SU PERİSİ

2.5K 221 35
                                    

Multi de Lee Hwan...

"Evet seni dinliyorum? Sen kimsin? Pardon daha doğrusu nesin mi demeliyim?"

Kardelen'in telefonu cebinde çalmaya başlayınca Lee'nin söyleyeceklerini ikinci plana bırakmak durumunda kaldı. Çünkü arayan Rüzgar'dı.

"Rüzgar?"

"Kardelen neredesin? Dilruba senin yanında mı?"

"Dilruba mı? Hayır başka bir arkadaşımın yanındayım. Sorun ne?"

"Onu hiç bir yerde bulamıyoruz. Belki seninledir diye düşünmüştüm. Telefonu da kapalı."

"Malesef görmedim. Eve gitmiş olamaz mı? Biliyorsun zaten başından beri gelmeye pek gönlü yoktu."

"Belki. O zaman biz eve geçiyoruz geliyor musun?"

Kardelen önce Lee'ye baktı. Söyleyeceklerini deli gibi merak ediyordu. Ama şuan söz konusu depresyondaki biricik kuzeni Dilruba'ydı. Öncelik daima aileydi.

"Tamam geliyorum. Bekleyin beni."

Telefonunu kapatıp cebine geri koydu. Ardından Lee'ye dönerek konuşmaya başladı.

"Sanırım konuşmamızı bir süre ertelememiz gerekiyor."

"Bir sorun mu var?"

"Dilruba. Yani kuzenim ortalıklarda yok. Eve gidip kontrol edeceğiz."

"Bırakmamı ister misin?"

"Teklifin için teşekkürler ama bizimkilerle dönmem gerekiyor. Ben gitsem iyi olacak."

"Pekala. Umarım kuzenin iyidir."

"Onun nasıl olduğunu neden birlikte işler çevirdiğiniz adama sormuyorsun? Tabi seni tatmin edecek bir cevabı varsa."

"Jin'den mi bahsediyorsun? Mesele bildiğin gibi değil. Bence gerçekleri öğrenmeden kimseyi haksız yere yargılamamalısın."

"Ben gördüğüme ve ortada kalbi kırık bir şekilde dolaşan kuzenime inanırım. Benim gerçeğim de bu. Her neyse şimdi gitmeliyim. Sonra görüşürüz."

"Görüşelim cadı."

Kardelen içinden sabır dileyerek Lee'nin yanından ayrıldı. Barın olduğu yere giderken kapıdaki kuzenlerini gördü. Yanlarına doğru ilerledi.

"Haber vermeden gitmesini anlayamıyorum. Ne yapmaya çalışıyor bu kız?"

"Sakin olur musun Kabil? Canı sıkılmıştır belki ve o anda karar vermiştir olamaz mı? Çocuk değil ki Dilruba."

"Bahane kabul etmeyeceğim. Ben onu açmaya çalıştıkça kendini diri diri mezara gömüyor resmen. Ne biçim bir aşktır bu anlamadım ki?"

"Herkes aşkını farklı yaşar Kabil. Buna ne sen ne de bir başkası karar verebilir. Kızın üzerine gitmekten vazgeç artık."

"O benim kardeşim Rüzgar! Ben onu düşünmek zorundayım. Bu onun iyiliği için."

"Hepimiz onun iyiliğini istiyoruz. Ama birşeylere zorlayarak anca ona zarar verirsin bir faydan olmaz. Şu ısrarcı tavırlarına son ver."

"Ne yaptığım seni hiç ilgilendirmez Rüzgar. Kardeşimle nasıl alakadar olacağım da bana kalmış. Bu işin dışında kal."

Kabil motoruna binerken Neşe de Rüzgar'ın sakin kalması adına elinden sıkıca tutup başını salladı. Kabil ve Rüzgar arasında çıkabilecek gerginlik şuan hiç gerekli değildi.

Karanlığın Prensleri  3 - "Şeytanın Melezi"Where stories live. Discover now