18.bölüm

49.6K 3.1K 241
                                    

Attığım her adımda okula biraz daha yaklaşıyordum.

Hem okula, hem Doruk'a, hem de uygulayacağım yeni planıma.

Aslında plan tamamen Özlem'e aitti. Sadece uygulaması gereken kişi bendim.

Aslında bu konuda tereddütlerim vardı. Şuana kadar Özlem'in yaptığı planlar hep boka sarmıştı. Yine öyle olmasından korkuyordum ama yine de denemek istiyordum.

Çünkü bir yandan haklıydı Özlem. Eğer kovalanmak istiyorsam kaçmam gerekiyordu.

Okuldan içeri girdiğimde etrafa bakınmaya başladım.

Doruk bahçede olduğunu belirten bir mesaj atmıştı, gözlerimle onu tarıyordum.

Duvara yaslanmış bir Doruk gördüğümde ona doğru yürüdüm.

Beni farkettiği an dudağını ısırdı. Evet bunu yaptı. Ve bunu yaptığında öylesine baştan çıkarıcı oluyor ki..

Yanına ulaştığımda "Günayd-" diyebildim. Kelimemi tamamlayamadan dudakları engelledi beni.

Kendine gel Günce. Seni öpmesine izin vererek mi uygulayacaksın planı?

İstemeyerekte olsa onu kendimden uzaklaştırıp "Okuldayız." diye hatırlattım.

"Yani?" diye sordu kaşlarını çatıp.

"Yani beni öpmen pek uygun değil." dediğimde "Bence gayet uygun." diye cevap verdi.

Gözlerimi devirdikten sonra çantamın fermuarını açıp içinden telefonumu aldım.

Ekran kilidimi açtıktan sonra Özlem'e mesaj attım.

"Biraz taktik ver."

Madem planı yapıyordu o zaman ne yapmam gerektiğini de söyleyecekti.

Çok geçmeden cevap yazmıştı neyse ki.

"Doruk'la ilgilenmek yerine etrafındakilerle ilgilen."

Hmm bir bakalım bu konuda neler yapabiliriz? Tamam buldum. Basketbol oynayan çocukları izleyebilirim.

"Eee?" diye sordu ben potanın ordaki çocuklara bakarken. "Ne ee?" diye cevap verdim Doruk'a bakmadan.

"Haftasonu ne yaptın?" diye sorduğunda bakışlarımı Doruk'a çevirip konuşmaya başladım.

"Özlem'le takıldık biraz. Eğlenceliydi. Sen ne yaptın?"

"Ulaş'la birlikteydim ben de.Ha bu arada iddiayı kaybetmek üzeresin. Çünkü Ulaş'ın sevdiği biri var. Yani cadıcıkla birlikte olma ihtimalleri sıfırın bile altında artık."

İçimden "Biliyorum." diye geçirsemde sesli olarak bunu söylemedim. Ulaş'a telefon sapıklığı yaptığımızda bunu öğrenmiştik zaten.

"Ne isteyeceğini düşünmeye başla o zaman." dedim yenilgiyi kabul edercesine.

Tekrar hatırlatıyorum iddiayı kaybeden kazananın istediği bir şeyi yapacak.

"Düşünmeme gerek yok." dedi ve devam etti. "Kararımı çoktan verdim zaten."

"Ne?" diye sordum. Ne isteyeceğini cidden merak ediyordum.

"Öğrenmek için biraz daha beklemen gerekecek. İddiayı tam anlamıyla kazandığımda söyleyeceğim."

Ne isteyeceğini deli gibi merak etsemde ona sormadım. Meraklı görünmek istemiyordum. Umarım sınırlarımı zorlayan bir şey istemez.

Bakışlarımı tekrar basketbol oynayanlara çevirdim.

Seni Unuttuğumu Hatırlamıyorum ϟ 2Tahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon