Beni korkutuyorsun

1.8K 170 91
                                    

Alec beni evimin önüne getirdiğinde ona teşekkür etmek için başımı yana çevirdim ama o beni aniden öpmüştü.

"Desteğin için teşekkürler Magnus." Deyip yüzümü okşadı. Sonrasında iç çekip dudaklarıma bir öpücük daha bırakmıştı.

"Ben... gitmeliyim." Diyerek onu ittiğimde oturduğu koltuğa sinirli bir nefes alarak çöktü.

"Sadece birkaç saniye istiyorum senden ama ne mümkün...".

"Yarın okulda görüşürüz Alec." Deyip ona yaklaştım ve yanağına bir öpücük bıraktım. Yüzü yumuşarken gülümseyip bu sefer dudaklarına kaçamak bir öpücük bıraktım.

Utançtan pancar gibi olacağımı bildiğim için hızlıca arabadan çıkıp eve doğru koşmaya başlamıştım. Evin kapısına vardığımda ona dönüp el salladım, o da gülümseyip arabası ile evin önünden uzaklaştı.

Ellerim terlemişti. Yüzüme yayılan gülümsemeye engel olamıyordum.

Rüya gibiydi. Onunla harika bir gün geçirip sonrasında da bunları yaşamıştık.

Beni Eliot'tan uzaklaşmak için kullandığını düşünüyordum biraz. Ama yine de söylediği şeylerin gerçek olduğunu da düşünüyordum.

Dudakları çok güzeldi. Dudaklarının bu kadar güzel olması beni her geçen gün daha da şaşırtıyordu.

...

Ertesi gün okulda gözlerim Alec'i ararken sınıftan içeriye girmesi ile heyecanım artmıştı. Belki de önceki gün olan gibi Eliot'ın yanına gider diye düşünürken yolunu çevirip benim yanıma doğru geldi. Eliot'ın bakışları beni bulduğunda ona dil çıkarmamak için üstün bir çaba sarf etmiştim.

"Bebeğim cidden bana bunu yapacak mısın? Biraz vizyonlu ol, bana tercih ettiğin kişiye bakar mısın?"

"Günaydın Magnus." Diyerek bana döndü Alec. Eliot'ı zerre takmamıştı.

"Günaydın."

"Çıkışta bir şeyler yapmaya ne dersin? Bu ara gerçekten kendime zaman ayırmaya ihtiyacım var. Birileri yüzünden kendime zaman ayıramıyordum da."

"Sen nasıl istersen." Dedim heyecanlı bir şekilde konuşarak. Gözlerim birkaç saniye dudağına takılı kalmıştı ama anında kendimi toparladım.

"Sen az önce dudaklarıma mı baktın?" Dedi Alec oldukça sessiz bir şekilde.

"Şey... hayır tabii ki."

"Yapma Magnus..." dedi gülerek. "İtiraf edebilirsin."

Yüzüm kızarırken bu an bitsin diye dua etmeye başlamıştım.

"Daha fazlasını alabilirsin."

"Alec, lütfen..." dedim yalvarır bir şekilde konuşarak. "Böyle şeyler söyleme."

"İstediğini ikimiz de biliyoruz."

"Bunu sürekli dile getirmeye gerek yok."

"Bugün bende kalsana." Dedi gülerek. "Film izleriz. Söz veriyorum ayıp şeyler olmayan bir film seçeceğim."

"Ailem izin vermez." Dediğim sırada hocamız sınıfa girmişti. Ben sessizleşmiş olsam da Alec pek sessizleşecek gibi değildi.

"Bir şekilde ikna edemez misin?"

Başımı olumsuz anlamda salladığım zaman pes eder bir halde arkasına yaslandı.

"Çok zorsun biliyorsun değil mi?"

"Ne anlamda?" Dediğimde gülmüştü.

"Her anlamda Magnus, her anlamda."

....

InnocentWhere stories live. Discover now