Kimsin?

9.5K 441 46
                                    

Sabah uyandığımda kendimi çok yorgun hissediyordum.Dün geceyi unutmak ve bir daha hatırlamak istemiyordum.Buraya geldiğimden beri çok yıprandım.Annemin her sabah beni öperek uyandırmasını , babamın bana güven verici gölgesini özledim. Geldiğimden beri aramadılar bile.Neden boşandıklarını bile bilmiyorum. Biz çok mutlu bir aileydik. Bana hiçmi acımıyorlar?Gözlerimden akmak için direnen gözyaşlarımı telefonumun çalması ile geri yolladım. Komidinin üzerindeki telefonuma uzanıp aldım. Ekrandaki CIRCIR BÖCEĞİM yazısını görünce ufak bir tebessümde bulundum. Telefonu açtığım gibi Ayla'nın '' Kuzum daha uyanmadın mı? '' diye bağırması bir oldu.Ya bu kızın enerjisi hiçmi bitmez? Ya da sesi hiç mi kısılmıyor?Tatlı tatlı esnedim.

'' Canım daha yeni uyandım. Şimdi kalkıp hazırlanıyorum. Bu arada sen nerdesin?''

'' Kızım ben kapının önündeyim bile. Giyinip in hadi yol üstünde kahvaltı yaparız.''

''Tamam hemen geliyorum.''

Hemen banyoya geçip yüzümü yıkadım.Hızlıca giyinip hazırladım. . Saçlarımıda yukardan topuz yapıp çantamı aldım. Koşar adım ayakkabılarımı giyip dışarı çıktım. Ayla güler yüzle beni kucakladı.''Nasıl oldun ?'' Bende aynı gülüş ile karşılık verdim.'' İyiyim merak etme beni.Hadi gidelim.'' Koluna girip yürümeye başladık.Dün geceyi ona anlatmamaya karar verdim. Zaten benim yüzümden yeterince oda üzülmüştü. Yol boyunca beni güldürmek için her türlü şebekliği yaptı. Onun gibi bir arkadaşa sahip olduğum için çok şanslıydım. Ayla beni burası diyerek çok tatlı bir kafeye soktu. Minik ama hoş bir mekandı. Dekorasyonu genellikle ahşap üzerineydi. insanı rahatlatan bir havası vardı.Ayla ile cam kenarı bir masaya geçtik. Masalarda yeni toplanmış olduğu belli olan çiçekler hem hoş bir detaydı hem de ortama çok güzel koku banyosu yaptırıyordu. Tonton bir amca gelip siparişlerimizi sordu. Bizde köy kahvaltısı istedik. Kahvaltı hazır oluncaya kadar ikimizde konuşmadık. Camdan dışarı bakmaya başladım. Gökyüzünü izleyip geçen kuşları izledim. Onları kıskanıyorum desem komikmi olur. İstedikleri yere özgürce uçuyorlar. Keşke benimde kanatlarım olsada buralardan uçup gitsem. Aylanın kolumu dürtmesi ile uçtuğum hayal dünyasından hızla yere çakıldım. Ellerini gözlerimin önünde sallayıp duruyordu.
''Hele şükür bir ara böyle donup kaldın sandım.''
''Efendim canım dalmışımda sen ne diyordun?''
''Kahvaltı diyorum hazır diyorum. Hadi başlayalım.''
''Tamam canım kusura bakma hadi.'' diyerek tebessüm ettim.
Kahvaltı yaparken hem güldük hemde muhabbet ettik. Ders saati yaklaştığı için tonton amcaya hesabı ödeyip kalktık. Okula geldiğimizde dersin başlamasına daha onbeş dakika vardı. Dolabıma gidip kimya kitabımı aldım. İlk dersimiz kimyaydı. Sınıfa girdiğimde gözüm Kaya'yı aradı ama gene yoktu. Oda haklı okul benim olsa hiç gelmem bile. O en azından ara sıra geliyor. Ayla benden önce gelip sıraya oturmuştu . Bende gidip yanına oturdum. Biz muhabbet ederken yanımıza Burak geldi.''Kızlar öğle yemeğini beraber yiyelim mi?''
O gece barda Burak bize çok yardımcı olmuştu. Aslında iyi bir çocuktu en azından Kaya gibi odun değildi. Bizde kabul ettik. Burak bize gülümseyerek sınıftan çıktı. Kızlar bize kıskançlıkla bakıyordu. Hoca zil çalması ile girdi. Öğlene kadar sıkıcı dersler dışında birşey olmamıştı. Öğlen son ders zili çalınca Burak sınıfa gelip bizi aldı. Yemekhaneye gidip yemeklerimizi aldık. Yemeklerimiz gerçekten çok güzeldi. Kaya'ya sadece bunun için bile minnet duyuyordum. Burak grubunun olduğu masaya bizi götürdü. Oturup hoş bir muhabbet eşliğinde yemeklerimizi yedik. Ortamda Burak'ın bakışları dışında rahatsız eden birşey yoktu. Kafamı yemeğimden ne zaman kaldırsam bakışları ile karşılaşıyordum.Yemeklerimiz bitince masadan kalktık. Arkamı dönmem ile karanlık gözlerle karşılaşmam bir oldu. Kaya bütün bir yemek boyunca bizimi izlemişti. Yok canım bu çocuğun işi gücü yok bizimi izlicek. Bana bakarak kafasını aşağı yukarı salladı. Bu ne demekti şimdi? Uyarı mıydı? Konu Kaya olunca herşeyi bekliyordum ve korkmam için adının geçmesi bile yetiyordu. Ayla ile hemen bir bahane uydurup sınıfa çıktık. Sıramın üzerinde bir kağıt vardı. Alıp okumaya başladım.Ayla elimden alıp hemen kağıdı okudu. Onunda benim gibi beti benzi attı. Kağıdı yırtıp çöpe attık. Bunu yazan kimdi?

SABRET AŞKIM ÇOK AZ KALDI

Sabret az kaldı derken ne demek istiyordu?

Aklımdakİ bu sorular ile okulda son derse kadar hayalet gibi gezdim. Kaya öğleden sonra derslere girdiği için birde onun karanlık gözlerinin hapsine maruz kalmıştım. Tüm ders boyunca beni izledi. Son ders zilinin çalması ile kitaplarımı toplayıp Ayla ile dolaplarımıza gittik. Dolabımı açtığımda yine bir not vardı.

BİLİYORUM BEBEĞİM BENİ MERAK EDİYORSUN FAKAT SABRET AZ KALDI YAKINDA TANIYACAKSIN.

Buda neyin nesiydi.Hayatımdaki fırtınada bir sapık eksikti oda geldi tam oldu.Kağıdı avucumun içinde sıkıştırarak buruşturdum.Dizlerimi kendime çekerek sırtımı dolaplara yasladım.cevap verecek biri olmasada sanki cevabını bulabilirmişim gibi tekrarladım.Kimsin sen?


KARANLIK (DÜZENLEMEDE) Onde histórias criam vida. Descubra agora