İYİMSER DİNLEYİCİ

1.9K 192 24
                                    

Jin yanından ayrıldıktan sonra ne yapacağına karar veremeyen Dilruba arabasının anahtarını alıp aceleyle yola koyuldu. İçinde bulunduğu durumu konuşabileceği sadece tek bir kişi vardı. Kang Dae...

Kapıdaki korumalar içeri girmesine engel olurlarken elini cebine atan Dilruba telefonunu yanına almadığını farkedip kendi kendine söylendi.

"Bakın amacım sorun çıkartmak değil. İzin verin içeriye gireyim. Kang Dae'yle mutlaka görüşmem gerekiyor."

"Üzgünüm hanımefendi ama bu saatte onu rahatsız etmenize izin veremeyiz. Lütfen daha uygun bir zaman da gelin."

"Anlatamıyor muyum kendimi size? Patronunuza söylerseniz eminim içeri girmeme izin verecektir."

"Başımıza bela açacaksınız..."

İzbandutlardan esmer olanı bıkkınlıkla elini kulak telsizine götürüp birileriyle konuştu.

"Evet? Girebiliyor muyum şimdi?"

"Bahçedeki kamelyada beklemeniz söylendi. Beyefendi birazdan yanınızda olacakmış."

"Tamam o da olur. Teşekkür ederim."

Dilruba kollarını göğsünde buluşturdu ve bahçeye doğru yürümeye başladı.

Beyaz ahşaptan yapılma önünde fıskıyesi olan oldukça hoş bir kamelya karşıladı Dilruba'yı. İçerisine turuncu bir koltuk yerleştirilmişti. Hoş bir görüntü oluşturuyordu bahçede.

"Seni yeniden göreceğimi zannetmiyordum. Bu şerefi neye borçluyum acaba?"

Dilruba inceleme işine Kang Dae'nin sesiyle son verirken arkasını dönüp ona baktı.

"Rahatsız ediyorsam kusuruma bakma. Ama konuşabileceğim başka kimse yoktu. Biraz vaktin var mı?"

Kang Dae gözlerini kısarak Dilruba'ya baktı ve oturması için eliyle işaret verdi. Kendisi de yanına oturup onun söyleyeceklerini duymayı bekledi.

"Seni dinliyorum Dilruba."

Dilruba alt dudağını kemirirken diğer yandan da parmaklarıyla oynuyordu. Gergin olduğu her halinden belliydi.

"Hadi rahatla artık. Sana zarar vermeyeceğimi daha önce de söylemiştim."

"Hayır beni yanlış anladın. Mesele sen değilsin."

"Öyle mi? O halde yanılıyorsam beni düzeltmeni istiyorum. Seni eve bıraktığım gece bizi gözetleyen kardeşim problem mi yaratıyor?"

Dilruba duyduğu kelimeler karşısında beyninden vurulmuşa dönerken korkuyla Kang Dae'in gözlerine baktı.

"Ne...ne demek istediğini anlamadım? Bi...bizi mi gözetliyordu?"

"Hmm...demek sana bahsetmemiş. Enteresan. Senin onu hissetmemiş olman normal ama benim sezgilerim fazlasıyla kuvvetli. Muhtemelen kendisini farkettiğimi Jin bile bilmiyordur. Ama kafama takılan şey bununla ilgili sana her hangi bir şey dememiş olması."

Hala Kang Dae'nin sözlerini hazmetmeye çalışan Dilruba gerçekleri sorgulamaya başlamıştı. Jin o gece aradığında üstüne basa basa bir problem var mı diye sorup durmuştu. Oysa Dilruba ruh hali ve suçluluk duygusuna sebep ona bir sürü yalan uydurmuştu. Annesiyle kavga ettiğini dile getirmiş üstelik de Kang Dae'nin kendisinden ayrılarak onu bir daha görmediğini söylemişti. Peki neden Jin susmuştu ve ona neden yalan söylediğini sormamıştı?

"Sen iyi misin?"

"Jin'e yalan söyledim ve bunu biliyor. Aman Tanrım gerçekleri duyduğunda beni asla affetmeyecek!"

Karanlığın Prensleri  3 - "Şeytanın Melezi"Donde viven las historias. Descúbrelo ahora