Book

7.7K 727 610
                                    

Halsey - Roman Holiday

Kendi bankının biraz uzağında birini gördü. Kulağında siyah kulaklıklar vardı. Başını kollarına gömmüş uyuyordu. Üstünde siyah dizleri yırtık bir pantolon ve siyah t-shirt vardı. Beline kot bir ceket bağlamıştı. Kolları dövmeliydi, dizleri yaralıydı. Anlaması için bunlara gerek yoktu. Ensesine kadar ulaşan uzun saçlarından anlıyordu zaten o olduğunu.

Dizleri yaralı çocuk olduğunu. ❞

Heyecanlanmıştı Taehyung. Heyecan denilen duygunun kölesi olmuş beraberinde yitirdiği özgürlüğünün kalbi olduğunu bilmiyordu. Dört nala koşarcasına uzaklaşan kalbinin aksine kendisi ifadesizdi. Mimiklerini kontrol eden birisiydi, olası rezilliği önleyebilmişti. Yavaş ve sakin bir şekilde dövmeli çocuğun olduğu banktan uzaklaştı. Parkın çıkışına ulaştığında elini kalbine götürdü. Hiç böyle hissetmemişti.

Hissettiği şeyin ne olduğunu da bilmiyordu. Sorularının kendisinde bıraktığı yorgunluğu söküp atmak istedi. Artık eve gitmek istiyordu. Dış dünyaya kendisini tamamen kapatıp pamuk şekerleri ve kakaolu sütleriyle hayatına devam etmek istiyordu.

Tabii ki hiçbir şey istediği gibi gitmiyordu. Taehyung üniversite öğrencisi bir yazardı. 20 yaşındaydı sonuçta. İkisini de bir arada götürüyordu. Fransız Edebiyatı Bölümü onu zorlasa da, seviyordu.

Ertesi güne gitmesi gereken ödevi aklına gelmişti. Ve kendisi hiçbir şekilde çalışmamıştı. Hocaları zaten yeterince süre tanıyıp yardım etmişti ona. Fakat kendisi buna rağmen hazırlanmamıştı. Şimdi ise sıra koşarak eve gidip başına kaldırmadan ödevi hazırlamaktaydı.

Yarım saatin sonunda evine varabilmişti. Üstünü çıkarıp pijamalarını giyerek çalışma masasına gitti. Konusu basitti en azından. Dans etmenin insanların üzerinde bıraktığı etkileri anlatan bir deneme yazacaktı. Zaten kısa yazardı. Bu yüzden zorlanmadı.

10 sayfalık bir deneme hazırlamıştı. İçine sinmişti ama emin değildi. Bu kadar geciktirmesinin verdiği suçluluk duygusuyla yapabileceğinin en iyisini yapmak istiyordu ama kafasını toparlayamıyordu. Öte yandan bu denemeyi de hocalara verdikten sonra kaybolmasından korkuyordu. 2 yıldır sürekli her yazdığı ödevleri kaybediliyordu. Hocalar ise nerede olduğunu bilmediğini söylüyordu. Kaybettikleri Taehyung'dan sürekli bir parça götürüyordu. Onun için tüm yazdıları, her biri hücreleri gibiydi. Hiçbirini kaybetmeye tahammülü yoktu.

Ödevinin birkaç fotokopisini çıkardıktan sonra fotokopileri yazdıklarının bulunduğu dolaba koydu. Orijinali ise hocalara verecekti. Ödevi Bayan Cha istemişti. Kendisi en sevdiği profesörlerden olabilirdi. Her zaman Taehyung'a sıcak yaklaşmıştı. Taehyung'a yazma istediğini asıl aşılayan kişiydi. Sürekli içinde büyük bir potansiyel olduğunu, dışa vurulması gerektiğini söylemişti. Eh, şimdi de Taehyung'un tüm yazdığı kitaplarının ilk basımlarının imzalı versiyonu evinin kütüphanesini süslüyordu.

Saate bakmak aklına geldi Taehyung'un.

01.52

Yeterince uyumaya geç kalmış olmasının verdiği telaşla koşarak yatağına yatmıştı. Her şeye rağmen mutluydu. Asla içindeki çocuğu öldürmezdi, o çok masumdu. Masumluğu yüzüne yansıyordu. İnsanlar onunla konuşurken kötü bir şey söylememek için kendilerini tutuyordu sanki. Her an kırılabilecek değerli bir biblo gibi davranıyorlardı. Böylesi iyiydi onun için. Kırılırsa toparlanması zor olurdu.

Yatağında kendisine güzel uyuyabilecek rahat bir yer bulduktan sonra uykuya daldı.

*******

Sabah güneşinin huzur verici gülümseyen iç gıcıklayıcı etkisiyle gözlerinin karanlık tabakasını kaldırdı Taehyung.  

Gülümsedi, sabah güneşini seviyordu. Yatağından kalktı. Üstüne beyaz t-shirt, gri bol pantolon geçirdikten sonra kakaolu sütlü sandviçli kahvaltısını yaptı. Hızlı olması gerekiyordu, sonuçta vermesi gereken bir ödevi vardı. Ayağına beyaz sneaker geçirdikten sonra anahtarlarını alarak evden çıktı.

Petrichor// TaeKook ☑Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin