19."Takıntı"

67.1K 3.1K 698
                                    


BÖLÜM DÜZENLENMEDİ
(Kitap baştan yazılıyor birçok şey farklı olabilir. Bunu bilerek okuyun lütfen.)


"Yarayı saranları değil, açanları sevdi gönül."
Ulus∞

No.1; Olmasa da olur

Geçmiş Ulus

Yazın esip geçtiği ağaçtan kahverengi bir dal usulca kırılıp yere düştü. Yağmur suyunun oluşturduğu ufak göl birikintisinin üzerine düşen kırık yaprak suyun üzerinde esen rüzgar ile salına salına ilerledi.

Mevsim sonbahardı ulusta.

Havada bir durgunluk o durgunluğun altına kopan bir fırtına vardı. Sınıfın en arka köşesinde oturan Sancar gözlerini camdan dışarıya uzatmış bu kasvetli havayı izliyordu. Bir yandan konuşup bir yandan tahtada bir şeyler yazan matematik öğretmenini kimse dinlemiyordu. Sınıfta hafif bir uğultu vardı. Herkes bir an önce şu sıkıcı dersi bitiren zil sesini bekliyordu. Ama sanki dakikalar matematik dersinde normal seğrinde değilde, salisesi saate uzanan bir zaman diliminde geçiyor gibiydi.

Sancarın dışarıyı izleyen gözleri okulun karşısında kalan ortaokula kaydı. Kalp atışları o binada olan kişiyi düşününce normal olan ritmini değiştirmiş, düzensiz bir hal almıştı. Kalbinin garip tavrı  sancarın kaşlarını çatmasına neden olmuştu. Zaten hep öyle olmazmıydı? Ayda ona ufak bir gülümseme yollar o zaman kavramını yitirecek kadar sersem olurdu. Nedendir bilmiyordu ama o küçük kıza karşı kalbi, ruhu, bedeni bir farklı hareket ediyor gibiydi.

Sancar henüz düştüğü yangının bir sevda ateşi olduğunu anlamamıştı.

Belkide kabul edemiyordu henüz ergin dahi olmayan bir kıza farklı şeyler hissetmeyi. Normalde aydanın yaşıtları ona abi derdi ve o bundan hiç gocunmazdı. Ama ayda ona abi diyince tam kalbinin üzerine kocaman bir taş oturuyor, onun canını yakıyordu. Sancar ona abi demesini istemiyordu lakin uygun olan bu değil miydi? Diğer türlüsünü istemek olurmuydu? Olmuyordu. Gönül oldursa yaşamın sebepleri buna karşıydı. Aralarında azımsanmayacak bir altı yıl vardı.

Peki Aşkın yaşı olur muydu?

Bunu günler hatta yıllarca tartışa bilirdik lakin bir şeyi asla tartışamazdık. İnsan aşık olacağı kişiyi asla kendi seçemezdi, sadece bir bakar belkide hiç olmaması gereken birine aşık olurdu.

Gürültüyle çalan zil sesi ile tüm öğrenciler öğretmenin elinde ki kalemi dahi bırakmasına fırsat vermeden ayaklanarak sınıfları terk etti.

"Hadi az bahçeye inelimde hava alalım matematik sikti adeta beynimi az oksijen çekelim beynimize," Taner esneyerek kollarını iki yana açıp gerindi. Matematiğin olduğu iki ders saati boyunca uyumuştu. Zira o ders onun için başka türlü çekilmeyecek gibiydi.

LİDER (Düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin