on dördüncü bölüm

13.9K 965 413
                                    

[2019, 10 Nisan, Çarşamba]

{13.45}

okan: azrayla sevgili olduğunu

neden başkalarından duyuyorum

gökhan: daha öğle arasında sevgili olduk

ne ara yayıldı

okan: benim sorum bu değildi

bunu senden duymam gerekmez miydi sence de

gökhan: çıkışta söyleyecektim

ne bileyim birilerinden duyacağını 

oturup sınıfta ders çalışıyorsun 

okan: bayağı hızlı ilerlemişsiniz

gökhan: biraz öyle oldu

ama hoş biri

okan: anladım

umarım mutlu olursunuz

gökhan: sağ ol

çıkışta beni bekle

erken gitme

okan: bugün evde tekim

annem ve babam iş için şehir dışına çıktı

esini de dayımlara bıraktılar evde canı sıkılmasın diye

istersen gel biraz takılırız

gökhan: çok iyi

içki falan da alırız 

okan: yenge kızmasın :D

gökhan: oğlum bir an için boş yapma ya 

erkek erkeğe olacağız

ne diyecek

okan: peki

(görüldü)

"Okan!" Gökhan sınıftan apar topar koşarak çıktığında tuvalete ilerlerken duraksayıp arkamı döndüm. Ne var dercesine ona bakarken bana o kadar sesli seslenmesi sonucu koridordaki birkaç kişi de ona dönmüştü. "Allah'tan senin eve gideceğiz, hiç beklemiyorsun."

"Çişim var, işeyeceğim sadece. Madem geldin, tut şu çantamı." Çantamı ona verdikten sonra kabinlerden birine girip işedim. Elimi yıkarken aynadan arkamda duran Gökhan'a baktım ve dikkatle beni inceliyor olduğunu gördüm. "Ne?" diye sordum, dudaklarımda alay dolu bir gülümseme varken. "Niye öyle bakıyorsun?"

"Bir şey soracağım ama beni yanlış anlama." Parmakları çantamın fermuarıyla uğraşıyordu. Elimi yıkadıktan sonra ilk önce su damlaları gitsin diye elimi salladım ve üzerimdeki siyah kota kurulamaya başladım. O sırada da ona bakıyor, diyeceği şeyi bekliyordum. 

"Ee?" diye sordum, kaşlarımı kaldırarak.

"Hiç biriyle seks yaptın mı?"

"Ne?" diye sordum, beklemediğim soru karşısında istemsizce gülmüştüm. "Benim cinsel hayatımı neden merak ediyorsun?"

"Çünkü merak ediyorum?" 

"Haha, komik." Omuzlarımı silktim ve elindeki çantama uzandım. Birlikte tuvaleti terk ederken, "Lise biri Rusya'da okuduğum zamanlarda birisi vardı," diye mırıldandım.

"Dur, sen Rusya'da yaşadın mı?" 

"14 yaşıma kadar Rusya'daydım ben, söylemedim mi?" Başını iki yana salladı. "O halde asıl adımın Pavel Okan Albaşak olduğunu da bilmiyorsun o zaman sen?" 

"Bu çok saçma," dedi, kafasını geriye yatırarak kahkaha atarken. Bir an için, çok kısa bir an için, güzel gülüşü karşısında duraksamış, ne diyeceğimi bilememiştim. Dudaklarımda asılı kalan bir gülümsemeyle, öylece ona bakakalmıştım.

"Hey, dedemin adıyla dalga geçme!" 

"Abinin adı ne peki? Kız kardeşinin?"

"Ivan," dedim, abimin adına yanıt olarak. "Esin biz Türkiye'deyken doğdu, ona Rus isim bulmaya gerek yoktu. Daha doğrusu annem, ninemin adı olan Oksana'yı koymayı çok istiyordu ama abimle itiraz ettik çünkü kızın küçük yaş döneminde 'Oksana, beni okşasana' esprileriyle büyümesinden korktuk."

"Hayatı boyunca bu esprilere maruz kalırdı." 

"Annem de bu yüzden bize hak verdi, vazgeçti geri." Eve yaklaştığımızda çantamdan anahtarı aradım ve bulmam biraz uzun sürdüğü için kapıda beklemiştik. Eve girecekken aklıma gelen şeyle duraksadım. "İçki almayı unuttuk."

"Tamam, sen gir, ben alırım."

"Dur," dedim cüzdanımı elime alarak. "Babam kredi kartını bana bıraktı. Biraz daha onun parasını sömüreyim." Elimdeki karta bakmadan, "Gerek yok," dedi ve arkasını dönüp ilerlemeye başladı. "Sigara da al!" diye seslendim arkasından. Baş parmağını havaya kaldırarak beni duyduğunu belirttiğinde içeriye girdim. Elim direkt telefonuma giderek dayımı aradı ve birkaç dakikalığına Esin'le konuştuktan sonra telefonu kapattım. Odama çıkıp üstümü çıkarmışken zil çalmıştı. Kafamı odamdaki camdan çıkarıp, "Üstümü giyeceğim bekle biraz," diye seslendim. 

"Tamam!" diye seslendi o da aşağıdan. Hızlıca şort ve tişört giydikten sonra aşağıya inip kapıyı ona açtım. Elindeki poşeti bana uzattığında, "Yukarıda merdivenin hemen karşısındaki oda benim. Oradan rahat edebileceğin kıyafet seç giy. Ben de yiyecek bir şeyler ayarlayayım. Sonra playstationa otururuz."

gossip ✘ gayWhere stories live. Discover now