TESADÜF🎶

596 444 326
                                    

  Tesadüf diye bir şey yoktur azizim. Herşey kaderin bize hazırladığı olaylar silsilesidir.

Bir-yudumnefes

☮☮

Biz başımıza gelen olaylara her seferinde tesadüf deyip, koyvermeyi tercih ediyoruz. Belki böylesi bizim kolayımıza geliyor, belki de bu olaylara kafa yormak bizi haddinden fazla yorduğu için bir süre sonra düşünmeyi bırakıp en basitinden tesadüf damgasını vurmak işimize geliyor.
  Ama tesadüf diye bir şey olmadığını bilmemiz gerekiyor. Hem imanın şartlarından biride 'kader'e İman' değil mi?..

Arabayı öyle hızlı bir şekilde sürdüm ki, yarım saatlik yolu 15 dakikada bitirmiştim. BLACKWATER'in önüne arabayı park ettiğimde hiç soluklanma gereği duymadan çantamı arabanın içinden alıp, kocaman binaya giriş yaptım.
  Hemen giriş bölümünde bulunan resepsiyona doğru yönelirken, içimde ki endişeyi arka plana göndermeye çalışıyordum.

Resepsiyonda genç ve üstünde tüm vücudunu açıkça bırakan kısa siyah elbisesiyle esmer bir bayan duruyordu. Yüzünde ki yapmacık gülümsemeyle bakışları bana dönerken, vakit kaybetmeden konuşmaya başladım.

'İyi günler. Bilişim toplantısı için bay Chuck'la görüşmem gerekiyordu. Kaçıncı kata çıkmam gerek?'

Kız baştan aşağı beni süzerken, endişeyle bakışlarım kolumda ki saate gitti. Yarım saat geç kalmıştım ve böyle bekledikçe bu süre uzuyordu.
Kız önünde ki bilgisayarda bakışlarını gezdirip, elleri klavyede dolaştığın da kısa süre sonra tekrar bakışları bana dönmüştü.

'Bayan Reyhander!'

'Evet benim. Biraz hızlı olursanız çok sevinirim. Cidden çok önemli bir toplantıya geç kaldım!'

Kız yüzünde ki yapma gülümsemeyle başını hafifçe sallarken, çabucak bana istediğimi vermesini umdum. Telefonu eline alıp birini ararken, sabırsızca bekliyordum.

'Efendim Mina REYHANDER geldi. Tamam efendim.'

Kız telefonu kapatıp bakışlarını bana yönlendirdi tekrar.

'19.kata çıkın sağdan ilerleyin orada bulunan görevli arkadaşlar sizi bay Chuck'la görüştürecekler. Kendisi sizi bekliyor.'

Anladım dercesine başımı sallarken, teşekkür edip hızlıca asansörlere yöneldim. Asansör düğmesine ard arda basarken, içimden dua edip duruyordum. Asansörün kapısı açıldığı gibi içeri girip 19.kat düğmesine bastım.
Asansör yavaş yavaş yükseliyordu ve bu yetmezmiş gibi her katta illa durması iyice beni sinir etmişti.
Bir kaç dakika sonra 19.kata ulaştığım'da kapı açıldığı gibi sağa dönüp hızlı adımlarla yürümeye başladım.

Karşıma çıkan orta yaşta ki Adamdan yardım isterken beni koridorun sonunda ki odaya yönlendirdi. Kapının hemen köşesinde yönetici Chuck BROS yazıyordu. Kapıyı iki defa tıklatıp içerden ses gelmesini beklerken, beklediğim sesle beraber içime derin bir nefes çekip "bismillah" deyip kapıyı iteleyip içeri girdim. İçerde, genç hafif kumral ve yakışıklı sayılabilecek bir adam beni ayakta karşıladı.

'Hoşgeldiniz bayan Reyhander.'

Bana gayet sıcak bir gülümseme sunup elini uzatırken, gülümsemesini karşılık verip uzattığı elini tuttum.

KİME MAVİSİN GÖKYÜZÜ?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin