SAKLI Kalan (+18)

Kızılın tonu Bölüm 17

            Selam ciğerlerim, dalaklarım böbreklerim evet yine ben ve yeni bir bölümle daha geldim keyifli okumalar dilerim... Bu fotoda ki UMUT... en altta ki ALİEREN...arkadaşlar seviliyorsunuz öpüldünüz çüzzzz...;P

Kırmızı. Renklerin pskolojisinde kırmızı;aşkın, şehvetin, arzunun rengi olarak bilinir. Dikkat verici özelliği, göze çarpması onu istenilen bir varlığa dönüştürür adeta. Ateş o kıvraklığını bu renkten almıştır misal, usul usul ısıtırken bedeni, karıncalanmanıza neden olurdu ya. Yaklaşmaya görün... Şehvete neden olan aynı renk, bütün benliğinizi kül edecek bir avcıya dönüşür vakti geldiğinde. Izdırap veren görkemli bir acıdır kırmızı. Şehvet değil, dikkatli ol anlamı taşır aslında. Dikkat et, yakar. Acıtır, yaklaşma uzaklaş. Lakin insan kapıldı mı bir defa onun büyüsüne kör olmuşcasına günahların rengine doğru usul usul adımlar.

Adımlıyordu bu iki oyuncuda. Bu oyunun sonunda galibe verilecek ödül neydi bilmeden. Lakin aynı kırmızının bir anlamı daha vardı geri planda kalan.. Kan dı.
Elini hızla çektiğinde tiz bir acı hissetti ve kağıdın üzerine bir şeyin damladığını gördü. Lanet olsun stresten elini kesmişti işte. Parmağını dudaklarına götürürken, şakağından bir damla ter süzüldü Umut'un. Yutkundu tekrar. O, orada kendini badigardı ilan etmiş, sağa sola selam vererek durup durup içeriyi süzerken, oturduğu yerde pek de rahat hareket edemiyordu açıkçası.

Toplantı odasında tartışmaya dahil olurken Avukatlar, Umut'un son durumu beklenildiği üzere oldukça ilgi çekici bir hal almıştı.

"Sinan Aktaş davasında büyük başarı elde ettin Umut. Tebrik ederim." Dedi sağ tarafında ki esmer kadın. 

"Teşekkür ederim." Derken gülümsemeye çalıştı.

"Haberlerde boy boy fotoğrafı gösteriliyor." Diyerek  sandalyesinde sola döndü ve televizyonun sesini kıstı adam. "Bir süre içerde nerede hata yaptığını kara kara düşünür artık."

"Evet. 18 yıl. Ömründen 18 yıl. Az bile bu zalimlere ama yinede bir halt olmuyor bu canavarlara, ne içerde, ne dışarda. Kral gibi karşılayacaklardır eminim." Derken başını çevirdi Umut.

"Sen üstüne düşen vazifeni fazlasıyla yerine getirdin. Bundan sonrasını düşünmek bizim işimiz değil ama... "Deyip düşünceli gözlerle yüzüne baktı solda ki adam:"Bu duruma içerlemiş olabilir bu ağır abi. "

"Burak doğru söylüyor Umut." Diye uyarırken sarışın kadın, sessiz kaldı Umut."Dikkat etmelisin, Sinan Aktaş büyük bir teşkilatın parçası. içeride, dışarıda pek çok kolu var bu adamın. Ailem dediği mafya örgütündekiler kafası kopmuş tavuk gibi dolaşıyorlardır şimdi. O taraftakiler bir süre peşini bırakmayacaklardır, emniyetten destek istemelisin." 
      Destek ha. O da farkındaydı tehlikeyle yüzgöz olduğunun ama elden bir şey gelmiyordu işte.