XXV.

7.6K 631 136
                                    

Bebek odasının kapısını yavaşça kapattıktan sonra mutfağa gidecektim ki arkamdan belime dolanan kollarla duraksadım. Sarılır sarılmaz hemen boynumu öpmeye başlayan Jungkook ile kıkırdayıp başımı yana yatırarak ona yer açtım.

"Ah Jungkook!"

Dişlerini geçirdiği için yavaşça vurmuştum kızgın olmaya çalışarak.

"Hadi Jimin.."

"Ne hadi?"

Neyden bahsettiğini ikimizde biliyorduk ama hamileyken söylediğim bir söz vardı. Onu süründürecektim.

"Şey işte.."

"Ne?"

Dudaklarını boynumdan çektiğinde kıkırdamıştım.

"Jimin!? Hamileyken istekli olan sana ne oldu?"

Kollarının arasından kurtulup bedenimi ona çevirdim ve sırtımı duvara yasladım. Boğazımı temizleyip cevapladım onu.

"Hormonlardan dolayı öyle şeyler yapmışımdır."

Kollarını bağlayıp bir iki adım bana yaklaştı ve yüzüme eğilip sinirle nefesini verdi.

"İstemiyorsun yani?"

"Belki daha sonra.."

"Ne kadar sonra?"

"Of tamam. Yemekten sonra."

Biraz korkmuştum bakışlarından. Hemen oradan ayrılıp merdivenlerden inerek mutfağa koşturmuştum. Arkamdan deli gibi baktığına emindim.

"Niye o kadar uzağa oturdun?"

"Her zaman buraya oturuyorum Jungkook."

Yine mutfakta masaya karşılıklı oturmuş yemek yerken birden bunu demesine şaşırmıştım. Gerçekten de her zaman bu şekilde oturuyorduk.

"Bugünlük biraz yakınımda otur istiyorum."

"Pekala. Oturayım."

Dediğini ikiletmeyip oturduğum yerden kalkarak tabağımı da alıp yanına oturmuştum. Tekrar yemeğe döndüğümde elini üst bacağımda hissetmeyi beklemiyordum. Ama aldırmayıp yemeğimi yemeye devam ettim.

Biraz sonra bacağımdaki elini belime çıkarıp oturduğum sandalye ile beni kendine çekmişti. Elimde çubuklarla şaşkınca ona bakarken burnunu boynuma sürtmüştü. Eli yine bacağıma gitmiş iç tarafını okşarken yavaş yavaş yukarılara çıkıyordu. Zar zor yuttuğum lokma ile elimdeki çubukları bırakıp geriye çekildim.

"Yemekten sonra demiştim Jungkook."

"Yeterince yemedik mi zaten?"

"Ama ben hâlâ açım."

Çayımdan bir yudum aldığımda oflamıştı. Gülmek istesemde kendimi tutmuştum.

Daha sonra bebek odasından duyulan ağlama sesi ile kocaman gülümsedim. Oğlumun bu ağlayışı bana çok yardımcı olacaktı.

"Oh ben bebeğe bakayım. Uyandı sanırım."

Bir hışımla mutfaktan çıkıp koşa koşa merdivenleri aşıp odaya ulaşmıştım. Hemen içeri girdiğimde ağlayan bebeğimin yanına yaklaşıp onu kucağıma aldım ve yanağını uzunca öptüm. Ben böyle yapınca anında susmuştu.

"Aferin benim bebeğime. Sen babana yardım mı ettin hm?"

Minicik dudakları yukarı kıvrıldığında yaklaşıp gülüşünü öptüm ve doya doya kokladım.

"Hadi seni doyuralım."

Önceden hazırlayıp biberona koyduğum sütü alıp koltuğa oturdum ve kucağımdaki güzelliğe içirmeye başladım. Bir yandan da aşağıda sinir küpüne dönmüş Jungkook'u düşünüyordum. Sonum hiç iyi olmayacaktı.

Dayanamadım attım bölümü jcldncldmx neyse.

Günaydın herkese. Umarım gününüz iyi geçer. Diğer kitabıma da bakarsanız sevinirim. 💜

Japanese Darling • Jikook • MpregHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin