51| ÖZEL BÖLÜM 2

10.1K 586 287
                                    

Perri Carol

Balayından henüz yeni dönmüştük ve bugün hamile olup olmadığımdan kesin olarak haberdar olmamız için doktor randevumuz vardı. Zach tatil boyunca sürekli hamile olduğumu hatırlatıp mutlu oluyordu ve bu durum beni gittikçe memnun etmeye başlamıştı. Zach gerçekten mutluydu.

Hamile olma ihtimalimi şimdilik kimseye duyurmamıştık. Kesin bir sonuç almayı bekliyorduk. Hamile olmama ihtimalini göz önünde bulundurmamaya çalışıyordum çünkü böyle bir şey olursa nasıl hissedeceğim konusundan hiçbir fikrim yoktu. Zach' in yaşayacağı hayalkırıklığını düşünmek bile istemiyordum.

Kafamı yavaşça yan tarafa çevirdiğimde Zach'i yanımda göremedim. Erken kalkmıştı sanırım. Yattığım yataktan hafifçe doğrulup komodinin üzerindeki telefonuma uzanacakken karşıdaki koltukta yatan Zach'i görünce kaşlarımı çattım. Niye orada uyuduğuna anlam verememiştim.

Telefonumu almaktan vazgeçip üzerimdeki ince örtüyü bir kenara ittim. Ses çıkarmamaya gayret göstererek Zach'in yattığı koltuğa doğru ilerledim. Heybetli vücudu küçücük koltuğa sığmamış, rahatsızlığından olsa gerek kaşları çatılmıştı. Vücudunun bir kısmı ise koltuğun dışında kalıyordu.

Koltuğun dibine çöküp Zach'in yüzüne gelen küçük saç tutamlarını elimle geriye attım. Elimi yüzünden çekmezken yanağına yerleştirip "Zach," diye seslendim hafif yüksek çıkarmaya çalıştığım sesimle. Zach anında gözlerini açarken "Bir şey mi oldu?" diye sordu endişeli sesiyle.

Kafamı olumsuzca sağa sola sallayıp "Niye burada yatıyorsun?" diye sordum. Elleriyle gözlerini ovuştururken uykulu sesiyle "Gece uyurken istemeden bebeğe zarar veririm diye düşündüm. Burada yatmam bebek açısından daha iyi olur," diye cevapladı sorduğum soruyu.

Gülmemek için yanaklarımı dişlemeye başladım. Niye bu kadar fazla düşünceliydi ki? Hep kendisini değil, sevdiği insanları umursuyordu ve bu durum her zaman kendisinin zarar görmesine sebep oluyordu. Ama bu düşünceli hâlleri çok yakışıyordu ona. Böyle durumlarda yanaklarını deli gibi mıncırma isteği uyandırıyordu bende.

"Bebeğe asla zarar vermezsin Zach. Bir daha burada yatma."

"En azından doğana kadar uzak dursa-"

Daha konuşmasını tamamlayamadan dudaklarına yapıştım. Benden uzak durmasını istemiyordum. Bunu da korkularının üzerine giderek atlatabilirdim ona. Bebeğe bir şey olur düşüncesiyle benden uzak duracak değildi ya.

Zach sanki bunu bekliyormuş gibi anında beni kendisine doğru çekerken bir anda kendimi farkında olmadan onun kucağında bulmuştum. Öpüşleri daha da derinleşirken ona ayak uydurmakta gittikçe zorlanmaya başlamıştım.

Zach beni kucaklayıp ayağa kalktığında adımlarını yatağa doğru yönelttiğini anlamıştım. Sırtım yumuşak yatakla buluştuğunda yanılmadığımı fark ettim.

Zach üzerimdeki kısa kolluyu bir anda ortadan ikiye parçaladığında şaşkınlıkla gözlerim açıldı. Böyle anlarda çoğu zaman kendisini kaybediyor, adeta avını parçalamak üzere olan kurda benziyordu ve ben onun bu hâllerine bayılıyordum.

Zach dudaklarımızı ayırıp yavaş yavaş aşağı doğru kayarken istemsizce saçlarını çekiştiriyordum. Dudakları önce sütyenimden taşan göğüslerimde oyalandıktan sonra en sonunda karnıma geldi.

Dudakları birden bedenimden uzaklaştığında Zach yataktan kalkıp adımlarını banyoya doğru yöneltti. Şaşkın şaşkın arkasından bakarken "Üzerine bir şey giy," diyip odadaki banyoya girdi. Ben daha neler olduğuna anlam veremezken yaşadığım şoktan çıkıp giyinme odasına ilerledim. Neydi şimdi bu aptal tavrı?

SAPLANTIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin