10

6.7K 836 1.4K
                                    

!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!

TW: ölüm, ölü beden, detaylı ve rahatsız edici anlatımlar, rahatsız edici ve tetikleyici içerik, yas süreci,kendi kendine zarar verme düşünceleri, uyuşturucu kullanımı

!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!





Biri daha. Hatalarım yüzünden hayatı mahvolacak biri daha. Koşarken tekrar tekrar beynimde dönen şey buydu. Bir kişi daha. Bu toplam sayıya eklenince kaç kişi ediyordu acaba? Bir milyar? İki? Kaç kişi daha hayatlarında talihsizce benimle tanışmanın bedelini ödeyecekti acaba?

Koşuyordum. Bedenimdeki her kası kullanarak koşuyordum. Bir şey düşünmek istemiyordum artık. Sadece onu kurtarmaya odaklı olmalıydım. Hala yapılabilecek birkaç şey vardı. Çok geç olmayabilirdi. En azından onu kurtarabilirdim. Bunu yapabilirdim.

Aptal kafam! Ona tekrar güvenmemem gerektiğini bilmeliydim. Kutuyu daha iyi bir yere saklamalıydım. Hatta kutuyu yok etmeliydim. Aşağı kattaki küçük odanın anahtarı bir tek bende vardı, neden ilaçları orada saklamıyordum ki. Aptal kafam! Ama evde Berika olmadığından emindim?

Eğer benim yüzümden ona bir şey olacak olursa bu sefer Berika kullanarak kendimi cezalandırmayı bile düşünmeyecektim. En yakın keskin objeyi alıp kendimi paramparça edecek ve ölene kadar bunu sürdürecektim.

Apartmanın dik merdivenlerini çıkarken kalbim de benimle çığlık atıyordu. Dış kapının soğuk kulpuna dokununca irkildim. "Jimin!" Ellerimi yumruk yapmadan kapıya vurdum çünkü böyle daha uyarıcı bir ses çıkıyordu. Kendinden geçtiyse omzumu kullanarak kapıyı kırmam gerekecekti. Birkaç kere daha kapıyı tokatladım. İçeriden seslendi ama ne dediğini anlamıyordum.

"İyi misin!?"

Sessizce bekledim. Gürültülü adımlarla kapıya geldi ve açtı. Yüz ifadesi... Çok eğlenmiş gibi gözüküyordu? "Yunkiii hyungg!" dedi ve kollarını açtı.

Yüzüne patlamak istemedim ve onun yerine arkamı dönüp kısa bir çığlık attım. Kükreme gibi bir haykırıştı bu. Ellerimi dizlerime koyup büzülünce arkamdan gelip bir elini omzuma koydu.

"Hyung iyi misin?" Yaptığı hatanın farkında ve cezalandırılmayı bekleyen küçük bir çocuk gibi bakıyordu bu sefer.

Onu azarlamak istiyordum ama önce açıklama yapmasını beklemeliydim galiba.

"Mesajda neyden bahsettiğini açıkla." dedim sakince. Bu onu daha çok korkuttu. Duruşumu düzeltip tam karşısına geçtim. Kollarımı kucağımda kavuşturunca kıkırdadı.

"Ne var?" Ne onu bu kadar eğlendiriyor olabilirdi ki? Ben sinirden patlamak hatta ağlamak üzereydim ama o karşımda gevrek gevrek gülüyordu.

"Birtakım... Şeyler buldum... Kostüm gibi? Bilmiyorum. Kurcalamak istememiştim. Odanı düzenliyordum." Benden daha çok utanmış gözüktü. Neden bahsettiğini anlamak için birkaç saniye düşünmem gerekti.

"Odamı neden düzenliyorsun ki!?" diye hızlıca çıkıştıktan sonra söylediklerini sindirdim. "Olamaz..."

Oyuncakları da bulmuş muydu acaba? Uzun zamandır kullanmıyordum ama ikisini de aynı yerde sakladığımdan emindim. Eğer utandığımı belli edersem daha çok üstüme geleceğini bildiğimden sakin karşılamaya çalıştım.

berika  || yoonminTempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang