4.Bölüm: Kriz

24 8 1
                                    

4 yaşındaki bir çocuğun bu kadar ağır şeyler yaşaması beni çok yordu. Hele ismi benim için çok anlamlıydı. O güne az kaldı. O gün için bi şeyler düşünmeye başladım.

Ben dışarda düşünürken sabah olmuştu bile. Batu'nun arabasını görünce gidip ona sarıldım. Batu da bana sıkıca sarıldı. Güven çemberinin içine aldı beni. "Çok mu özledin beni?"dedi muzipçe gülerek. "Evet çok özledim seni."dedim. "Bu akşam beraber kalıyomuşuz nöbete."dedi. Bende gülümseyip "Evet beraber kalıcaz"dedim. Sonra kollarından ayrılıp arabaya doğru ilerledim. Bindim ve kemerimi taktım. Batu da yanıma oturdu ve arabayı çalıştırdı.

Eve vardığımızda hemen mutfağa gidip yemek yedim. Sonra duşa girdim. Batu da kendi odasına gidip oda uyuyacağını söyledi. Bende giyinip Batu'nun odasına gidip yanına yattım. Hafifçe gözlerini açtı ve gülümseyip beni kollarının arasına aldı. Gözlerimi bu güvenli kollarda kapattım.

Gözlerimi açtığımda saat 1 buçuktu. Yataktan kalkıp Batuya baktım. Hala uyuyordu. Hafifçe gülümsedim ve yataktan kalktım. Odama gidip rahat bi şeyler giydim. Batu'nun odasına gittim. Hala uyuyordu. Yanağına bi öpücük kondurup "Batum hadi uyan işe geç kalıcaz"dedim. Batu yavaşça gözlerini açtı. "Tamam Ayperim kalkıyorum"dedi ve yatağından kalktı bende anahtarı alıp arabaya doğru ilerleyip kapıları açtım. Arabaya binip yakuşuklu Batu'mu beklemeye başladım. Batu geldiğinde arbayı çalıştırdı ve hastaneye doğru yola çıktık. Batu araba kullanırken ben onun yüzünü incelemeye başladım. Sert yüz hatlarına sahipti. Yaşadığı şeyler onu sert yapmaya zorladı. Bize ne kadar iyi olsada dışardaki insanlara karşı gayet sert biri. Ben onun güzel yüzünü incelerken bana döndü ve yine tek kaşını kaldırdı. "Noldu çok inceledin?"dedi. "Çok yakışıklısın kendimi seni izlemekten alamıyorum ya Batucuğum"dedim. Güldü ve arabadan indik.

Batu'yla beraber hastaları geziyodum. Aklıma Ecrin geldi. Sena'dan rica etmiştim yıldızları getirdi. Ecrin tedavi için tedavi odasındayken Sena'yla beraber odasına gidip tavanına yıldızları yapıştırdık. Hemen hızlıca odadan çıktık. Sena gitti. Bende hastaları gezmeye devam ettim. Batu'ya yetiştim ve beraber devam ettik. Sıra Ecrin'e geldiğinde kapıyı tıklatıp içeri girdik. Tavandaki yıldızlara bakıp gülümsüyordu beni gördüğünde ne kadar mutlu olduğunu gözlerinden görebiliyordum. Annesi "Çok teşekkür ederiz her şey için"dedi. Bende gülümseyip "Hiç önemli değil"dedim. İşimiz bittiğinde odasan çıktık. Batu bana bakıyordu neden baktığını biliyordum. Hiç bir şey söylemeden baş hemşirenin odasına gittim. "Efendim 30 Ekim günü için izin alabilir miyim?"dedim. Kabul etti ve beni tebrik etti. -2 gündür nöbete kaldığım için ve hastalarla çok güzel ilgilendiğim içinmiş.- Odadan çıktım. Serumu değişecek hastalar varmış onların serumlarını yeniledim. Kanı alınması gereken insanlar da varmış tahlil için. Onların kanını aldım.

Yoruldum yaw. Biraz kafeteryada dinlenmeye ve bir kahve içmek için aşağı kata indim. Kafeteryada Batu oturmuş çay içiyordu. Kahvemi alıp Batu'nun yanına oturdum. Batu başkasının oturduğunu sanıp sinirle kalkıyodu ki kolundan tutum. Benim olduğumu görünce yüz hatları yumuşadı "Sen miydin güzelim ya?"dedi. "Evet benim ama sana noldu biri bi şey mi yaptı?"dedim sinirle. "Kızın teki yapışta yakama bırakmıyo. İstemiyorum diyorum ama peşimden ayrılmıyo."dedi sinirlendiği çok belliydi. "Kimse benim Batu'ma sarkamaz yolarım. Sen benimsin ve benim olarak kalıcaksın!!!"dedim. Kafeterya ya giren bi yelloz "Nerden senin oluyomuş ilk ben gördüm git s*rtüklük yapıcak başkasına BULL!"dedi. Benim sinirlerim zıplarken Batu hiç beklemediğim bir hareketle kızın boğazına yapıştı. "SEN KİME NE DEDİĞİNİ ZANNEDİYOSUN. ÖLDÜRÜRÜM SENİ"dedi. Benim gözlerim doldu. Ben hasas bi insandım. Kızın gözlerine iğrenerek baktım ve çıkışa doğru ilerledim. Deli gibi ağlıyordum. Eğer dışarı çıkmasaydım kriz geçirir onu orda öldüre bilirdim. Derin derin nefes almaya başladım. "YETERRRRR YORULDUM ARTIK"diye bağırdım. Ayaklarım beni taşıyamayacak hale gelince kendimi yere bıraktım. Gözlerim kapandı. Geri kalan tek şey Batu'nun "AYPERİİİ"diye bağrışı oldu. Sonrası karanlık...

Batu'nun anlatımından:

Ayperi Sena'yla, Ecrin'in odasına yıldızları yapıştırmaya gitti bende doktorların bulunduğu odaya gittim. Ben otururken bi kadın içeriye girip "Doktor yok mu?"dedi. Ben hemen ayağa kalkıp peşinden gittim. Pek bi şeyi olmayan hastanın yanına gittik. Niye bu kadar acele ettirdi ki? Ben yine soğuk kanlılıkla hastanın yanına gittim ve ilgilendim. Sadece bi grip içinmiş bütün bu saçmalık. Kadın bana durduk yere sarıldı ve teşekkür etti. Elini uzatıp "Bu arada ben Banu"dedi. Benimde ismimi söylememi beklerken odadan hızla çıktım. Sinirle odadan unuttuğum telefonumu aldım ve kafeterya ya indim. Kendime bi çay aldım ve masalardan birine oturdum. Kafamı hiç çaydan kaldırmadım. Bi süre sonra yanımdaki sandalye çekildi. Yine o pislik kız geldi diye hiç bakmadan ayağa kalktım. Birisinin kolumdan tutmasıyla yüzümü o kıza çevirdiğimi sanırken meğerse Peri'mmiş. Onu görünce rahatladığımı hissettim. "Sen miydin güzelim ya?"dedim. Bi şey anlamamasını umuyordum ama o beni çok iyi tanıyordu. "Evet benim ama sana noldu biri bir şey mi yaptı?"dedi. Anlamıştı. Olan bitemi anlattım. "Kimse benim Batuma sarkamaz yolarım. Sen benimsin ve benim olarak kalacaksın!!!"dedi. Ardından kafeterya ya Banu denilen kız geldi Periye öyle şeyler dediki sinirden boğazına yapıştım. Bi baktım ortalıkta Peri yok hemen dışarı çıktım "YETERRRRR"diye bağırdı. Yere çöktü tam bayılıcağını anladım "AYPERİİİ"diye bağırdım. Yanına koştum tam kafası yere çarpmadan tutum. "SEDYE GETİRİN"diye bağırdım. Getirilen sedye ye Periyi yatırdım. Bana bi hastalığı olup olmadığını sordular. "Nadiren sinir krizleri oluyordu ama uzun süredir olmuyordu."dedim. Ve bi odaya aldılar.

Banu denen kız burdan uzaklaştırmaları için güvenliklere bilgi verdim. Ayperi'min üzülmesine engel olamamıştım yattığı odanın önünde duran koltukların birine oturdum ve bacaklarımı açıp. Bacaklarımın üstüne dirseğimi koyup kafamı aşağı çektim. Ayperi benim her şeyimdi. O beni hayata döndüren kızdı. Belkide hayatımda ondan ve kızlardan başka hiç bir kız olmıycaktı. O, o kadar güvene muhtaçtı ki babasından göremediği güveni bi adamda aramış ama o adamda onu terk etmişti. Ondan yani Bekirden o kadar nefret ediyordum ki benim bitanemi üzdü. Ayperi onun ismini hiç birimizin kullanmasını istemedi. Her zaman ona 'O'diye hitap ettik. Ama o benim biriciğimi çok üzdü. Elimde olsa gidip hesap soracağım ama nerde yaşadığını hiç bi şeyi bilmiyorum ismi ve soy ismi dışında. Ama öğrendiğim kadarıyla o da çok seviyomuş. İnsan sevdiğini bırakmaz fakat o hiç acımadan bırakmış. Ayperi gibi bi kızı bırakmak yürek ister. Kendinden çok yanındakileri düşünür. Ben onda hiç bulamadığım anne şevkatini hiç kimsede bulamadığım güveni buldum. Bende onun gibi güvene muhtaçtım o hayatıma girmeden önce. Biz birbirimizin yaralarını sarmıştık. Hiç bi zamanda pişman olmadım onunla tanıştığıma. Yavaşça kapısını açıp odasına girdim. Uyuyordu büyük ihtimal sakinleştirici vermişlerdi. Allaha çok şükür büyük bi kriz değildi.

Bölüm Sonu

Oy ve yorum atarsanız çok sevinirim. 😊

Aydınlığa Kanat ÇırpışWhere stories live. Discover now