LİDER (Düzenleniyor)

23. "Şifam"

BÖLÜM DÜZENLENMEDİ
(Kitap baştan yazılıyor birçok şey farklı olabilir. Bunu bilerek okuyun lütfen.)

"Yaran da benim şifan da benim."
Sancar∞

Müslüm Baba; Nilüfer

Ayda karabatak;

Mutluluk bir denizdi.

Ve ben o denizde Sancar tarafından boğuluyordum.

Benim için kötü bir kabustan beter olan o günün üzerinden yaklaşık beş gün geçmişti. O beş günün her saati, her dakikası Sancarla geçmişti. Zaten hayatımdaydı ama şimdi üzerime daha da bir titrer olmuştu.

O adama ne yapacaktı bilmiyorum ama artık onun için sınırı aştığını biliyordum. Ne denirse densin hiçbir sözün onun için karşılığı yoktu. Zira saçımın teline zarar gelse iki cihanı tuşturan adam beni o hale getiren kişiyi yeryüzünden silerdi bunu tüm ulus biliyordu. Yinede belki bir umut onu yapacağı eylemden vazgeçiririm diye bir kaç kere konuyu açmış açmamla Sancar tarafından susturulmam bir olmuştu.

"Ay ay ay..." Selinay elinde ki poşetleri yere fırlatıp kendini yatağına attığında ona gözlerimi devirerek baktım, ardından elimde ki poşetleri oturduğum tekli koltuğun yanına bıraktım ve bende kendimi koltuğa attım. "Evlenmekten vazgeçeçegim ya, ne yorucu işlermiş bunlar öff,"

"Selinay daha yolun başındasın şimdiden söylenmeye başladın ha," gözlerimi kapatıp ensemi koltuğa yaslayarak kendimi dinlendirdim. Az önce yaklaşık sekiz saatlik bir zamanda alışveriş yapmıştık selinayın evliliği için ve cidden bu çıktığımız ilk alışveriş olmasına rağmen oldukça yorucuydu, birde üzerine selinayın kararsız bir insan olması eklenince alışveriş dahada çekilmez hale gelmişti.

"Senide göreceğim ben," burun kıvırarak homurdandığı sözler benim gerilmeme neden olmuştu. Zira onun ve kimsenin haberi olmasa dahi Sancarla üç ay gibi bir süre sonra birbirimize evlenme sözü vermiştik ve bu söz ona aşık olduğumu söyledikten hemen bir saat sonra aldığımız ani bir karardı. Aslında evlilik şuan için asla düşünmediğim bir şeydi ama Sancarın o deli halleri benim aklımı almış ve ben ne dediğini bilemez berduş bir aşık olmuştum. Ona verdiğim sözden geri dönsem ne kadar büyük bir hayal kırıklığı yaşayacağını biliyordum o yüzden sözümden dönmeyecektim ama yinede biraz daha geç bir tarihe çekmemiz konusunda onunla konuşa bilirdim.

Telefonumun bildirim sesi gelince arka cebime sıkıştırdığım telefonumu alarak gelen bildirime tıkladım. Sancardan mesaj geldiğini gördüğüm de çabucak mesajı açtım.

Gönderen; Sancar
"seni özledim gözbebeğim."

Attığı mesajı yeşil gözlerimden kalpler fışkırarak okumuştum. Üç kelimeden oluşan cümlesi kalbimin göğüsümün etten duvarına sert darbelerle vurmasına neden olmuştu. Heycanla alt dudağımı dişledim ve sanki o karşımda bana beni özlediğini söylemiş gibi içimde ki heyecan ile yerimde kıpırdandım.