9

186 64 32
                                    

Seni bulmaktan önce
aramak isterdim.
Özdemir ASAF


9 EYLÜL DÜĞÜN GÜNÜ

Bazı sesler geliyordu.Çok uzaktan,çok derinden.Halbuki gece çok huzursuz uyumuştum ama şuan o kadar hengamenin içinde uyanmak istemiyordum.Huzursuzluk içimi kemiriyor ve beni yok ediyordu.Çalan telefonla mecburen gözlerimi araladım.Bugün misafir odasında uyumuştum.Günlerdir beklediğim düğünüm bugün olduğu için hazırlanacağım odanında bu olduğuna karar verildikten sonra gelinliğim ayakkabım tacım ve ben bu odada kaldık.

Meryem teyze daha doğrusu annem,ailemi bilgilendirmek için arayıp buraya çağırmak istedi ama annem doğru düzgün dinlemeden bağırmaya,öyle birşeyin olmadığını söyleyip kapatmaya çalışınca konu bir sonuca bağlanamamıştı.Gözlerimi zar zor gözlerimi açınca arayanın annem olduğunu gördüm,neden beni arıyordu.Muhtemelen sabaha kadar beni nasıl azarlayacağını düşünmüş şimdi hazır oluncada aramıştı.Korkmak yoktu,artık ne olacaksa olsun diyerek açtım telefonu.

"Sen ne kıskanç ne iğrenç bir çocuksun öyle?Sana abin evleniyor para lazım dediğimde dilin pabuç gibiydi.Maaşından katkı olsun diye adam gibi bişey bile göndermedin.Şimdi sırf kıskançlıktan çatladın diye biriyle mi evleniyorsun.Ve bizim hiç haberimiz olmadığı halde öyle mi?Pü yazıklar olsun sana be!Sana diyecek hiçbirşeyim yok artık benim.Anan baban yok senin duydunmu Orospu seni!"

Yüzüme kapanan telefonla donakaldım.Ya bana konuşma fırsatı bile vermemişti.Beni merak ettiği için değilde azarlamak için aramıştı.Sırf içinde kalmasın diye aramıştı .Kıskançlık etmişim!Yahu benim kıskançlık etmeye halimmi vardıda.Ya bir kere olsun sor be kadın sorr!Deki yavrum bişey mi oldu sen ne yapıyorsun,birşeyinmi var de.

En acısıda bunu sürekli yaşamış olmama rağmen hala kırılıyordum ona.Gözyaşlarım çok etkili olmasada yastığımın üzerinde küçük bir göl oluşturmuşlardı.Kapımın tıklandığını duyduğumda işte başlıyoruz dedim içimden.Bütün gün burda kalsam olmaz mıydı sanki.İçeri gelen Meryem hanım anne telaşlı telaşlı baktı bana.Yanıma gelip yattığım koltuğa oturdu ve elimi tuttu.

"Neyin var kızım?"

Sinirimi bozuyordu bu kadın.Bana kızım demesi sürekli beni kollaması,sinirimi bozuyordu işte.

"Annem aradı yaptı yapacağını,her zamanki gibi."

Ağlamaya devam ediyordum ama öncekinden biraz daha fazla.Bana sarıldı bilmem kaçıncı kez.Şu kısacık görüşümde anne demem için zorlanan kadın bile bana sayamayacağım kez sarıldı.Dahası gelinleri sürekli benle muhabbet ediyor,kızları onların hayatındaki en değerli arkadaşları benmişim gibi davranıyor beni mutlu ediyordu.Oğullarından Cem sessizdi ama Selim abi yani Derya ablanın kocası o bile Emir hakkında bana bilgi veriyordu.Yani bu ailenin ne kadar dışında bile olsam onları izlemek keyif vericiydi.

"Gelmiyorlarmı düğüne kızım?"

"Düğüne gelmeyi bırakın,benle birdaha görüşeceklerini bile düşünmüyorum.Dahası sadece annem konuştu benimle oda hakaret etmek için.Babam ve abim umurlarında bile değilim sanırım.Ama bu hep böyleydi yani ben evlenince olmadı bu."

"Kızım ben senin annenim.Sende benim kızım.Ben hayatımın son anına kadar sana bakacağıma söz veriyorum.Ama sende söz ver.Hayattaki hiçbirşey için kendini kaybetme.Söz ver sadece aileni düşüneceğine.Kendini Emiri ve bebeğinizi.Söz ver ama önce kendine,sonra bana."

Herşeyin sonunda gibi görünsemde aslında en başındaydım.Ve şimdi bir karar verip ona göre davranmam lazımdı.Sürekli ağlayıp duramazdım sonuçta.Evet bana sahip çıkan,koruyan kollayan bir ailem yoktu ama şuan tamamiyle kaybetmiştim.İşte yeni hayatıma attığım ilk adımım yapayalnız biri olarak başladı.Meryem Hanım hüzünlü gözlerle beni taradıktan sonra arkasını döndü ve kapıya doğru ilerledi.

Bir Yaz Gecesi RüyasıWhere stories live. Discover now