Sonsuz Aşk

21. Bölüm- Sezon Finali

Elimde valizimle birlikte uçaktan indikten sonra dışarıda bekleyen gri Mercedes son model jeep ine binip havaalanından ayrıldım. Ama asıl aklıma takılan şey şuanda nereye gideceğimdi. Işıklarda durduğumda en iyisinin direk şirkete gitmek olduğuna karar verdim. Yeşil ışık yandığında direk şirkete gittim ve çantamı da alarak arabadan indim. Kapıda bekleyen Vale ye arabanın anahtarını verdikten sonra şirketten içeri girdim. Bütün çalışanlar bana bakmaya başladıklarında onlara döndüm.

"Arkadaşlar işlere devam edin." dedikten sonra asansöre bindim ve 13. Kata çıktım. Babamın odasının kapısına geldiğimde bakışlarım kapının üzerinde yazan isme takıldı.

NEFES CİHANGİR

Babamın isminin olduğu yere benim ismim yazıldığını görünce içimin acıdığını hissettim.

"Nefes." diye bana seslenen Hakan abiye döndüğümde yanıma geldi.

"İstersen bu devir işlemlerini tamamlayalım." dediğinde kafamı salladım ve bütün devir işlemlerini tamamladık.

"Hakan abi odama geçelim mi?" dediğimde beni onayladı. Ayağa kalkıp yeni odamın kapısının önüne geldik. Hakan abi elime odamın kilit kartını verdiğinde odaya girdim. Baş köşeye babamın yerine oturduğumda masadakileri inceledim. En çok gözüme takılan ise masada bulunan çerçeveler oldu. Bir çerçevenin içi boşken diğerinde benle Ezginin fotoğrafı vardı. Çantamdan annemle babamın fotoğrafını çıkardıktan sonra çerçevenin içine yerleştirdim. Sonra ise kapının çalması üzerine içeri Atakan girdi.

"İstediklerim tamam mı Atakan."

"Tamamdır Nefes hanım. Hepsi bu dosyanın içinde." dediğinde uzattığı dosyayı elinden aldım. Atakana kapıyı gösterdiğimde dışarı çıktı. Dosyayı uzun uzun inceledikten sonra Hakan abiye döndüm.

"Abi bu adamda her şey var. İnsan kaçakçılığı, uyuşturucu satıcılığı, faizcilik... Adam her türlü suçu işliyor ve sonra suçlarını başkalarına üstlendiriyor. Peki abi benim anlamadığım biz niye bu adamlarla çalışmayı istiyoruz?"

"Adamlar piyasada bizim kadar olmasa da güç sahibiler. Bize bir anlaşma sundular ve bizde onayladık." dediğinde elime anlaşma dosyasını aldım ve iyice inceledim.

"Abi şimdi anlaşmaya bakıyorum da bunun bize piyasa için fazla bir getirisi yok. Sadece bir kereliğine para kazandıracak bir anlaşma. Yani bizden çok onlara yararları var. Anlaşmayı fes ediyoruz." dediğimde gözleri büyüterek bana baktı.

"Nefes anlaşma onaylandı."

"Onaylandığı gibi fes de edilir abi. Bu anlaşmayı fes ediyoruz. Adamlar insanları zehirliyor. Onların biraz işlerini bozalım."

"Ama bu biraz değil baya işlerini bozar."

"Bu da benim işime gelir. Anlaşmayı fes ederek onları çok büyük bir zarara uğratacağız."

"Anlaşmanın fes edilmesi halinde 1 milyon ödeme yapmamız gerekecek."

"Bu para benim için hiçbir şey. Abi sen ne kadar avukatımız falanda olsan aynı zamanda buranın müdürüsün ve kusura bakma ben anlaşmanın fes edilmesini istiyorum. Bu konu da burada bitti."

"Nefes babanla annen anlaşmadan fes etmek istediği için öldürüldüler. Şimdi sen anlaşmayı fes ediyorsun. Kim bilir sana ne yaparlar."

"Hiçbir şey. Abi ben Eylülün sonuna kadar buralarda olmayacağım. Yani beni ararsan ulaşırsın ama şirketle ilgilinemeyeceğim. Bu süre zarfında şirketle ilgilenmeni istiyorum. Ve benim cesedimi görmeden öldü haberlerinin hiçbirine kulak asmayın ve çalışmaya devam edin." diyip çantamı aldım ve yerimden doğruldum.