rosé: jisoo unnie
jennie unnie neden apar topar seni aldı bilmiyorum
rahatsız hissetmeni sağlayacak bir şey yaptım,
sanırım
özür dilerim
jisoo: oh hayır chaeyoung
lütfen böyle düşünme
sadece bilirsin, biz pek uzak kalamayız
rosé: doğru, kalamazsınız
okuldan gelip senin olmadığını gördüğümde
biraz afalladım
jisoo: lalisa söylemiş olmalı diye düşündüm
ve benimle ilgilendiğin için teşekkür ederim
çok iyi bir ev sahibiydin
rosé:öyleydim
her neyse
birkaç parça eşyan kalmış, almayı unutmuşsun sanırım
jisoo: gözümden kaçmış olmalı
yarın jennie almaya gelir muhtemelen
rosé: hayır unnie
birlikte gelin
lalisa da burada olacak
son kez toplanmamızı istiyorum
jisoo: son kez?
anlayamıyorum chaeyoungie
rosé: rahatsız hissetmeni sağlayacak bir şey yaptığımı söylediğimde
ciddiydim unnie
öylesine söylenmiş bir cümle değildi
aslına bakarsan başından beri tüm cümlelerim
özenle seçilmişti
jisoo: neyden bahsettiğini inan anlamıyorum chaeyoung
ne yaptın? hangi hareketin beni bu denli rahatsız edebilir?
rosé: bana verdiğin beyaz gülleri kırmızıya boyadım unnie
ve cidden iyi hissettim
ŞİMDİ OKUDUĞUN
white roses ; chaesoo
Fanfiction"Bence sevgi karşılıklı bir duygu değil. Sevgi bir duygu bile değil, bir içgüdü. Bir vergi. Tanrı -eğer varsa- birini bize gösteriyor ve baam, birdenbire elimiz ayağımıza dolaşıyor ve onun için yaşıyor oluyoruz," duraksadı ve Jisoo'nun gözlerine bak...
