10.Bölüm : İyi Geceler Gelmemeye Giden Adam...

287K 16.3K 9.1K
                                    


Selamlarrr^^

Yukarıdaki müziği açalım ve karanlık bir odaya geçelim :')

İyi okumalar dilerim canımın içleri^^

---

Şövalye sabah uyanıp evinin önünde yanan ateşi ve ateşin etrafında sarılıp uyumuş küçük kız ve babasını görünce hayatının şokunu yaşamış. Günlerdir kendini küçük kızın yokluğuna alıştırmaya çalışırken, küçük kızın özlemiyle yanıp tutuşurken, küçük kızın acısıyla kendi kızını kaybetmiş gibi kavrulurken bir sabah uyanmış ve küçük kızı karşısında bulmuş. "Dünya mı yuvarlak?" demiş kendi kendine, "Yoksa benim her yolum mu bu küçük kıza çıkıyor ey göklerin ve yerlerin yaratıcısı? Ben bir çıkmazda mıyım?"

 "Dünya mı yuvarlak?" demiş kendi kendine, "Yoksa benim her yolum mu bu küçük kıza çıkıyor ey göklerin ve yerlerin yaratıcısı? Ben bir çıkmazda mıyım?"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


10.Bölüm : İyi Geceler Gelmemeye Giden Adam...
*Ne olur gel artık...*


(1 Hafta Sonra)

"İzmir... Kızım..." Odama giren annemin sesiyle bilgisayarımdan başımı kaldırdığımda annemi dışarı çıkmaya hazırlanmış bir halde gördüm.

"Nereye?" diye sordum kaşlarımı çatarak,

"Babanla bir işimiz var... İki saate döneriz." Annem aylar sonra ilk defa dışarı çıkarken beni de onlarla gitmeye davet etmemişti. Bu hem şaşırtıcı hem sevindirici bir haberdi. Sanırım paranoyası biraz da olsa geçiyordu.

"Tamam anne, ne işiniz var?"

"Gelince anlatırız..." Kaşlarımı bir kez daha çattım. Annemin bana dışarı çıkarken anlatmak istemeyeceği dönüşte anlatabileceği ne gibi bir işleri olabilirdi ki?

"Tamam, anlatırsınız... Öptüm sizi." diye mırıldandım. Nasılsa döndüklerinde neden çıktıklarını öğrenecektim. Annem odamdan çıkıp kapımı kapatınca bakışlarımı tekrar bilgisayarıma çevirdim. Saat 13.26'ydı. Ege'yle konuşmamıza saatler vardı... Oysa benim içimde ona söylenmek için deliren bir sürü cümle vardı. Bu yüzden bir kez daha bloğumu açmış oraya döküyordum içimi... Parmaklarımı klavyenin üzerine yerleştirdim ve yazmaya başladım bir kez daha tüm duygularımı dökmek istercesine...

"Hala aynı yerdeyim, hala aynı yerde hala aynı sessizlikte bekliyorum. Sessizlikte insan belki aradığını duyar dedim, ama şarkıları hiçbir zaman kapatamadım. Zira ben seni şarkı dinlerken daha iyi duyuyorum. Senin bana söyleyebilecek kelimelerin kalmadı, senin yerine şarkıları dinliyorum. Çünkü biliyorum, sen de öyle güzel konuşursun, bir farkın yoktur şarkılardan. Bir şarkı gibi senin de notalarını ezberlemişim, her çalan notada bir sonrakini bile tahmin edebiliyorum. Oysa şimdi sen neredesin, ben neredeyim. Notalar kadar yakın değiliz birbirimize, ama bil ki biz de notalar gibi yan yana olsak bir şarkı çıkar ortaya... Sevgilim, ben her şekilde aynı yola çıkıyorum. Hala aynı yerdeyim, hala aynı yerde bekliyorum. Dönüp dolaşıyorum, bir sürü sokağa giriyor bir sürü caddeyi geçiyorum, sahillerde dolaşıp aynı yola çıkıyorum. Dünya mı yuvarlak gerçekten yoksa ben mi çıkmazdayım..."

Sıfır KilometreHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin