Bölüm 21

1.7K 125 78
                                    

Adrien
Marinette yüzüme kapatmıştı. Şirketten çıkıp eve gittim. Eve girdiğimde Kagami'le karşılaştım.
-Adrien: Sen burada ne arıyorsun?
-Kagami: Bir kaç dosya bırakıp gidiyordum Adrien.
-Adrien: Tamam. Güle güle.
-Kagami: Neden üzgünsün?
Cevap vermedim. Salona geçip oturdum. Kagami yanıma geldi.
-Kagami: Konuşmak istermisin?
-Adrien: Hayır. Sen gitsene. Geç oldu.
-Kagami: Sen anlatana kadar buradayım.
Marinette neden böyle bir karar verdi ki? Beni nasıl terkeder. Yerini bile bilmiyordum. Kagami yanımda oturmuştu. Saçımı okşamaya başladı. Marinette saçımı okşamayı çok severdi.Yanından kalktım.
-Adrien: Gitsen iyi olucak.
-Kagami: Tamam. Yarın konuşuruz.
Kagami gitmişti. Marinette'i aradım. Açmıyordu. Bu gün ona çok sert davranmıştım. Ama neden Kagamiye öyle davranıyordu ki?

Marinette
Luka bana sarılmıştı. Ağlamaktan gözlerim acıyordu. Luka hep benim yanımdaydı. Kötü yada iyi.
-Marinette: Benden bıkmadınmı? Ne zaman kötü hissetsem senin yanına geliyorum.
-Luka: Mari ben asla senden bıkmam. Seninle kendimi iyi hissediyorum.
-Marinette: Başıma gelen en iyi şey sensin Luka. Teşekkür ederim herşey için.
Sabah olmuştu. Kalkıp kahvaltı yaptık. Lily'e teşekkür edip eve döndük. Lukanın benimle gelmesini istedim. Evdeki kıyafetlerimi alıp Lukaya gidecektim. Kagami'nin yattığı odaya girmek bile istememiştim. Eve girdiğimde Adrien evdeydi. Bebi görünce bana doğru geldi. Kollarını açıp bana sarılmak istedi. Izin vermedim.
-Adrien: Senin için çok endişelendim. Prensesim ben üzgünüm.
-Marinette: Üzgün olmana gerek yok. Ben kıyafetlerimi alıp gidiyorum. Buradan çıkar çıkmaz boşanma davası açıyorum.
-Adrien: Boşanma falan yok. Gel otur konuşalım. Herşeyi çözelim.
Ona fotoğrafı gösterdim.
-Marinette: Herşey çözüldü. Ben senin gözünde değerimi anladım. Herşeyin için teşekkürler.
-Adrien: Kagamiyle aramda birşey olmadı. Yemin ederim. Sana bunu ispat ede bilirim.
-Marinette: 5 dakika veriyorum.
Adrien Kagami'i aramıştı.
-Adrien: Kagami seninle dün aramanızda birşey oldumu?
-Kagami: Adrien ne çabuk unuttun. Herşey harikaydı. Teşekkürler.
-Adrien: Ne diyorsun sen ya? Ne teşekkürü? Doğruyu söyle. Seninle dün birşey olmadı.
-Kagami: Adrien ne demeğe çalışıyorsun. Dün herşey harikaydı. Bana verdiğin sözleri unuttun mu?
-Adrien: Ne sözünden bahsediyorsun?
-Marinette: Yeter artık. Doğruları gösterdiğin için teşekkürler.
Kıyafetlerimi valide yığdım.
-Adrien: Marinette hicbir yere gitmiyorsun. Izin vermiyorum.
-Marinette: izin istemedim. O eskidendi. Herşey bitti. Seni uyarmıştım. Bana söz vermiştin. Beni sevdiğini söyledin. Bensiz yaşayamazdım. Noldu?
Bunları söyleyip evden çıkmıştım. Luka beni arabada bekliyordu. Adrien gitmemem için çok uğraştı.
Lukanın evine gittik. Akşam olmuştu. Eve geldiğimden konuşmuyordum. Kagami'nin dedikleri kulağımda yankılanıyordu.
Herşey çok güzeldi. Bana verdiğin sözler..
Elimle kulaklarımı kapattım.
-Marinette: Lanet olsun. Git artık. Gitt
Luka yanıma geldi.
-Luka: Mari sakin ol lütfen.
-Marinette: Git artık. Bıktım herşeyden.
Onun sözleri aklımdan çıkmıyordu. Kafama vurmaya başladım. Sesli bir şekilde ağlıyordum.
-Luka: Mari lütfen sakin ol. Yalvarıyorum.
Luka ellerimden tuttu. Bağırmaya başladım. Sinir krizi geçiriyordum.  Luka ağlamaya başladı. Bana sıkıcı sarıldı. Haraket edemiyordum. 5 dakika öyle kaldım. Düzelmeye başlamıştım. Kendimi onun kollarına bıraktım. Luka saçımı okşadı. Luka çocukluğumuzdan konuşuyordu.

Luka
Marinette gözümün önünde acı çekiyordu. Ona yardım edemiyordum. Sesi kulaklarımdan gitmiyordu. Kendimi tutamayıp ağlamaya başladım. Marinette baktığımda kollarımda uyumuştu. Kucağıma alıp yatağa götürdüm. Yavaşça yatağa bıraktım. Yanına uzanıp ona sarıldım. Marinette'i hiç böyle görmemiştim. Az önceki bağrışlarını unutamıyordum. Aklıma gelince gözlerim doluyordu.
Sabah olmuştu. Marinette hala uyuyordu. Kalkıp mutfağa indim. Kahvaltı hazırlamaya başladım. Kahvaltını odaya götürdüm. Odaya girdiğimde Marinette uyanmıştı.
-Luka: Evettt. Prenseslere özel kahvaltı.
Yalandan gülümsemişti.
-Marinette: Teşekkürler.
Kahvaltı yapmadı. Israr etsem de yemedi.
-Marinette: Beni avukatımın yayına gidiyorum.
-Luka: Bende seninle geliyorum. Bu gün boşum zaten.
-Marinette: Tamam.
Evden çıkmıştık. Marinette'le işlemleri halletmiştik. 1 saat sonra oradan çıkmıştık. Marinette mutsuz gözüküyordu.
-Luka: Ne yapmak istersin?
-Marinette: Bilmem. Belkide eve gitsek iyi olucak.
-Luka: Tamam. O zaman bu gün evde eğlenelim.
Eve gelmiştik. Alya'yı arayıp buraya gelmesini istemiştim. 30 dakika içinde buraya gelmişti. Marinette'in Alya'nın buraya gelmesinden haberi yoktu.
-Alya:(fısıltıyla) Noluyor?
-Luka: Kendin gör.
Alya ıçeri girmişti. Marinette'i görünce şokla bana bakmıştı. Marinette'in yüzü gözü bembeyazdı.
-Alya: Mari'm naber?
Marinette cevap vermemişti.
-Alya: Mariii kalk hadi. Sana yakışmıyor.
-Marinette: Yanlız kalmak istiyorum.
-Alya: Kalk hadi Mari. Alış-veriş yapalım. Gezelim biraz.
-Luka: Ben gidip dışardan makaron ve çikolata alacağım Mari için. Sen burada kal Alya.
-Alya: Tamam Luka.
Dışarı çıkmıştım. 2 adim atmıştım ki, Adrien önümü kesdi.
-Adrien: Marinette'den uzak durmanı söylemiştim.
-Luka: Ben ona asla zarar vermem. Asıl ona zarar veren sensin.
-Adrien: Şimdi Marinette'i buradan alıp gidiyorum. Bir daha karşımıza çıkma. Seni öldürürüm.
-Luka: Marinette'i hiçbir yere götürmüyorsun. Seni görürse kötü olur. Zorla sakinleşti. Adrien defol buradan git. Ona zarar vermeyi kes.
Adrien yakamdan tutmuştu. Ellerini ittim.
-Adrien: MARINETTEE.
-Luka: Adrien onu buradan götüremezsin. Onun sakinleşmeye ihtiyacı var. Ona değer veriyorsan şimdi buradan gidersin. Bir kaç gün sonra gelip götürürsün.
Adrien beni itip geri dönmüştü. Mağazaya gidip çikolata ve makaron aldım. Eve girdiğimde Marinette koltukta uyumuştu.
-Alya:(fısıltıyla) Neler olduğunu anlattı. Onun için çok üzüldüm.
-Luka: Onu buradan götüreceğim.
-Alya: Bencede bunu yap. Burada kalırsa bebeğine birşey olucak. Hamileliği zor geçiyor zaten.
-Luka: Mari benim için çok değerli Alya. Onu benim elimden aldılar. Şimdide böyle görmek kalbimi acıtıyor.
-Alya: Seni anlıyorum Luka. Ama ona gitmek istediğini sor.
Alya'yla konuşmamızı bitirdikten sonra Alya gitmişti. Marinette'in yanına gidip oturdum.
-Luka: Herşeyi düzelteceğim.
Sabah olmuştu. Kalktıgımda Marinette koltukta yoktu. Mutfaktan sesler geliyordu. Yavaşça mutfağa gittim. Marinette makaron yiyordu.
-Luka: Yakaladım.
-Marinette: Makarona hayır söylemediğimi biliyorsun.
-Luka: Seninle konuşmam gereken birşey var.
-Marinette: Dinliyorum.
Salona geçip oturmuştuk. Elini tutup konuşmaya başladım.
-Luka: Ben buradan gidiyorum. Burası bana iyi gelmiyor. Sanada iyi gelmiyor. Benimle gelmek istermisin?
-Marinette: Ben bunu düşünmek istiyorum.
-Luka: 2 gün içinde gidiyorum. Düşünmen için 2 günün var.

Merhaba. Yoğun istekleriniz üzerine yb art arda yayınladım. Sizin için ağlayarak yb  yazıyorum. Ağlayarak derken ateşim var telefona bakamıyorum, gözlerim yaşarıyor. Sizden bir isteğim var Darkness göz atınız. Fikirlerinizi istiyorum sadece. Eğer iyi fikir çok olursa Darkness kitabına yb atacağım. Oylamayı unutmayınız

Gökyüzüm sensin Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin