Sabah kafam aşağı yukarı inip çıkıyordu. Kafamı biraz kaldırdım, gözlerimi araladım. Ah doğru, dün korkup Cam'in yanında uyumuştum, o da beni geri çevirmemişti zaten.
Okul bugün bitiyordu, biz de bu yüzden topluca Virginia'ya, Matt'in yanına gidecektik.
Odama geçip deli insanlar edasıyla telefonumu aramaya başladım.
"Hey," Cameron'un sesiyle arkamı döndüm.
"Uyandırdım mı?" dedim hafif suçlu bir sesle.
"Ah hayır telefonun gerizekalı!" dedi uykulu bir sesle.
"Sende miydi?"
"Odamda bırakmışsın," gözlerini ovuştururken devam etti. "Hayes aradı"
"Hayes mi!?"
"Hayes"
"Ver şu telefonu bana!" hızla telefobu alırken kendi kendine "Bu kadar önemli olan şey ne?" diye mırıldandı.
Cam'i gönderdikten sonra kapıyı kapattım ve camımın kenarındaki armut koltuğa yerleştim.
Komodinin üstündeki saata bakarak dsha iki saatimin olduğunu düşündüm ve Hayes'i aradım.
'Alo' sesi gelince konuşmaya başladım.
"Selam Hayes!"
"Selam güvercin!" sanki o fark edecekmiş gibi gözlerimi devirdim.
"Bana şu 'güvercini' demeyi kesecek misin Bay Spartaküs?" dedim.
Ofladı ve "Sen de bana Spartaküs deme o zaman!" dedi.
"Beni aramışsın, açamamıştım telefonum Cam'in odasındaydı." dedim.
"Yine mi korktun, hani geçmişti?" Penceren dışarıya bakarak konuştum.
"Öyle sanıyordum, ben de anlamadım."
"Tamam, ama bana bak sakın etek vb. şeyler giyeyim deme." yine gözlerimi devirdim.
"Hadi ama Hayes, abim bile bana karışmıyor sen neden üsteliyorsun? Hem zaten etek giymeyi sevmiyorum, Melanie ısrar etmişti , sen ve sevgilinin partisiydi." dedim.
Birkaç şey söyledikten sonra birbirimize görüşürüz dedik ve telefonu kapattık.
Bir şey anlatıcakmış, ne anlatacak sevgilisi ile yaşadığı fantezilerini mi? Saol Hayes almayayım.
koltuktan kalktım ve kıyafetlerimicalarak duşa girdim. Dün zaten banyo yaptığım için fazla oyalanmadım ve duştan çıktım.
Kurulandıktan sonra iç çamaşırlarımı giydim ve yatağımın üstüne koyduğum koyduğum kıyafetleri giydim.
Bir şey anlatıcakmış, ne anlatacak sevgilisi ile yaşadığı fantezilerini mi? Saol Hayes almayayım.
koltuktan kalktım ve kıyafetlerimicalarak duşa girdim. Dün zaten banyo yaptığım için fazla oyalanmadım ve duştan çıktım.
Kurulandıktan sonra giydim ve yatağımın üstüne koyduğum koyduğum kıyafetleri giydim. Siyah bir şort içime beyaz bir t-shirt onun üstüne kırmızı kareli gömlek t-shirti içime şortum içine soktum.Tamamdır Taylor'un bana verdiği bandanayı kafama geçirdim telefonumu aldım ve aşağı indim.Telefonumdan son ses ATL-Time Bomb açtım.Dolabı açıp krep için malzemeleri çıkardım.
15Dk Sonra...
10 krep!Harika masayı hazırladıktan sonra yukarı çıktım Cameron'u uyandırmaya.Kapının önüne geldiğim sırada içeriden sesler gelmeye başladı,hey ben meraklı bir insanımdır.Kulağımı daha çok yakınlaştırdım.
"Merak etme aşkım,Virgina'dan sonra LA'ye gelicem söz."
Keşke telefonu duyabilseydim,ama şu cırtlak sesli kız arkadaşıyla konuştuğunu anladım.Şu kızı bi sevemedin neyse sevmeye niyetim yok zaten!
"Tamam aşkım!"
Cam sesini yükseltti.Niahahah!
"Bak bugün bize gelmelisin konuşmamız lazım özel bir konu."
Umarım ayrı eve çıkmazlar,ben bunları ayrımaya çalışıyorum!Abicim yapma etme!
"Tamam..."
Telefonu kapattı.Bende kapıyı tıklattım.
"GELL!"
"Selam."
"Uh selam."
"Bir sorun yok demi?"
"Hayır sadece,sen kız kardeşimsin sana anlatabilirm değil mi?"
"Sorduğun soru mu?Tabiki!"
"Ben artık...Ellie'den hoşlanmıyorum,onun yanındayken mutlu değilim."
"O özel konu bu mu?"
"Sen beni mi dinledin?"
"Nolmuş yani?"
"Eğer duymaman gereken birşey olsaydı?"
"Duymuş okucaktım"
"Gıcık"
"Sinir!"
"Neyse sen niye geldin?"
"Nash ve Hayes 1 saate gelirlermiş.Kahvaltıyı burada yapıcaklaf giyin be gel!"
"Off tamam"
Kapıyı kapatıp mutfağa döndüm ve kutsal NUTELLA'yı çıkardım.
-Cameron'dan-
Jess (Azra yani kız kardeşi hikayede 2 adı var) odadan çıktıktan sonra yataktan kalkıp duş aldım.Duşta uyur gibi oldum,en azından uyumadım uyusaydım buruş buruş "Cameron Dede"ye dönmeyi sevmiyorum.Hızlı ve kısa bir duştan sonra kurulandım.Altıma Kırmızı bokserımu giydim.Üstüme Beyaz bir t-shirt giydim.Altım siyah dar kotumu giydim.Telefonumu alıp mutfağa indim.Vay canına rüyada olmalıydım!Karşımda 10 krep ve bir nutella kavanozu!
-Jessica'dan-
Cameron kreplere saldıracakken eline vurdum.
"Hayes ve Nash gelmeden olmaz Cam!"
"Amaaa"
"Sus git televizyon falan izle!"
O sırada kapı zili duyuldu hemen gidip açtım.Karşımda 4 mavi göz görünce istemeden de olsa sırıttım.Hayes'in beni saran kolları hayata dönmemi sağladı.Benzs sarılmasına karşılık verdim.Bu sarılma fazla uzamıştı,sebebimi bilmiyorum ama içimde baya bi huzur oluşmuştu.
Nash'in öksürmesiyke ayrıldık.
"Ee mutfağa geçelim."
"YAŞASIN!"Cameron mutfağa koştu.Bess arkasından koştum.Tabağıma 3 tans krep aldım.Cameron hızlıca oturdu ve o da 3 krep aldı.Nash ve Hayes yazık ahaha.Nash 2 Hayes 2 tane krep alınca kahvaltı başladı.
~Kahvaltıdan Sonra~
"Hadi arabaya!" Nash bağırınca masaya baktım.Temizlenmişti Hayes'e Çak Beşlik diye elimi kaldırım o da vurdu.
"Hey hadi!"
Hemen telefonumu ve anahtarımı çantama koydum.Siyah vanslarımı giyip dışarı çıktım.Cameron kapıyı kitledi ve yanınıza geldi.Hayes kapımı açtı.Vay!
"Özel birgün felan mı?"
"Benim için Evet"
İLK BÖLÜM UMARIM BEĞENMİŞSİNİZDİR.
Anlamayanlar için Kızın 2
Adı var Jessica (Jess) yabancı adı.Azra türk adı.Hayaz ikisinin birbirlerine taktıkları isim. Hayes-Hay Azra-Az= HAYAZ.
