamış öylece boş ifade ile duvara bakıyordum. Abim odadan hızla çıktıktan sonra yerde kırılan çerçevenin camının küçük parçasını parmaklarının arasına aldım.

Küçük parçayı ellerinin arasında sıkarken acısını düşünmüyordum. Güldüm ve yere bıraktım. Üşüyordum, kendimi dağılmış yatağıma attığım da hissettiğim tek şey nefretti.

Nefret ettiğim şey ise sadece kendimdi.

#Hihih Bölümü sevmeniz dileğiylen. sdjklf

Buarada yajarınış haşta olduğğğ jksdfhsdjkf 

Sizi seviorom ^^ 

Can We Start With KISSING?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin