3.Bölüm Tekrar

83K 953 44
                                    

*3.bölüm açılmıyor diyenler için.

“Şimdi acının gerçekten ne olduğunu biliyordum.Ayağını bir cam parçasıyla kesmek ve eczane de dikiş attırmak değildi bu.Acı, yüreğini paralayan ve sırrını kimseye anlatmadan birlikte ölmesi gereken bir şeydi.Kollarda,başta en ufak bir güç bırakmayan,yastıkta kafayı bir yandan öbürüne çevirme cesaretini bile yok eden şeydi…” Adam, kışın soğuğuyla yarışan yüz ifadesi her zaman ki gibi yüzündeyken dışarıyı izliyordu.Kadın kontrole gireli yarım saat olmuştu ve o geceden daha farklı görünüyordu. Adamın onu inceleme fırsatı olmamıştı ama farklıydı.En azından sarhoş gibi olmadığı kesindi. Adam kadını değil ortada ki sorunu düşünmeye başlamalıydı.İçeriden telefon bekliyordu Kress. Hemşirelerden birini ayarlamışlardı.Sadece bir telefona bakıyordu bu iş. Yanında Jake in telefonu düşüncelerine bir yanıtmış gibi çalmaya başlamıştı. Jake telefonu hızla açtı.“Söyle.”Jake biraz duraksadıktan sonra başını salladı ve telefonu kapayıp Kress’e çevirdi keskin bakışlarını.“Evet,hamileymiş.”******Janessa hala olayın şokundaydı.“Bu bir mucize gibi ama sen hamilesin!”Eli istem dışı karnına gitti. Ama kış ayının soğuğuyla kat kat giydiği kalın kumaşlı giysiler tenini hissettirmekten uzaktı.Klinikten çıkarken aklı resmen durmuştu. Yüzüyse ifadesizdi. “BEN HAMİLEYİM” Janessa kaşları çatılırken yanağından süzülen sessiz göz yaşını hissetti.Elini kliniğin dış cephe duvarına yaslayıp durdu biran. Sonra çantasını iki eliyle tutup duvara yaslandı.‘O gün hayallerime veda ettiğimi sanıyordum..Tanrım! Çok teşekkür ederim!. O gün benim umutlarıma açılan kapıymış oysa ki’Mutluluktan nutku tutulurken aklına birlikte olduğu adam geldi ve biraz gerildi.Adamı tanımasa da sert birine benziyordu. ‘Bir aile babası gibi…’Janessa başını hızla salladı . Adamı tanımıyordu bile. Haberi olmadığına göre sorun da yok demekti değil mi?Bu düşünceleri aklından atıp yürümeye başladı. Bebeğini düşünüyordu.Bu mucize bebeği.Sert bir şeye çarpmasıyla düşüncesi yarım kalan Janessa eliyle başını ovarken bakışlarını yukarı kaldırdı.Sert çehresiyle, karanlık kış yüzünden yüzü gölgede kalmış bu adam korkutucu görünüyordu.Ama Janessa içini kemiren tanıma duygusuyla bu adamdan kaçmayıp yerinde durmayı denedi.“Bayım? İyi misiniz?”Başını ovmayı bırakıp adamı daha iyi görmeye çalıştı. O anda adamın cevap vermesiyle sesini tanırken, içinde bir ürperme oldu.“Evet, ama konuşursak daha iyi olabileceğim.” Sert ve yanıt kabul etmeyen bu ses kızı korkutsa da Janessa daha da çok şaşkın gibiydi.“S-sen.”Adamın eli kadının kolunu birden tutarken kız bir şey yapamadı.“Konuşmalıyız.” Diyip kadını kaldırım köşesinde duran lüks otomobile yönlendirdi.Otomobilin yanında ki adam kapıyı açarken kız istenileni yapıp içeri girdi sadece.‘Tanrım! Ya biliyorsa?’Aklında ki sorular onu içten içe tüketirken kız oturduğu yerde kapının kapanmasını bekledi.Kapı kapanır kapanmaz savaşa hazır bakışları adamın sert çehresiyle kesişmişti.Belki de korkudandı ama,adamın bu kesinliği kızı içten dışa titretmişti…Ve o geceyi hatırlamak.Tanımadığı adamla karşı karşıydı şu anda..Ve o gece her şeyini verdiği..Ve karnında ki bebeğin babası.“Sizi dinliyorum” dedi siz diye hatip etmek duruma göre garip gelse de.Adam tek kaşını çattı.“Fazla uzatmayacağım. Hamile olduğunu biliyorum ve o bebeği –tabii eğer bendense- aldırmanı istiyorum. “ Kız bedenini geçiren şoka içinden bir lanet savururken ellerini yumruk yapmıştı.Korkusunu aşan sinir duygusu onu ele geçimişti şimdi. Bakışlarını kaçırmadan adamın kara gözlerine baktı.“Ben de diyorum ki- HAYIR!”Adam şaşırmışa benziyordu. Yine de başını salladı,daha kesin bir çözüm bulmuş gibiydi. “Tamam,para sorun değil,istediğin kadarını verebilirim. Bu bebeği aldıracaksın, Her şeyi ben ayarlarım” dedi kadına aynı sert bakışlarla bakarken.“Hayır diyorum. Bak kimsin nesin umrumda değil, bu bebeği asla aldırmayacağım! Nerden çıktın bilmiyorum ama bu bebekte ki tek katkının bir gecelik ilişki olması sorun değil. Fazlasını istemiyorum ama bu bebeği aldırmayacağım!”Kadının sinirleri yanaklarını kızartırken yerinden doğrulmaya çalıştı.Ama adamın kararlı ve sert elleri onu yerinde tutmaya yetmişti.“O bebeği aldıracaksın! Kim olduğumu sana göstermemi istemiyorsan o bebeği aldırırsın,yoksa yakında gerçek yüzümü çok iyi görürsün.”Kadın korkuyla geri çekilirken sadece oradan uzaklaşmak istiyordu. Yanındaki kapıyı hızla açıp dışarı çıktı.Ama her şey bir film şeridi gibi hızla olup bitmiş bile. Kadın çığlık atarken karşıdan gelen araba kadına yan tarafından şiddetle çarpmış ve kenara savurmuştu.Asfalta çarpan başından akan sıcak ve sıvı şey gözünün önünde yere damlarken kadın ağlayacağını hissetti. Kan.Tanrım! Tanrım bebeğime bir şey olmasın!Gözleri kararıp her şeyi bir rüyaymış gibi kabullendirmeye çalışırken düşünceleri bu korkulu duayla çevrelenmişti artık…*******Göl kenarında oturan küçük oğlan.Ayakları suda salınırken ağlıyordu. Janessa nın içini derin bir sızı kaplarken çocuğa yaklaştı.Yavaşça yanına otururken çocuk hala ağlıyordu ve başı eğikti. Janessa elini yavaşça ipek saçlarda dolaştırırken fısıldadı. “Neden ağlıyorsun küçüğüm?”Çocuk bu kez başını kaldırmadan sessizce hıçkırmaya başladı. Yine ede her hıçkırıktan önce kesik, kesik konuşuyordu.“Annem-“ “Beni bı-“ bir hıçkırık “ bıraktı..”Janessa dayanamayıp çocuğu kendine yasladı ve saçlarını okşamaya başladı.Okşarken sessizce fısıldıyordu. “ŞŞt… ağlama küçüğüm,annen gelir belki..”Çocuğun ağlaması yavaşlarken küçük ellerini yumruk yapıp gözlerini ovmaya başladı. Janessa gülümsedi..Ne kadar tatlıydı bu çocuk böyle.Çocuk elerlini aşağı indirip Janessa ya bakmaya başlarken gülümsüyordu artık.“Anne?” diye fısıldadı çocuk mutlu sesiyle.“Anne?”*******Kress Sedyede yatan kadın baygınca acıdan inlerken gözleri birden aralandı. Sessizce ağlamaya başlarken fısıldadı. “Bebek?”Sesinde ki korkuyu kendi karşısındayken bile duymamıştı Kress. Doktora çevirdi keskin bakışlarını.“O hamile. Bebek tehlikede mi?” diye sorarken buldu kendini.“Önce sizinle konuşmalıyız... Ama kurtarmak için elimizden geleni yaparız.” Dedi doktor aceleyle kadını bir odaya sokarlarken.Doktor aceleyle Kress’in yanına geldi.“Bayanın kocası mısınız?” diye sordu adam muhatap olması gereken kişiyi ararken. Kress duraksayınca adam sorusundan vazgeçti. “Bebeğin babası mısınız?” dedi yanıt beklerken.“Evet.” Yani sanırım diye geçiriyordu içinden.“O zaman anneye sizin sormanız daha uygun olur. Bebek annenin sağlığını da tehlikeye sokuyor..Bu zor bir durum ama gireceği ameliyatı daha riskli duruma getiriyor, yani bebeği almamız yüksek bir ihtimal. Bunu anneyle konuşursanız daha iyi olur. Bebeği şimdi alırsak en azından annenin kurtulma olasılığı daha yüksek.” Dedi Kress’i içeri iterken.Kress kendini ameliyat odasında bulurken gözleri etrafı tarıyordu. Kadın tam karşısında başında ki acı yüzünden inliyordu. Doktor Kress’i de yanında iterken Janessa’nın yanındaydılar şimdi.Söze ilk önce doktor girdi.”Adınız nedir?”Kadın inlemelerinin arasında güçsüzce fısıldadı.”Janessa.”“Tamam,bak Janessa durumun ciddi ve hamilesin değil mi? “Janessa hafif bir tebessümle başını salladı. “Evet.Ona bir şey mi oldu yoksa?”“Hayır ama bebek durumu zorlaştırıyor.” Kress’e bir bakış attı doktor ama Kress’in konuşmaya niyti yokmuş gibiydi.Doktor Janessa’ya eğildi. “Bakın uzatmayacağım,bebeği aldırmak şu an en hayırlısı…Janessa bebek durumunu daha zorlaştırır,ameliyat sırasında ikinizde çok risklisiniz ve bebek zaten büyük ihtimalle …” devamını getiremeden Janessa elini hızla uzatıp adamın kravatını avuçladı ve ona en tehlikeli bakışını yolladı.“Bebeğimi aldırmıyorum! “ diye bağırdı elindeki tüm gücüyle.Kress artık ne kadar şaşırsa da devreye girmişti. Bu kadın kendi canını tehlikeye atıyordu,bu kadar mı manyaktı.“Ölebilirsin diyor adam,anlaman mı kıt Janessa!” ilk kez adını kullanmıştı.Janessa gözleri tekrar yaşarırken Kress’e sinirli bir bakış attı.lKress adamı Janessa’nın elinden kurtarırken doktora tehditle bu kez o baktı. “Şu an o daha önemli. Ameliyata başlayın artık “ dedi adamı omuzlarından sarsarken.Doktor başını sallayıp hemşireyi çağırdı. Hemşire elinde ki şırıngayla seruma başka bir ilaç enjekte ederken doktor açıklama gereği duymuştu. “Birazdan uyuyacak..”Kress çıkmadan önce son kez Janessa’ya baktı.Bakışları bomboştu..Derin bir nefret ve boşluk. Janessa yanağından sessiz bir damla düşerken şansını son kez denedi. “Hepsi senin suçun…Senin yüzünden!”Konuşmaları bir fısıltıya dönerken gözleride kapanmaya başlamıştı. “Bu benim..son…şansım…Lütf..lütfen..”*********Birkaç yıl önce “Senin yüzünden! Hepsi senin suçun!”Kress başında ki sargıyla sedye de yatarken annesi,onu daha o sabah yanaklarından öpen annesi şimdi ona nefretle bakıyor,sedyede umursamadan hırpalıyordu onu.Kress’in yaraları acımıyordu.Acıyan,deli gibi sızlayan kalbi ölmek için çırpınıyor,ölümcül yaralarıyla kıyasıya bir yarışa tutuşuyordu.“Anne..”Kadın gözlerin vahşi bir hırsla açtı.“Anne deme bana!” diye ciyakladı hastane odasında. Sesi hafiflerken gözyaşlarıyla dolmuştu gözleri.“o kazada yalnızca Daniel’ı değil seni de kaybettim ben!” Kadın elinde tuttuğu çantasıyla odanın kapısına yürüdü.“Artık senin gibi bir oğlum yok..Daniel’in cenazesinden sonra gidiyorum.Artık yüzünü bile görmek istemiyorum Kressteen Steewert. Ağabeyinin katili sensin. Gözünü bürüyen hırs!. Her şeyin suçlusu sensin…” derken çoktan dışarı çıkmıştı.Kress’in yaralı olan sağ yanağına bir damla yaş akarken hayata ve içine dair tüm nefretini topladı ve göz yaşlarına lanet etti. Yinede son kez ağladı.Bu onun şu hayatta ki son göz yaşıydı.Duygularını da ağabeyinin öldüğü o kazada,arabanın enkazına katmış,her şeyi bırakmıştı…Kalbini de..Hırslarını da..Annesi onu hayatta terk ederken, camdan esen rüzgarsa abisinin sessiz vedası gibiydi.Artık eski Kress yoktu.Yada duygular,onu yöneten tek şey nefretiydi artık. 

Mucize Bebek.Dove le storie prendono vita. Scoprilo ora