Merhaba
Çok uzun zamandır sizleri beklettiğimin farkındayım. Bunun için de çok çok üzgünüm. Hikayenin buradan itibaren kalan bölümlerin de yoğunlukla yazım yanlışlıkları gb durumları düzeltmiş olacağım.
Bir gün (tarih vermemekle birlikte) kitap olarak bastıracağım zaman ilk on bölümde ki gibi ilerleyecek. Yani özetle basılı hali karşınıza geldiğinde (ilk on bölüm hariç) hikayenin gidişatı, karakterleri, gelişimleri de değişmiş olacak.
İnsan yazdıkça gelişiyor. Yazım dili, kullandığımız kelimeler dahil her şey devamlı gelişip, değişiyor. Bunu da bu hikayede yakalayacaksınız. Özetle ilk on bölümle kalanlar arasında farkı hissedebilirsiniz. (İlk bölümleri yeniden yazmıştım hatırlarsanız.)
Ufak tefek hatalar varsa affola.
Şimdilik benden bu kadar.
Umarım seversiniz.
Öpüldünüz. Kendinizi sevin.
⭐️⭐️Yıldızlarınızı eksik etmeyin.⭐️⭐️
Bölüm şarkısı
Atiye&Teoman 'KAL'
+++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++
KENAN ALİ01.12.2019
Kulaklarımda yankılanan uğultuyu görmezlikten gelmeyi denedim. Ama ses çok baskındı. Bana şaşkın bakışlarla bakan sevimli kıza gülümsedim ve kafamı iki yana sallayarak bu uğultudan kurtulmaya çalıştım. İşe de yaradı. Yıldız'ın gösterişli evinde, yine gereksiz bir neden için düzenlediği partideydim. Bahçede ki kalabalıktan bunaldığımda kendime kaçacak yer aramış ve nedense ilk gördüğüm kapıdan içeri dalmıştım.
Geniş mutfakta buzdolabının hemen önünde duran kızı girer girmez fark etmiştim. Parlak sarı saçlarıyla bana doğru dönmüş ve elindeki bir bardak suyla öylece kalakalmıştı. İşte şimdi karşımda dikilen kızın kim olduğunu anlamıştım.
Fotoğraflarda ki kara gözlü kız, Alaz Gök'tü. "Merhaba." dedim ve kısık çıkan sesiyle "Merhaba." diye cevap verdi. Hemen ardından da gözlerini benden kaçırıp sağına soluna bakınmaya başladı. Kar gibi duran tenine yayılan pembeliği izlerken nedensizce keyiflendim. Mutfaktan kaçmaya niyetlendiğini anladığım an da onunla konuşmak için bir bahane bulmaya çalıştım.
-Ben de içecek soğuk bir şeyler bakıyordum ama.
Dolgun dudaklarını büzdü. Kara gözlerini yeniden bana çevirdi ve "Dolapta bir çok seçenekte içecek var. Tabi alkol arıyorsanız..." derken orada sözünü kestim.
-Yok. Aslında bana da soğuk su verebilirseniz sevinirim.
Dedim ve aramızdaki adanın solundan doğru adımlamaya başladım. Kısacık biran kararsız kaldı ve ama yine de başını öne eğerken aşağı yukarı yavaşça salladı. Utangaçtı. Dolaplardan birinden önce büyük bir bardak çıkardı ve ardından ben adaya kalçamı yaslayıp onu izlerken, o buzdolabına doğru ilerledi. Ara sıra kaçamak bakışlarla bana baktığının farkındaydım ve bu yüzümde istemsizce bir gülümsemeye neden oluyordu. Alaz çıkardığı sürahiden bardağa suyu boşalttı. Bana doğru bedenini çevirdi ve su bardağını uzattı.
-Siz annemin arkadaşı mısınız?
Soruyu sorarken yüzü asıldı. Sanki evet dememden korkar gibi gözüküyordu. "Siz yoksa Yıldız Hanımın kızı mısınız?" diye şaşırmış gibi sordum. Dudaklarını dişledi. Yine kısık tutuğu sesiyle "Evet." dedi. Neden benden bu kadar çekinmişti anlayamadım. Muhabbeti kesmesin diye sorduğu soruya cevap verdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ATEŞ AVI
General Fiction"Kış güneşi deyip geçmeyin. Aşık olduğum adamın yüzüne vurduğunda benim kalbimi parçalardı." Onun için hissettiğim şey tam da buydu. Bir bardak suyla başlayan hikaye kan dolu bir yatakla son buldu. Ben Alaz. Hayatı tek bir günde ikiye ayrılan kadın...