Bölüm 8

4.6K 399 140
                                    

"Yoongi hoca gidecekmiş"

"Yeni gelmişti. Neden gidiyor ki?"

"Bilmiyorum.. şikayet etmişler"

Kafamı sıradan kaldırıp çocuğa doğru yöneldim..

"Nereden biliyorsun gideceğini?"

"Bütün okul bununla çalkalanıyor.. Bir öğrenciye tokat mı ne atmış, öyle işte"

"Şimdi nerede?"

"Nereden bilebilirim.. Öğretmenler toplanacakmış, bilmiyorum. Öğretmenler odasında ya da toplantı odasında olabilir"

Kafamı salladım.. Ve koşarak sınıftan çıktım..

Merdivenlere doğru yönelmiştim ki, onu gördüm.. Bu Yoongi hocanın yanında gördüğüm kızdı..

"Merhaba tatlım, ben öğretmenler odasını arıyorum. Nerede olduğunu gösterir misin?"

"Siz Yoongi Hocanın nesi oluyorsunuz?"

"Hı, ne? Şey.."

Gülümsedi..

"Kız kardeşiyim"

Dediğinde olduğum yere çöktüm..

"Hey, iyi misin? Tanrı'm.."

Ayaklarına sarıldım.

"Özür dilerim.. çok.."

"Ne için?"

"Benimle gelin.. sizi oraya götüreceğim"

Elinden tutup hızlıca öğretmenler odasına doğru ilerledim..

"Burası.."

"Sağ ol tatlım"

Öğretmenler odasına girecektim ki, hademe lee young engel oldu..

"Ben gireceğim.."

"Siz kimsiniz?"

"Yoongi hocanın kız kardeşi"

Lee young kafasını salladı ve kızı içeriye aldı..

Adını hâlâ bilmediğim kızı..
Tam ben de açılan kapıdan girecektim ki, lee young izin vermedi..

"Sen nereye?"

"Olay benimle ilgili.."

"hıhı aynen. Üzgünüm, alamam."

Israr etmeme rağmen, almamıştı..

Oradan uzaklaşıp kafa dağıtmak açısından, kafam almasa bile derslere girdim..

Tenefüs zili çalınca Jimin başıma üşüşmüştü..

"Dedim, akrabası veya arkadaşıdır diye.. ben kazandım.. ee ne zaman götürüyorsun?"

"Jimin git başımdan.."

Bir sonraki derse giremeyeceğimi bildiğimden kendimi dışarıya attım..

"Hey, çocuk"

Kafamı kaldırdığımda Yoongi hocanın kız kardeşini gördüm..

"İyi misin?"

Kafamı hayır anlamında salladım..

"Yoongi hoca hâlâ sorguda mı?"

Kafasını hayır anlamında salladı..

"Çıktı..."

"Derse girdi o zaman.. Sınıfa çıkmalıyım."

Oturduğum banktan kalktım fakat bileğimden tutulup tekrar oturdurulmam ile şaşkınca kıza baktım- adını bile bilmediğim-

"Derse girmeyecek bir süre.."

"Bir tokatla mı? Cidden mi?"

"Maalesef.. Kim şikayet ettiyse onu bulup eşşek sudan gelinceye kadar döveceğim"

"Ben yaptım"

Bana baktı..

"Demek bu yüzden özür diledin"

Zekiydi.. aynı abisi gibi..

"Hem evet hem hayır"

"Başka bir sebebi daha mı var? Bu arada ben HyunJoon"

"Ben de hoseok.. Şey ben bunu Yoongi hoca ile konuşmak istiyorum"

Kafasını salladı..

"Green alien parkını biliyor musun? Onun karşısındaki binanın çatısına git. Merak etme, bina boş."

"Teşekkür ederim.."

Önünde eğilip, hızlıca kapıya koştum.

"Wooyoung, izin ver lütfen"

Olumsuz anlamda kafasını salladı..

Başımı çaresizce eğdim..

"Çıkmasına müsaade etmek zorundasınız. Çünkü o izinli"

Kafamı kaldırdım. O ise elindeki kağıdı güvenlik görevlisi Wooyoung'a gösteriyordu..

Minnetle gülümsedim..

Ardından onunla beraber okul binasından çıkış yaptık..

Önünde eğildim, sayısızca..

"Hadi git"

Koştum fakat seslenmeyi unutmadım.

"Size şırfıntı dediğim için üzgünüm"

•••

Bölümler yine aynı sıkıcılıkta ilerliyor.

Seri linç

Teacher || SopeDonde viven las historias. Descúbrelo ahora