11. BÖLÜM

2.6K 138 94
                                    

Uzun mu uzun karaoke bölümüne hoş geldiniz.

Bu bölümün içinde onlarca - şaka değil- şarkı olduğu için bir Spotify listesi yaptım. Linkine profilimden ulaşabilirsiniz. Ya da arama kısmına Karaoke Bölümü yazarsanız bulursunuz.

Bu bölüm yaklaşık 2,5-3 bölüm uzunluğunda olduğu için gelecek bölüm bir hafta sonra gelecek. Ve bir de o bölüm de normalden uzun olacak. Birkaç hafta sanırım tek bölüm şeklinde ilerleyeceğim.

***
"Sabahın onunda Yıldız Parkı'nda ne işimiz var bizim acaba? Evimizde yapsaydık ya kahvaltımızı." dedikten sonra arabasını park etti Gülşen.

"Dün misafir ağırladık ya bebeğim. Gerçi bulaşıkları siz ikiniz halletmişsiniz ama ben yorgunum. Kahvaltı hazırlamaya enerjim yok." Berrak emniyet kemerini çözüp arabadan çıktı. Gülşen ise dün akşam ona yardım eden Batuhan'ı düşünmeden duramadı. Genç adamın şarkı söylemesi, sözleri yanaklarını kızartsa da onunla birlikte sanki bunu her zaman yapıyorlarmış gibi bulaşık yıkaması farklı ve biraz da tatlı gelmişti. Kontağı kapatıp emniyet kemerini çıkardı ve arabadan indi. Arzu çoktan gelmişti bile ve onlar yoldayken geç kaldınız diye darlamaya başlamıştı. Aslında anlaştıkları saat gelmemişti ama üç arkadaşın hepsi de erken gelme potansiyeline sahipti. Farklı arkadaş gruplarındayken farklı kişiler tarafından bekletilen üç arkadaş bu sefer de erken gelip erken buluşuyorlardı ama hep biri geç kalıyordu.

Açık büfe kahvaltı servisi yapılan restorana girdiklerinde Arzu onları iyi bir şekilde karşılamıştı.
Tabaklarına kahvaltı için istedikleri şeyleri doldurduktan sonra Gülşen çayını, Berrak sabahın ilk kahvesini Arzu da taze sıkılmış portakal suyunu alıp bir masaya oturdular. Hava henüz serin olsa da dışarıda olmak ve temiz hava almak istemişlerdi.

"Olağanüstü kız kıza kahvaltımıza başlayabiliriz. Evet günlerdir hepimizin hayatı karıştı ve bizim oturup konuşacak zamanımız olmadı. Dökülün bakalım kızlar." diyen Gülşen Berrak'ın ilk hamleyi Arzu'ya yapmasını beklemişti.

"Evet o zaman Gülşen Hanım sizle başlayalım. Bu hafta içi yemekte ve dün gece bizim mutfakta Batu ile aranızda neler oldu?" Arzu bu meseleye Fransız kalmıştı ki
"Neler oluyor? Baştan bilgi almak istiyorum." dedi. Gülşen hem solundan hem de karşısından gelen hamlelerle sersemlemişti.

"Berrak'ın arkadaşı Batuhan benden hoşlanıyor. Ve biz öylesine 'arkadaş olarak' görüşüyoruz." Derken arkadaş kelimesine vurgu yapmıştı Gülşen.
Arzu peynirden ağzına atıp yedikten sonra imalı bakışlarla Gülşen'e döndü.

"Bizde Mahir ile arkadaş olarak görüşmeye başlamıştık. Şimdi kaç zamandır evliyiz. Bilmem anlatabildim mi tatlım?"

"Sizin Mahir ile arkadaşlık anlayışınız ne bilmiyorum ama biz arkadaşız hayatım. Sadece arkadaş... " Berrak başını salladı.

"O yüzden çocuk sana çiçek gönderdi, en çok gitmek istediğin maç biletini hediye etti. Yemeğe çıkardı ve dün bulaşık yıkadı. Kızım bu çocuk öyle Fatih'e, Akın'a benzemez. Senden ciddi ciddi hoşlanıyor. Hatta aşık bile olmuş olabilir. "

"Bulaşık mı yıkadı? Bin yıldır birlikteyiz bir kez bulaşık yıkamadın Mahir, yaktım seni." diye mırıldandı Arzu. Gülşen de bir an için sorguda olduğunu unutmuş ve gülmüştü.

"Gerçekten şimdilik arkadaşız. Ben biliyorsunuz ki insanların öyle anında aşık olacağına inanmam. Derin sevgilerin ve aşk tabir edilen duygunun zamana ve güvene ihtiyaç duyduğuna inanırım. Öyle çok çabuk kimseye ve erkeklere özellikle güvenmem. Kafam çok karışık. Batuhan'la konuşmak zevkli, keyifli ve ondan rahatsız olmuyorum. Bazen beni sinir etse de şeytan tüyü var sanki kızamıyorum ama arkadaşız şimdilik; daha fazlası değil. İlerde durum ne olur bilmiyorum da. " Berrak daha fazla konuyu uzatmamak gerektiğini anlamıştı. Hem Gülşen'i hem de Batu'yu iyi tanıyor ve seviyordu. Onların hakkında yalnızca güzel olanı dilemekten başka bir şey gelmezdi elinden. Ekmek sepetinden bir dilim ekmek alıp üstüne çilek reçeli sürdü ve yemeye başladı. Gülşen ilk saldırıya uğrayan olarak sıradaki konuşacak kişiyi seçecekti.

Aşk İkilemi -Aşk Serisi 1-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin