21.bölüm

68K 3.2K 326
                                    

''Asla.''

Otoriter sesi bunu yapmak istemediğini açıkça belli ediyordu.

Sinirliydi, biliyordum ama kendimi gülmekten alıkoyamıyordum. Ve bu onu daha da sinirlendiriyordu.

''Eğer karşımda durup böyle yapacaksan başka yere git ya da ben gideyim.''

''Ne yapıyorum ki?'' diye sordum kaşlarımı hafif kaldırarak.

''Gülüyorsun.'' dedi. ''Gülme.''

''Buna mı sinirleniyorsun yani? Çok saçma.''

''Saçma olan ne biliyor musun?'' diye sorduğunda dikkatimi ona verdim. ''Senin isteklerin. İşte saçma olan bunlar. Kölen olacağım öyle mi? Komiksin.''

''Yapmak zorundasın Doruk. Ben kazandım.''

''Ya ben kazanmış olsaydım Günce? Benim istediğim şeyi yapacak mıydın? Seninle daha da ileriye gitmek isteseydim mesela. Aramızda ki şeyi üst seviyeye çıkarsaydım? Yapacak mıydın?''

''Üst seviye derken sevgili olmak gibi mi?'' diye aptalca bir soru sordum. Doruk ta bunu aptalca bulmuş olmalı ki ''Aptal.'' dedikten sonra başını yavaşça iki yana salladı.

''Tabikide sevgili olmaktan bahsetmiyorum Günce. Ah cidden anlamadın mı?''

''Daha açık konuşursan belki anlarım.''

''Birlikte olmaktan bahsediyorum Günce. İddiayı ben kazansaydım ve senden bunu isteseydim benimle olur muydun? Kabul eder miydin?''

Söylediği şeyi algılandıktan sonra cevap vermek için hazırlanıyordum ki o benden önce davrandı.

''Kabul etmezdin. Seni tanıyorum Günce. Beni sevdiğini de biliyorum ama böyle bir şeyi asla kabul etmezdin. Ve bende bunun için seni zorlamazdım.''

"Haklı olabilirsin ama-"

"Ama ne?"

"Ama kazandım. Ve sende mecbur yapmak zorundasın."

Bakışlarını benden alıp Ulaş ve Özlem'e çevirdi. Daha sonra dudaklarını oynattı. İçimden bir ses Ulaş'a küfür ettiğini söylüyordu.

Kendince haklı olabilirdi. Sonuçta kimse Ulaş ve Özlem'in sevgili olacağını aklından bile geçirmezdi.

Herkes nasılda şaşırmıştır kim bilir.

"Tamam. Günce bak, mantıklı düşünelim."

Mantık ve ben? Eğer mantıklı davransaydım seninle işim ne?

"İddiayı sen kazandın. Bunun için tebrik ederim. Cidden. Sonuç olarak senin isteğini yerine getirmem gerekiyor. Kurallar öyleydi. Tabiki de isteğini yerine getireceğim. Ama sen başka bir şey isteyeceksin."

Başımı iki yana salladım. "Hayır Doruk. Hayır."

"Evet Günce. Evet."

"Ben isteyeceğimi istedim."

"Hangi ara bu kadar inatçı oldun sen?"

"İnat değil. Sadece kurallara uygun hareket ediyorum. İstediğimi değiştirmeyeceğime göre artık başlayalım mı?" diye sordum.

Nefesini sesli bir şekilde dışarı verdi.

Omzumdaki çantayı çıkarıp Doruk'a uzattım.

Önce çantaya sonra da bana baktı.

"Cidden mi?" diye sordu elimdeki çantayı alırken. "Kölen olmamı isterken bunlardan mı bahsediyordun?"

Ah canım ya, bu kadarla kurtulabileceğini sanıyor. Kıyamam.

Seni Unuttuğumu Hatırlamıyorum ϟ 2Where stories live. Discover now